Translation of "Uçtu" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Uçtu" in a sentence and their japanese translations:

Şapkam uçtu.

帽子がふきとばされた。

Kağıtlar uçtu.

書類が風で吹き飛んだ。

Hayalim havaya uçtu.

私の理想は白昼の夢と消えてしまった。

Yapraklar havaya uçtu.

木の葉が風で飛んだ。

Uçak doğuya uçtu.

飛行機は東に向かって飛んだ。

O, Paris'e uçtu.

彼は飛行機でパリへ飛んだ。

Kuşlar güneye uçtu.

鳥は南へ飛んで行った。

Uçak adanın üzerinde uçtu.

飛行機は島の上を飛んだ。

Uçak bulutların üzerinden uçtu.

飛行機は雲の上を飛んでいった。

Uçak, batıya doğru uçtu.

飛行機が西のほうへ飛んでいった。

Sibirya yoluyla Avrupa'ya uçtu.

彼女はシベリア経由で空路ヨーロッパへ行った。

Uçak dağın üzerinde uçtu.

飛行機は山の上を飛んだ。

O, Londra'dan Paris'e uçtu.

彼は飛行機でロンドンからパリへ行った。

Tom bugün Boston'a uçtu.

トムは今日飛行機でボストンに行く。

Bir arı pencereden dışarı uçtu.

はちが1匹窓から飛んでいった。

Uçak Fuji Dağının üzerinden uçtu.

- その飛行機は富士山の上空を飛んだ。
- 飛行機は富士山上空を飛行しました。

Uçak 3000 metre yükseklikte uçtu.

飛行機は3、000メートルの高度を飛んだ。

Uçak Kate'in evinin üzerinden uçtu.

飛行機がケイトの家の上を飛んでいった。

New York yoluyla Paris'e uçtu.

彼らはニューヨークを経由してパリに飛んだ。

Öyle bir patlamaydı ki çatı uçtu.

爆発がとてもすさまじかったので、屋根が吹っとんだ。

- Jishuku'nun karşısında uçtu.
- Matemi hiçe saydı.

彼は自粛の波に乗らなかった。

Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,

男の手をとると 私の頭のてっぺんが吹き飛び

O, Şikago'ya uçtu, orada bir arkadaşını gördü.

彼はシカゴに飛んだ。そしてそこでたまたまある友人に会った。

Bu güvercin San Francisco'dan New York'a uçtu.

この鳩はサンフランシスコからニューヨークまで飛びました。

Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu.

その物体は光を放ちながら南の方角へ飛んで行った。

Taşıma sırasında kutu ezildi ve içindekiler dışarı uçtu.

輸送中に箱が拉げて中身がとび出した。

Onun purosundan bir duman halkası havaya doğru uçtu.

彼の葉巻から煙の輪が空中に漂っていた。