Translation of "Evlat" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Evlat" in a sentence and their portuguese translations:

Tom evlat edinilmiş.

Tom é adotado.

Ben evlat edinildim.

Eu sou adotado.

Tom'u evlat edindik.

Nós adotamos o Tom.

Evlat edinildiğimi bilmiyordum.

Eu não sabia que eu era adotado.

Evlat, seni seviyorum.

Filho, eu te amo.

Karım evlat edinmek istiyor.

Minha esposa quer adotar uma criança.

Kız evlat saçını fırçalar.

A filha escova o cabelo.

Tom'un evlat edinildiğini söyledin.

Você disse que Tom era adotado.

Biz onu evlat edindik.

- Nós adotamos ele.
- Nós o adotamos.

Evlat edinilen kız Panamalıdır.

A menina adotada é do Panamá.

Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum.

- Eu sei que sou adotado.
- Eu sei que sou adotada.

Bu küçük kızı evlat edindi.

Ele adotou essa pequena menina.

Biz bir bebeği evlat edindik.

Adotamos um bebê.

Asyalı iki oğlanı evlat edindiler.

Eles adotaram dois meninos da Ásia.

Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.

- Eles adotaram a órfã.
- Eles adotaram o órfão.

- Buraya gel evlat.
- Gel hele uşağum.

- Venha cá, garoto.
- Vem cá, menino.
- Vem cá, garoto.
- Venha cá, menino.
- Vem aqui, moleque.

Maria yetim bir çocuğu evlat edindi.

Maria adotou uma criança órfã.

Tom ve Mary, John'u evlat edindiler.

Tom e Mary adotaram John.

- Tom ve Mary bir kızı evlat edindi.
- Tom ve Mary bir kız evlat edindi.

Tom e Maria adotaram uma garota.

Tom ve karısı bir kız evlat edindiler.

Tom e sua esposa adotaram uma menina.

Çocuk sahibi olamazsan, her zaman evlat edinebilirsin.

Se você não pode ter filhos, você sempre terá a opção de adotar.

Tom ve Mary üç çocuğu evlat edindiler.

Tom e Maria adotaram três crianças.

Evli çift Afrikalı çocuklar evlat edinmek istiyor.

O casal quer adotar crianças africanas.

Ağlama evlat. Ben sadece bir süre için gidiyorum.

Não chore, criança. Eu só ficarei fora por um tempo.

Tom ve Mary'nin evlat edinilmiş bir kızı var.

Tom e Maria têm uma filha adotada.

Tom ve Mary bir çocuğu evlat edinmek istiyorlar.

Tom e Maria querem adotar uma criança.

- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- Karım bir çocuk edinmek istiyor.

Minha esposa queria adotar uma criança.

Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.

- Eles decidiram adotar uma criança em vez de ter um filho próprio.
- Eles decidiram adotar uma criança ao invés de ter uma.

- Tom bana bir erkek evlat gibi.
- Tom benim için bir oğul gibidir.

Tom é como um filho para mim.