Translation of "Sevdiğim" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Sevdiğim" in a sentence and their japanese translations:

Televizyondaki sevdiğim güreşçiler olurdum.

レスラーになりきるような 小さな男の子でした

Futbol en sevdiğim oyundur.

フットボールはわたしの好きなゲームだ。

Bu en sevdiğim ders.

これが一番得意な分野です。

Yaz en sevdiğim mevsimdir.

夏は私が一番好きな季節だ。

Sevdiğim çocuk beni sevmiyor.

私が愛している少年は、私を愛していません。

Sevdiğim bir şarkı yok.

お気に入りの曲はないよ。

Bu seni sevdiğim içindir.

だって好きなんだもの。

En sevdiğim renk kırmızı.

私の大好きな色は赤です。

En sevdiğim renk turuncu.

- 私の一番好きな色はオレンジです。
- 私が最も気に入っている色はオレンジです。

En sevdiğim renk mavi.

私が一番好きな色は青です。

En sevdiğim balık somondur.

私の好きな魚は鮭です。

Sevdiğim hakkında konuşmak istiyorum.

私の大好きな人について話したい。

En sevdiğim renk kahverengidir.

私が一番好きな色は茶色です。

En sevdiğim şeylerden biri. Tamam.

好(この)みの方法(ほうほう)だ

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

‎お気に入りの場所だ

İngilizce en sevdiğim ders oldu.

英語は私の好きな学科になった。

En çok sevdiğim bölüm bu.

わたしはあそこが一番気に入ったわ。

Pizza benim en sevdiğim yiyecek.

- ピザは私の大好物です。
- ピザは私の大好きな食べ物です。

Tenis benim en sevdiğim spordur.

テニスは私の好きなスポーツです。

Bu benim en sevdiğim şarkı.

- それが私のお気に入りの歌だ。
- それは私の大好きな歌です。

Cebir benim en sevdiğim konudur.

代数は僕の得意な学科だ。

Benim en sevdiğim spor kayaktır.

私の好きなスポーツはスキーです。

Fizik benim en sevdiğim konudur.

物理は私の好きな科目だ。

En sevdiğim şarkı Hungry Spider'dır.

私の好きな曲はハングリー・スパイダーです。

Mavi benim en sevdiğim renk.

青は私が一番好きな色です。

Benim en sevdiğim tat çikolatadır.

私のお気に入りの味はチョコレートです。

Matematik benim en sevdiğim konudur.

- 数学は僕の大好きな科目だ。
- 数学は私の好きな学科です。

Benim en sevdiğim spor futboldur.

私の好きなスポーツはサッカーです。

Kayak benim en sevdiğim spor.

スキーは私の大好きなスポーツです。

Benim en sevdiğim mevsim bahardır.

春は、私が一番好きな季節です。

Sadece çalışmayı sevdiğim için çalışıyorum.

私はただ単に働くのが好きだから働くのである。

Yeşil, benim en sevdiğim renktir.

グリーンは私が一番好きな色です。

Bu benim en sevdiğim ayakkabım.

これは私のお気に入りの靴です。

Sazan benim en sevdiğim balık.

鯉は、私が一番好きな魚だよ。

Bu benim en sevdiğim renk.

これは私が一番好きな色です。

Bu en sevdiğim Fransızca kelime.

あれは僕のお気に入りのフランス語です。

Kendi sevdiğim konuları, insanlarla konuşamaz olmuştum.

自分の好きなことを ひとに喋ることが できなくなってしまうんです

Masa işi sevdiğim bir iş değil.

机でする仕事はどうも性に合わない。

Onu yapmayı sevdiğim için onu yapıyorum.

私がやりたいからやってるんだよ。

Lazanya benim en sevdiğim yiyeceklerden biridir.

私はラザニアが大好物なんだ。

Parti için en sevdiğim elbisemi giydim.

私はパーティーのためにお気に入りのドレスを着た。

Benim en sevdiğim müzik pop müziktir.

