Translation of "Çocukları" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Çocukları" in a sentence and their japanese translations:

- Çocukları yatağa gönder.
- Çocukları yatağa yolla.

子供達を寝かせなさい。

Hediyeler çocukları sevindirecek.

その贈り物は子供達を喜ばせるだろう。

Onun çocukları büyüdü.

彼の子供たちは成長した。

Kötü çocukları sevmem.

悪い子は嫌いですよ。

O, çocukları güldürdü.

彼は子供達を笑わせた。

Biz çocukları severiz.

私たちは、子供が好きです。

Tom'un çocukları hasta.

トムの子どもたちは病気だ。

Tom'un çocukları yok.

トムには子供がいない。

O, çocukları uyutuyor.

彼女は子どもたちを寝かしつけている。

Tom çocukları güldürdü.

トムは子どもたちを笑わせた。

Çocukları çantaya koymayın.

子供を鞄に入れるな。

Çocukları okula götürdüm.

子供たちを学校に連れて行った。

Onlar fakir ailelerin çocukları.

貧困家庭に生まれた子供たちなのです

Öğretmenlerin çocukları anlamaları gerekir.

教師は子供を理解しなければならない。

Yaşlı çiftin çocukları yoktu.

その老夫婦には子供がなかった。

Öğretmenler küçük çocukları karşıladılar.

その教師達はその小さな男の子達に挨拶した。

Fırtınanın hiddeti çocukları korkuttu.

嵐の激しさに子供たちは恐れおののいた。

Artık üç çocukları var.

彼らはいま三人の子供がいる。

Onların bir çocukları vardı.

彼らに子供が産まれた。

Şarkı söyleyerek çocukları eğlendirdi.

彼は歌を歌って子供たちを楽しませた。

Hikaye ile çocukları eğlendirdi.

彼はその話で子供たちを面白がらせた。

Çocukları göletten uzak tut.

子供を池に近づけるな。

Okula dönen çocukları izledi.

彼女は子供たちが学校へもどっていくのをみました。

O, çocukları yatağa koydu.

彼女は子供を寝かしつけた。

Çocukları ilaçtan uzak tutun.

子供たちを薬に近付けるな。

Anne, çocukları için endişeliydi.

母親は子供のことを心配していた。

Ben kötü çocukları sevmem.

悪い子は嫌いですよ。

Biz çocukları sessiz tuttuk.

私たちは子供たちを静かにさせておいた。

Çocukları göletten uzak tutun.

- 子供を池に近づけるな。
- 子供を池に近づけないで下さい。
- 子供を池に近づかせないでください。

Çocukları yatağa koyabilir misin?

- 子供を寝かせてもらえますか。
- 子供を寝かせてくれますか。
- 子供を寝かしつけてもらえますか。

Çocukları hayvanat bahçesine götürelim.

子供たちを動物園に連れて行きましょう。

Çocukları bıçaklardan uzak tutun.

子供たちをナイフに近づけるな。

Köpek çocukları korkutup kaçırdı.

犬が怖くて子供たちは逃げた。

Tom'un çocukları var mı?

トムには子供がいるの?

Gök gürültüsü çocukları korkuttu.

子供達は雷におびえた。

Tom çocukları sevmediğini söylüyor.

トムは子供が嫌いなんだって。

Çoğu erkek çocukları babalarına benzer.

たいていの男の子は父親に似る。

Bir yürüyüş için çocukları hazırladı.

彼女は子供たちに散歩の支度をさせた。

Çocukları tarafından çevrili vaziyette oturdu.

- 彼は自分の子供たちに囲まれて座った。
- 彼は子供たちに囲まれて座った。

Çocukları oynarken izlemekten zevk alırım.

- 子供が遊んでいるのを見るのが好きです。
- 子どもたちが遊ぶのを眺めるのは楽しいよ。

Bazı erkek çocukları sınıfa geldi.

- 何人かの少年が教室に入ってきた。
- 少年が数人、教室の中に入ってきた。

Bütün erkek çocukları aynı yaştalar.

少年たちはみんな同じ年齢だ。

Çocukları tarafından çevrili şekilde oturdu.

彼女は子供達に囲まれて座っていた。

Adam küçük çocukları çok korkuttu.

男は小さな子供たちを怖がらせた。

Sen çocukları seversin, değil mi?

貴女は、子供好きですね。

Kız kardeşim çocukları çok seviyor.

私の姉は子供が大好きです。

Parkta bazı erkek çocukları var.

公園には何人かの少年がいます。

O, karısıyla çocukları hakkında tartıştı.

彼は子供のことで妻と喧嘩した。

Çocukları caddeden karşıya geçerken gördüm.

- 私は子供達が歩いて道を横断するのを見た。
- 子どもたちが道を渡るのを見ました。

Çocukları için her şeyden vazgeçti.

彼女は子供のために全てを犠牲にした。

Anne parayı çocukları arasında bölüştürdü.

母は子供たちに金をわけてやった。

Çocukları övmek önemli bir şeydir.

子供を誉めることは大事なことだ。

Tom asla çocukları hakkında konuşmaz.

トムは決して、自分の子どもの話をしない。

Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.

サーカスは子供たちを驚かせ喜ばせた。

O, çocukları derede oynarken izledi.

小川では子供たちが遊んでいるのが見えました。

Tom ve Mary'nin çocukları yok.

