Translation of "Saatini" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Saatini" in a sentence and their japanese translations:

Yeni saatini kaybetti.

彼女は新しい時計をなくした。

O onun saatini çaldı

彼女の時計を盗んだ。

Birisi saatini çalmış olmalı.

誰かが君の腕時計を盗んだにちがいない。

O, saatini tamir ettirdi.

彼は時計を直してもらった。

Tom saatini kontrol etti.

- トムは時計を確かめた。
- トムは腕時計の時間を確かめた。

Bana saatini kaybettiğini söyledi.

時計をなくしたと彼は言った。

Saatini çalan çocugu yakaladı.

彼は彼の時計を盗もうとしていた少年を捕まえた。

Bu, saatini bulan delikanlı.

これがあなたの時計を見つけてくれた少年です。

- Amcam bana bu kol saatini verdi.
- Dayım bana bu kol saatini verdi.
- Eniştem bana bu kol saatini verdi.

おじはこの時計をくれた。

Saatini çaldığını baban biliyor mu?

お父さんは、あなたがお父さんの時計をこわしたことを知っているの。

Saatini kırdığımda Adam bana çok öfkelendi.

アダムは私が彼の時計を壊した時、怒り狂った。

İşi bitirmek onun iki saatini alır.

彼がその仕事を終えるのに2時間かかるだろう。

O, saatini kendi başına tamir etti.

彼は自分で時計を修理した。

O beni onun saatini çalmakla suçladı.

- 彼は時計を盗んだといって私を責めた。
- 彼は時計を盗んだという理由で私を訴えた。

Bir çocuğu onun saatini çalarken yakaladı.

- 彼は少年が彼の時計を盗もうとしているところを見つけた。
- 彼は彼の時計を盗もうとしていた少年を捕まえた。

O, saatini on dakika ileri aldı.

彼女は時計を10分進ませた。

İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.

駅までは歩いて1時間です。

Bir kart yazmak Brian'ın birkaç saatini aldı.

ブライアンがカードを書くのに数時間かかった。

Tom çalar saatini saat 2.30'a kurdu.

トムは目覚ましを2時半にセットした。

Çete onu yere yıktı ve saatini çaldı.

連中は彼を殴り倒して、彼から時計を奪い取った。

Chris, Beth'in değerli kol saatini bulamadığını duyduğunda üzüntüsünü gizleyemedi.

ベスがその貴重な時計を見付けられないと知って、クリスは悲しみを隠せませんでした。

220 sayfalık bir kitabı okumak Tom'un 7 saatini aldı. 280 sayfalık bir kitabı okumak Mary'nin 9 saatini aldı. Kitapları okumada kim daha hızlı?

トムくんは220ページの本を読むのに7時間かかりました。メアリーさんは280ページの本を読むのに9時間かかりました。本を読むのはどちらが速いでしょう。

Tüm öğleden sonra boş olduğum için toplantının saatini ayarlamayı sana bırakıyorum.

午後はずっと空いていますので約束の時間をお知らせください。