Translation of "Anahtarı" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Anahtarı" in a sentence and their polish translations:

Anahtarı kaybettim.

Zgubiłem klucz.

Anahtarı buldum.

Znalazłem klucz.

Çekmecede anahtarı aradı.

Poszukiwał kluczy w szufladzie.

Anahtarı bulmaya çalışabiliriz.

Moglibyśmy spróbować znaleźć klucz.

Anahtarı kilitte bırakma.

Nie zostawiaj klucza w zamku.

Cennetin anahtarı bende.

Mam klucz do raju.

Sonunda anahtarı bulduk.

W końcu znaleźliśmy klucz.

Tom'un anahtarı var.

Tom ma klucz.

Ve anahtarı çevirmek üzereyim.

i zaraz uruchomię przełącznik.

Oğlan kayıp anahtarı arıyordu.

Chłopiec szukał straconego klucza.

Jim anahtarı kilide koydu.

Jim włożył klucz do zamka.

Lütfen ana anahtarı getir.

Proszę przynieść główny klucz.

Bütün sorunların anahtarı sevgidir.

Miłość to odpowiedź na wszystko.

Tom anahtarı kapıdan çıkardı.

Tom wyjął klucz z drzwi.

Kız anahtarı cebine koydu.

Dziewczyna włożyła klucz do kieszeni.

Tom anahtarı unutup kapıda kaldı.

Tom zamknął się w swoim domu.

Zıpkınla balık avlamanın anahtarı, balıkları şaşırtmaktır.

Klucz do łowienia włócznią to łapanie ryb z zaskoczenia.

Her zamanki gibi anahtarı masaya koydu.

Jak zwykle, położył klucze na biurku.

Sanırım Tom'un anahtarı nereye sakladığını biliyorsun.

Przypuszczam, że wiesz, gdzie Tom schował klucz.

- Bu anahtar neyi açıyor?
- Bu neyin anahtarı?

Co ten klucz otwiera?

Anahtarı unuttum ve onun için geri gittim.

Zapomniałem klucza i wróciłem po niego.

Evin anahtarı için çantasına baktı ama onu bulamadı.

Zajrzała do torebki w poszukiwaniu klucza do domu, ale nie mogła go znaleźć.

Bu oda için anahtarı olan tek kişi benim.

Tylko ja mam klucz do tego pokoju.

Bana anahtarı nereye koyduğunu lütfen tekrar söyler misin?

Czy mógłbyś mi przypomnieć, gdzie położyłeś klucz?

- Tom aradığı anahtarları buldu.
- Tom aradığı anahtarı buldu.

Tom znalazł klucz, którego szukał.