Translation of "Güneye" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Güneye" in a sentence and their japanese translations:

Sonra güneye taşındı.

それから彼は南に移動しました。

Üniversite güneye genişlerken

大学が南側に敷地を拡大した時

Kuşlar güneye uçtu.

鳥は南へ飛んで行った。

Evim güneye bakar.

私の家は南向きです。

Rüzgar güneye esiyor.

風は南へ吹く。

- Bu pencereler güneye bakıyorlar.
- Bu pencereler güneye bakıyor.

この窓は南向きだ。

Benim evim güneye bakıyor.

私の家は南向きです。

Kuşlar kışın güneye uçarlar.

鳥は冬になると南へ飛んでいきます。

Uçağımız güneye doğru uçuyor.

この飛行機は南へ向かって飛んでいる。

Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.

鳥は冬になると南へ飛んでいきます。

Sonbaharda birçok kuş güneye göç eder.

秋にはたくさんの鳥が南に向かう。

Bu nehir güneye denize doğru akar.

この川は南へ流れて海に注ぎこむ。

Güneye doğru uçan bir sürü kuş gördüm.

- 私はたくさんの鳥が南の方に飛んでいくのを見ました。
- たくさんの鳥が南へ飛んでいくのを見ました。

Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu.

その物体は光を放ちながら南の方角へ飛んで行った。

Fransız kuvvetleri daha sonra tuzağa düşmek için güneye Bagration.

フランス軍は南へ旋回してバグラチオンを包囲する

Odam güneye bakar, bu onu güneşli ve rahat yapar.

私の部屋は南向きなので、日がよく当たって非常に快適である。

Benim odam güneye baktığı için, kışın bile çok soğuk değil.

私の部屋は南向きなので、冬でもそんなに寒くない。

Yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.

左の北へ行くか 右の南へ行くかだ

Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı

その後、ソウルトは南に行進し、ポルトを占領しました。そこで、彼は ポルトガルの王

Ama hızla güneye doğru yürüdü ... ve Agis ile tanıştı. Megalopolis kenti yakınlarındaki savaşta.

しかしアンティパトロスはすぐに南へ向かい メガロポリスでアギス王と対決する