トムさんとメアリーさんは子供がいません。

Kız çocukları oğlanlardan daha romantikler.

- 男子より女子の方がロマンチックよ。
- 女の子の方が男の子より、ロマンチックだよ。

Ve iletişim metotları olmayan ebeveynlerin çocukları.

聴覚障害者の問題や 意思疎通の方法について 見当もつかない親たちです

Onun eşi, çocukları ve arkadaşları yok.

- 彼は妻も子供も友達もいません。
- 彼は奥さんと子供と友達がいない。

Neredeyse tüm erkek çocukları beyzbol oynayabilir.

ほとんどすべての少年は野球ができます。

Mağara erkek çocukları tarafından mı bulundu?

その洞穴はその少年たちによって発見されたのですか。

O, kocasına çocukları arabayla evlerine gönderdi.

彼女は夫に子供たちをそれぞれの家に送らせた。

O, çocukları sokakta oynamaya karşı uyardı.

彼は子供達に通りで遊ばないように注意した。

Çocukları ile birlikte geçirecek zamanı yoktu.

彼には子供と触れ合う時間がなかった。

Onlar erkek çocukları arasında çok popüler.

男の子の間ではとても人気があるんです。

Çocukları severim. Öğretmen olmamın nedeni budur.

- 私は子供が好きです。そういうわけで教師になったのです。
- 子どもが好きなんですよ。だから教師になったんです。

Onlara biraz büyü göstererek çocukları eğlendirdi.

彼は手品をして子供達を面白がらせた。

Çoğu erkek çocukları TV oyunlarını severler.

たいていの男の子はテレビゲームが好きだ。

Çoğu erkek çocukları video oyunlarını severler.

たいていの男の子はテレビゲームが好きだ。

Tom ve Mary'nin çocukları çilek seviyor.

トムとメアリーの子供たちは苺が好きです。

Tom ve Marie'nin çocukları çilek sever.

トムとメアリーの子供たちは苺が好きです。

Sınıftaki bütün erkek çocukları çok çalıştı.

クラスの少年たちは皆よく勉強した。

Neden erkek çocukları bu kadar aptal?

男の子って、どうしてこうバカなの?

Çocukları tarafından çevrili olarak orada oturdu.

彼は子供達にかこまれてそこに座っていた。

Ebeveynler çocukları ile kaliteli zaman geçirmeliler.

親は子供たちと充実した時間をすごすべきだ。

Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.

- 幼稚園児たちは手をつないで公園の中を歩いていた。
- 園児たちが公園で手をつないで歩いていた。

Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.

ようするに子供を教育するのは方法ではない。人なのだ。

Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti.

母はベビーシッターに子どもたちから目を離さないようにと頼んだ。

Onların, geçimini sağlayacak bir sürü çocukları vardı.

彼らには養っていかねばならない子供がたくさんいた。

Onun bütün çocukları doğum günlerinde hediye istiyor.

彼の子供達はみんな誕生日にプレゼントをほしがる。

Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.

- 男の中には定期的に入浴するのが嫌いな子もいる。
- 男の子の中には定期的に入浴するのが嫌いな子もいる。

Şiddetli yağmur çocukları bütün gün evde tuttu.

大雨のため一日中子供たちは家に閉じこもっていた。

Bu çocukları korumanın benim görevim olduğuna inanıyorum.

- 私は子供達を守るのが私の義務だと信じる。
- 私はこの子供達を守るのが私の義務だと信じる。

- Ben şımarık çocukları sevmem.
- Şımarık çocuk sevmiyorum.

私は甘やかされた子供は嫌いだ。

Anne ve babalar, çocukları için koruma sağlarlar.

親は子供たちを保護する。

Öğretmen boy sırasına göre çocukları sıraya dizdi.

先生は子供たちを背の高い順にならべた。

O, çocukları caddede oyun oynamaya karşı uyardı.

彼女は子供達に通りで遊ばないように注意した。

Yaşlı adam çocukları tarafından çevrilmiş vaziyette oturdu.

老人は子供たちに囲まれて座っていた。

Ve çocuklarına matematik ödevlerinde yardım eden ebeveynlerin çocukları

子供の算数の宿題を手伝うと

çocukları ziyaret eden, gönüllü olan bağış yapan insanlar

子供たちを訪ねたり ボランティアをしたり 寄付したり

Neredeyse çocukları yatmaya göndermenin zamanı geldi de geçti.

そろそろ子供たちを寝かせてもよい時間だ。

Oynayan diğer çocukları seyreder ama asla kendisi katılmaz.

彼女は他の子供たちが遊ぶのをただ見ているだけで、自分から参加しない。

Japonya'da ebeveynler yaşlandıklarında geleneklere göre çocukları tarafından bakılırlar.

日本では親は年をとると、通例子供たちの世話になる。

Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.

誰かが幼児誘拐事件をおこしたと聞くたびに僕は腹がたつんだ。

Erkek çocukları küçük kız kardeşlerine tepeden bakma eğilimindedir.

- 男の子は妹を見下ろしがちである。
- 男の子は自分の妹を見下しがちである。

Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.

私がその部屋に入っていくと、そこでは子供たちはソファーに座っていた。

Onun çocukları Tokyo'ya gitti ve onları çok özlüyor.

彼女は子供達が東京に行ってしまったので、とてもさみしい思いでいる。

Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!

森に行くなら、子供くい鬼に気をつけてください!