私の大好きな音楽はポップミュージックだ。

O benim en sevdiğim konu değil.

そういう話は苦手だ。

En sevdiğim eğlence kıyı boyunca gezmektir.

- 私の一番の気晴らしは海岸を散歩することです。
- 私の一番の気晴らしは海岸をぶらぶらと歩くことです。

Matematik benim en az sevdiğim konu.

私は数学がいちばん嫌いだ。

Lişe benim en sevdiğim meyvelerden biridir.

ライチは、私が好きな果物のひとつです。

Graham Greene, benim en sevdiğim yazardır.

グレアム・グリーンは私のお気に入りの作家です。

- Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim konulardır.
- Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim derslerdi.

数学と英語は私の大好きな教科でした。

Derslerimde yaratıcılık üzerine en sevdiğim alıştırmalardan biri,

私が創造力の授業で行っている 好きな演習の1つは

Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim derslerdi.

数学と英語は私の大好きな教科でした。

Mary hakkındaki sevdiğim şey onun güçlü karakterdir.

- 私がメアリーを好きなのは、彼女の強い性格だ。
- メアリーについて好ましく思うのはその強い性格だ。

Mary benim en sevdiğim yazarlardan bir tanesi.

メアリーは私の好きな作家の一人だ

O, seni benim sevdiğim kadar çok seviyor.

- 私はあなたを愛しているが彼も同じくらいあなたを愛している。
- 私があなたの事を愛しているのと同じ位彼もあなたを愛している。

Graham Greene, benim en sevdiğim yazarlardan biridir.

- グレアム・グリーンは私のお気に入りの作家です。
- グラハム・グリーンは私のお気に入りの作家の一人です。
- グレアム・グリーンは私の好きな作家の一人です。

- Favori rengim mavidir.
- En sevdiğim renk mavidir.

私が一番好きな色は青です。

Ayrıca benim çok sevdiğim bir de büyükbabam vardı.

また 僕には 大好きな じいちゃんがいました

Sayelerinde, sevdiğim şeyleri, daha da sever hâle geldim;

自分の好きなことを もっと 好きになったんです

Fakat durum şu ki yaptığım işin sevdiğim kısmı,

さて ここが大事なところ 私が自分の仕事で好きな部分は

Fırında kızartılmış tavuk, benim en sevdiğim yemeklerden biridir.

ローストチキンは大好きな料理の1つです。

Güllerin kokusu kadar çok sevdiğim hiçbir şey yok.

バラの香りほど私が好きな物はない。

O beni benim onu sevdiğim aynı şekilde sevdi.

- 私が彼女を愛したように、彼女も私を愛した。
- 私が彼女を愛したように、彼女も私を愛してくれた。

Korpiklaani benim en sevdiğim folk metal gruplarından biridir.

Korpiklaani は私の大好きなフォークメタルバンドの一つです。

Ben sevdiğim faaliyetlerde kendimi daldırma yeteneğimi hızla kaybediyorum.

好きなことに没頭する力を、僕は急速に失いつつある。

Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.

海外旅行は私の楽しみの一つなんです。

Fransızcayı severim ama bu özellikle de Fransa'yı sevdiğim içindir.

僕フランス語は好きだけど別にフランスが好きってわけじゃないんだよね。

Ben lisede iken benim sevdiğim dersler coğrafya ve tarihti.

高校の頃、好きな科目は地理と歴史だったよ。

Ve onları evimizdeki hayvanları sevdiğim kadar koşulsuz bir şekilde severdim.

私は それらの動物が 自宅のペット同様 無条件に好きでした

Sonra tekrar kameramı alıp sevdiğim ve bildiğim şeyi yapmaya başladım.

‎再びカメラを取り ‎大好きなことをしていた

Benim en sevdiğim rengin yeşil olduğunu sana düşündüren şey nedir?

どうして私の好きな色が緑だと思ったのですか。

- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.

この雑誌によれば、私の大好きな女優が春にジャズミュージシャンと結婚する予定らしい。