Translation of "Yılın" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Yılın" in a sentence and their japanese translations:

Yılbaşı yılın anahtarıdır.

一年の計は元旦にあり。

Aralık yılın son ayıdır.

十二月は一年の最後の月だ。

Yılın sonunda Japonya'dan ayrıldı.

その年の終わりに彼は日本を離れた。

Yılın ilk ayı ocaktır.

一年の最初の月は一月です。

Ocak yılın birinci ayıdır.

一月は年の一番目の月です。

Nisan yılın dördüncü ayıdır.

四月は一年の4番目の月です。

Bu yılın iyi hasatı geçen yılın kötü hasatını telafi edecektir.

今年の豊作が去年の不作を埋め合わせるだろう。

Yılın bu zamanı... ...somonla beslenir.

‎この時期はサケをよく食べる

Köprü bu yılın sonunda tamamlanacak.

橋は今年末までには完成されるだろう。

Bu, yılın en iyi mevsimi.

一年中で一番いい季節ですね。

Yılın heyecan verici bir zamanıdır.

1年中での楽しい時期です。

Yılın ilk mevsimi ilk bahardır.

1年の最初の季節は春です。

Kış yılın en soğuk mevsimdir.

冬は1年のうちで一番寒い季節です。

Geçen yılın önemli olayları nelerdi?

昨年の主な出来事は何でしたか。

Onunla geçen yılın Kışında tanıştık.

- 去年の冬、彼女と出会った。
- 去年の冬、彼女に出会った。

Yılın bu zamanı hava sıcaktır.

今頃にしては暖かい。

Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.

今年は木の芽の出方が早い。

Şimdi yılın en sıcak mevsimi.

今は一年で一番暑い季節です。

Yılın bu zamanında hava değişkendir.

今ごろの天気は当てにならない。

Bu araba "yılın otomobili" seçildi.

この車は「年間最優秀車」に選ばれた。

Ama geçen yılın karları nerede?

過去の雪はどこに行った?

Bence sonbahar yılın en güzel mevsimi.

秋は1年で最も美しい季節だと思います。

Yılın sonuna kadar ehliyetimi edinmiş olacağım.

年末までには運転免許を取得しているでしょう。

Geçtiğimiz yılın bu zamanında Filipinler'de geziyordu.

彼は昨年の今ごろフィリピンを旅行していました。

Kız kardeşim önümüzdeki yılın başlarında evlenecek.

妹は来年早々に結婚します。

Şimdi bu yılın iş raporlarını sunacağım.

決算報告を申し上げます。

Kız kardeşim önümüzdeki yılın başında evlenecek.

妹は来年早々に結婚します。

Yılın bu zamanında burada hava soğur.

ここでは、一年で今ごろが寒くなる。

Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.

今日は今年になって一番暑い。

Yılın bu zamanında genelde çam iğnesiyle beslenirler.

‎この時期は ‎松葉を食べて過ごしている

Ama yılın bu vakti... ...geceyle yüzleşmek zorundalar.

‎この時期だけは ‎夜に活動的になるのだ

Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.

一年のこの時期には雪がたくさん降る。

O yılın çelik üretimi kaydedilenin en yükseğiydi.

- その年の鉄鋼生産は史上最高だった。
- その年の鉄鋼生産は記録に残る最高水準だった。

Bu yılın modası geçen yılınkinden oldukça farklı.

今年の流行は去年とはまったく違う。

Bu, son on yılın en kötü fırtınası.

10年振りの最悪の嵐だ。

Yılın sonundan önce sadece birkaç gün var.

今年も残りわずかな日しかない。

Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.

今年の終わりに経済危機がくるだろう。

Tüm Yeni Yılın kartlarını şimdiden yazdın mı?

- もう年賀状を全部書いてしまったのですか。
- 年賀状はもう全部書き上げましたか?
- 年賀状はもう全部書き終わった?

Geçen yılın kömür çıktısı standardın gerisinde kaldı.

昨年の石炭生産高は水準に達しなかった。

Bu yılın modası eski yılların modasından farklı.

今年のファッションは昨年のファッションとは違う。

Yılın bu zamanında çığlara dikkat etmek zorundasın.

今頃の時期はなだれに注意しなければならない。

Bu yılın modaları geçen yılınkinden tamamen farklıdır.

今年のファッションは去年とはまったく違う。

Yılın bu zamanında yalnız olmaktan nefret ediyorum.

この季節に独りでいるのは嫌だ。

Yılın bu döneminde bile burada şartlar çok çetindir.

この厳しい土地のシェルパは 今でも登山支援に従事しています

Yeni modelin, önümüzdeki yılın başlarında piyasaya sürülmesi bekleniyor.

新型は来年はじめ市販される見込みです。

Okyanustan gelen bir rüzgâr, yılın bu zamanında eser.

今ごろの季節には海からの風が吹く。

60 yılın biraz üzerinde bir süredir burada yaşıyorum.

私はここに六十年余り住んでいる。

Enflasyondan sonra geçen yılın gelir artışı % 5 idi.

昨年の所得の実質成長は5%だった。

Bunca yılın ardından beni hatırlayacak mı, merak ediyorum.

何年もたっているので彼女は私のことを見分けがつくかしら。

Yılın sonuna kadar bu kitabı okumaya devam edeceğiz.

年末までこの本を読み続けるだろう。

Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?

海辺で時を過ごしたいのは、通常、一年のうちのどの時期ですか?

Bütün abone ücretleri bu yılın sonundan önce ödenmeli.

予約購読料は今年末以前に全て払ってください。

Geçen yılla karşılaştırıldığında bu yılın ürünleri çok daha iyi.

去年と比較して、今年の収穫はずっといい。

Bir artık yılın üç yüz altmış altı yılı vardır.

うるう年は366日です。

Geçen yılın ilk 100'ünde en sevdiğiniz şarkı nedir?

去年の上位100曲の中で、一番好きなのは何ですか?

Gelecek 20 yılın hepimiz için daha da başarılı olacağını umuyoruz.

次の20年が私たち皆にとってさらに実り多いものになりますように。

Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı.

1月の輸出は昨年の同月に比べ20%の増加だった。

Ancak, mevcut rüzgar miktarı konumu ve yılın sezonu ile değişir.

しかしながら、利用する風の量は場所や季節によって異なる。

Ve on yılın sonundan önce aya bir astronot indirmeleri mümkün görünüyordu .

10年の終わりまでに宇宙飛行士を月に着陸さ せることが初めて可能であるように思わ れました。

Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.

トムとメアリーは初日の出を見るため早く起きた。

On yılın sonunda Ay'a bir astronot indirmek için muazzam bir baskı altında, NASA

10年の終わりまでに宇宙飛行士を月に着陸させるという大きな圧力の下で、NASA

Edo sakinleri için yılın ilk palamudu borç para almak anlamına gelse bile alınması gereken bir şeydi.

江戸っ子にとって、初鰹は借金しても食べるべきものだった。

Evimin yakınında pirinç tarlaları bulunduğundan, sık sık yılın bu zamanı boyunca bütün gece gaklayan kurbağaları duyuyorum.

家の近くに田んぼがあるからさ、この時期になると一晩中カエルのケロケロ鳴く声が、よく聞こえてくるんだよ。

- Bir yıl on iki aya sahiptir.
- Bir yılda on iki ay vardır.
- Bir yılın on iki ayı vardır.

- 1年には12か月あります。
- 1年は12ヶ月あります。