Translation of "Golf" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Golf" in a sentence and their japanese translations:

Golf oynuyor.

彼はゴルフをしている。

Golf oynamayı bilmiyor.

彼はゴルフのやり方を知りません。

Golf hoşlanmadığım spordur.

ゴルフは僕の嫌いなスポーツです。

Asla golf oynamadım.

私はゴルフをしたことがありません。

Golf sever misiniz?

ゴルフは好きですか。

Golf kulübüne katıldım.

- カントリークラブに入った。
- カントリークラブに入会した。

Golf oynamak istedim.

ゴルフをしたかった。

Yağmura rağmen golf oynadık.

雨にも関わらずゴルフをした。

O asla golf oynamadı.

彼は一度もゴルフをした事がありません。

Golf oynar mısın, Takaki?

高木さん、ゴルフはやりますか。

Benim hobim golf oynamaktır.

- 趣味はゴルフをすることです。
- 私の趣味はゴルフだ。

Onun babası golf oynamaz.

彼のお父さんはゴルフをしません。

Hala golf oynuyor musun?

まだゴルフをしているのですか。

Bir golf kulübüne katılacağım.

私はゴルフクラブに入会するつもりです。

Arkadaşlarımdan hiçbiri golf oynamaz.

私の友達でゴルフをする者はいない。

Golf oynamakta zorluk çekiyorum.

私にとってゴルフをすることは、簡単ではない。

John golf ile ilgileniyor.

- ジョンはゴルフに興味がある。
- ジョンはゴルフに興味を持っている。

Golf oynamak çok eğlenceli.

ゴルフをするのはとても楽しい。

Ben golf oynamayı severim.

- 私はゴルフが好きです。
- ゴルフをするのが好き。

Golf bana göre değil.

- ゴルフは僕の嫌いなスポーツです。
- ゴルフって私の好みじゃないんだよなあ。

Golf oynamazsın, değil mi?

あなたはゴルフをしないんですね。

Golf için deli oluyorum.

私はゴルフに夢中です。

Arada bir golf oynarım.

時々ゴルフをします。

Hiç golf oynadın mı?

ゴルフをしたことがあるかい?

Tom golf oynar mı?

トムはゴルフやるの?

Herkes golf seviyor gibi görünüyor.

だれでも皆ゴルフが好きなようです。

O, seçkin bir golf kulübüdür.

あそこは会員制のゴルフクラブだ。

Yarın yağmur yağarsa golf oynamayacağım.

あす万一雨なら、私はゴルフはしない。

Babam her Pazar golf oynar.

父は毎週日曜日にゴルフをします。

O, gelecek pazar golf oynayacak.

彼は今度の日曜日にゴルフをするでしょう。

O golf oynamayı çok sever.

彼はまったくのゴルフ狂だ。

Yıllar önce golf oynamaya başladım.

私は数年前にゴルフを始めた。

O hafta sonlarında golf oynar.

彼は週末ゴルフをします。

Grip onun golf oynamasını engelledi.

流感で彼はゴルフが出来なかった。

O, her Pazar golf oynar.

彼は日曜日にはいつもゴルフをします。

Nasıl golf oynayacağımı hiç bilmiyorum.

私はゴルフのやり方はさっぱりわからない。

Yarın golf oynamaya ne dersin?

明日ゴルフをしたらどうですか。

Babam Pazar sabahı golf oynadı.

父はその日曜の朝、ゴルフをした。

Golf sopalarını nereden satın aldın?

ゴルフクラブをどこで買ったの?

Annem çok iyi golf oynayabilir.

私の母はゴルフがとても上手です。

O, golf kulübünün bir üyesidir.

彼はゴルフクラブのメンバーです。

Bir golf oyunu oynamak istiyorum.

ゴルフをしたいと思っています。

Ne zaman golf oynamaya başladın?

いつゴルフを始めたのですか。

Yağmur yağsa bile golf oynayacak.

