Translation of "Yılan" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Yılan" in a sentence and their japanese translations:

Yılan derisini değiştirdi.

蛇は脱皮した。

Yılan başını kaldırdı.

そのヘビは頭を持ち上げた。

Yılan yaşıyor mu?

そのヘビ、生きてるの?

Yılan korkum var.

私は蛇が大嫌いです。

Büyük bir yılan, baksanıza.

大きいヘビだ

Bu bir çıngıraklı yılan.

ガラガラヘビだ

Yılan bir kurbağayı yuttu.

蛇が蛙を飲み込んだ。

Bu yılan zehirli değil.

この蛇は毒蛇ではありません。

- Yılan diri mi yoksa ölü mü?
- Yılan sağ mı yoksa ölü mü?
- Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?

- そのヘビは生きているのか死んでいるのか。
- そのヘビは生きているの?それとも死んでいるの?

Bir yılan gördüğünde çığlık attı.

蛇をみたとき、彼女は悲鳴をあげた。

Bu ormanda çok yılan var.

この森にはたくさんのヘビがいます。

Oradaki deliği gördünüz mü? Yılan deliği.

下の穴を? ヘビ穴だ

Şuna bakın! Bu bir çıngıraklı yılan.

見ろよ ガラガラヘビだ

Birkaç yılan, tarantula ve akrep avlayabiliriz

ヘビやタランチュラや サソリを追って―

"Yılan yıldızları yemeğimi çalıyor." diye düşündü

‎カニを横取りされると ‎悟ったんだろう

Bu adadaki pek çok yılan zararsızdır.

この島ではたいていのヘビは無害である。

Bu yılan dokunmak için güvenli midir?

この蛇は触っても安全ですか。

Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!

あの政治家のらりくらりしよってからに。

İrlanda'da hiç yılan olmadığı doğru mu?

アイルランドにはヘビが全然いないって、本当なの?

Avustralya'da zehirli yılan çok var mı?

オーストラリアには毒ヘビがたくさんいるんですか?

Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.

ヘビの毒は熱に弱い

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Dikkatli olmalıyız.

ガラガラヘビにかまれると 死ぬぞ

Bu çıngıraklı yılan görebiliyor ama gözleriyle değil.

‎このクサリヘビの仲間は ‎目以外の器官で見る

Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı.

先週私のとったうなぎは、まだ生きている。

Oh, bak! Orada büyük bir yılan var!

ほら、見て!あそこに大きな蛇がいるよ!

Kaygan yılan onun tam elinin dışına kaydı.

そのつるつるした蛇は、彼の手からにょろりと抜け出した。

Ve 1972'de ülkenin ilk yılan parkını açtı.

1972年にはインド初の ヘビ園を設立しました

Burada bir yılan var ve tüm ilaçlar... Mahvolmuş.

ヘビが来てくすりを― あさったんだ

Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

ヘビ穴はワクワクする

Bir yılan çukuruna inmek her zaman heyecan vericidir.

ヘビ穴はワクワクする

"Yılan yıldızlarının yemeğini çalması her zaman sorun olacak."

‎クモヒトデには ‎いつも獲物を奪われる

Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.

空から見ると川は巨大な蛇のように見えた。

Bazı insanlar yılana benzedikleri için yılan balıklarını sevmiyorlar.

ウナギは蛇みたいだからといって嫌う人がいる。

Bu küçük ölüm tuzağından daha korkunç yılan az bulunur.

この小さなヘビが 最も怖いと言います

En çok insan ölümünden sorumlu yılan türü olduğunu söylüyor.

ヘビ類で世界一の 人間の死者を出しています

Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.

ガラガラヘビとサソリ タランチュラをとらえる

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

ガラガラヘビにかまれると 死ぬぞ

İyi işti! Ama yılan zehri bu sıcakta çok dayanmaz.

よくやった だがヘビの毒は熱に弱い

Çıngıraklı yılan sokması ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

ガラガラヘビにかまれると 死ぬぞ

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir, bu yüzden dikkat etmeliyiz.

ガラガラヘビにかまれると 死ぬぞ

Kabuğu delip aynı bir yılan gibi içeri zehir bırakıyor

‎そこから ‎ヘビのように毒を注入し

Resmi yılan yakalayıcısı, riskli bir ödül için her gün avlanıyor.

賞金のために ヘビを狩っています

Çölün içerisine doğru ilerleyip birkaç yılan, tarantula ve akrep avlayıp

任務を続けて この砂漠で生き物を探す ヘビとタランチュラと サソリだ

Yerin altındaki yılan çukurlarına ve saklanacak bir sürü yer olan

地下のヘビ穴に 廃虚となった町

Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.

他の入り口のようだ ヘビの通り道だろう

Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

自分がどんなに速くても ガラガラヘビにはかなわない

Ve işte hazırız. Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

じゃあ行こう ヘビ穴はワクワクする

Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünürseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

自分がどんなに速くても ガラガラヘビにはかなわない

Bir çıngıraklı yılan tarafından ısırılır ve yardım alamazsanız başınız cidden belaya girebilir.

ここでヘビにかまれたら 助けは呼べない 最悪の事態になる

Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan da içeriye muhtemelen böyle girdi.

他の入り口のようだ ヘビの通り道だろう

Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

ガラガラヘビにかまれて― 任務の危険さを思い出した

Çıngıraklı yılan ısırığı, böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

ガラガラヘビにかまれて 任務の危険さを思い出した

Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.

残念なのは人々が― 小さなヘビだから大丈夫だと 病院に行かないことだ

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

君しだいだ 決めてくれ ガラガラヘビにかまれると 死ぬぞ

Bir sürü yılan yıldızı istilaya geliyor. Ne yapacağından, nasıl başa çıkacağından emin değil gibi.

‎彼女は大群に圧倒され ‎どうしたらいいか分からない

- O, garip hayvanları sever, örneğin yılanlar.
- O acayip hayvanları sever, örnek olarak yılan gibi.

彼は不思議な生物、例えばヘビのような生物が好きです。

Rom Whitaker bir herpetolojist, ama çok daha ilginç bir unvanı daha var. Hindistan'ın Yılan Adamı.

爬虫類学者の ウィトカーには― “インドのヘビ男”の 異名があります

Hâlâ çölde keşfetmemiz gereken bir sürü yer var. Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.

まだ探検する場所はある だがヘビの毒は熱に弱い

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

つまり筋肉を使って 前に突く用意をしてる 自分がどんなに速くても ガラガラヘビにはかなわない