たとえ雨でも、彼はゴルフをします。

O nasıl golf oynanacağını bilmiyor.

彼女はゴルフのやり方を知りません。

Tom'un bir golf sahası var.

トムはゴルフ場を所有しているんですよ。

Golf oynamaya ne zaman başladın?

いつゴルフを始めましたか?

Tenis ve golf gibi sporları sevmiyorum.

- テニスやゴルフのようなスポーツは好きではない。
- そんなテニスやゴルフみたいなスポーツは好きじゃない。

Yağmur yağmasına rağmen, o golf oynayacak.

たとえ雨でも、彼はゴルフをします。

Baba pazar günü çoğunlukla golf oynar.

父はたいてい日曜日はゴルフをしている。

Babam golf oynar fakat iyi değil.

父はゴルフをやるにはやるが、うまくはない。

Bir golf kulübünde üyelik için başvurdu.

彼女はゴルフクラブに入会を申し込んだ。

O, bu bahar golf çalışmaya başladı.

彼はこの春からゴルフを始めた。

Onun golf oynamada iyi olduğu doğrudur.

彼がゴルフが上手いのは本当だ。

O, geçen pazar günü golf oynadı.

彼はこの前の日曜日にゴルフをしました。

Benden çok daha fazla golf tutkunudur.

私はあなたよりずっとゴルフ狂だ。

Üç yıl önce golf kulübüne katıldım.

私は3年前にそのゴルフクラブに入会した。

Golf için bir rezervasyon yapabilir miyim?

ゴルフの予約をお願いします。

O, her hafta sonu golf oynar.

彼女は毎週末ゴルフをする。

Yağmur yağsa bile, o golf oynayacak.

たとえ雨でも、彼はゴルフをします。

Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir.

テニスにもあるけど、4大大会って何?

O senin en sevdiğin golf kulübü mü?

それが君の一番お気に入りのゴルフクラブ?

O, tatili boyunca her gün golf oynadı.

彼は休暇中毎日ゴルフをした。

Bu öğleden sonra golf oynamaya ne dersin?

今日の午後ゴルフをしましょうか。

Ne annem ne de babam golf oynar.

両親ともゴルフをするのではない。

O, tatili sırasında günden güne golf oynadı.

彼は休暇中毎日ゴルフをした。

Nasıl golf oynanacağı hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

私はゴルフのやり方はさっぱりわからない。

Ben hiç golf oynamadım ama sanırım deneyeceğim.

ゴルフの経験は全くないが、どんなものかやってみたい気はする。

Buraya yakın bir golf sahası var mı?

この近くにゴルフコースがありますか。

Bu golf sahası üye olmayanlara açık değildir.

このゴルフ場は会員制になっています。

Golf, Japonya gibi küçük bir ülkede toprak israfıdır.

日本のように国土の狭い国では、ゴルフは土地の無駄遣いだ。

Yarın golf oynamak için bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.

出来れば明日、ゴルフの予約を取りたいのですが。

Tom boş zamanının neredeyse tümünü golf sahasında geçiriyor.

トムの自由時間のほとんどはゴルフコースで費やされている。

Buralarda golf oynamak için iyi yerler var mı?

この辺りに、ゴルフのできるいい場所はありますか?

O, diğerlerini ve onların örneğini takip ederek golf öğrendi.

彼は見よう見まねでゴルフを覚えた。

O, ayda iki ya da üç kez golf oynar.

彼は月に2~3回ゴルフをする。

Annem kötü havadan dolayı golf oynayamadığı için kötü bir ruh hali içindeydi.

天候不良のためゴルフができなくて、母は機嫌が悪かった。

Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.

ロバートはとても忙しかったのでゴルフの誘いを断らざるを得なかった。

Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.

彼の部屋に入った時、彼は20年に渡るゴルフ歴で手にしてきたトロフィーの数々を私に見せた。