Translation of "Siyah" in Japanese

0.020 sec.

Examples of using "Siyah" in a sentence and their japanese translations:

Kedi siyah.

猫は黒いんだ。

Evet, bakın, siyah.

黒いぞ

Evet, bakın, siyah!

黒いぞ

O, siyah giymişti.

彼は黒ずくめの服装をしていた。

Siyah sana yakışıyor.

- 黒が似合ってるよ。
- 黒が似合うね。

Siyah olan benimki.

- 黒いほうは私のだ。
- 黒いのが私のです。
- 黒いのが私のよ。

Onu siyah severim.

私はブラックが好きだ。

Kahvemi siyah içerim.

コーヒーをブラックで飲みます。

Bu araba siyah.

この車は黒い。

- Siyah bir gözüm var.
- Siyah gözlerim var.
- Gözüm morardı.

- 目の周りに黒いあざが出来ちゃった。
- 目の周りに黒いあざができてしまった。
- 目の周りに黒いあざが出来てしまった。

- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.

彼女は黒い帽子をかぶっていた。

O çocuk siyah saçlı.

あの少年は黒い髪をしています。

Parlak siyah gözleri vardı.

彼女は輝く黒い目をしていた。

Bacadan siyah duman çıktı.

煙突から黒い煙が出てきた。

O, siyah değil mi?

それは黒くありませんか。

Dul kadın siyah giyinmişti.

その未亡人は黒衣をまとっていた。

Siyah kediler kötü şanstır.

黒猫は悪運を招きます。

Siyah kumaş ışık emer.

黒い布は光を吸収する。

Şüpheli siyah bir erkek.

容疑者は黒人の男性だ。

O tümüyle siyah giyindi.

彼女は黒ずくめの服装をしていた。

Şu siyah bulutlara bak.

- あの黒雲を見てごらん。
- あの黒い雲を見てごらん。

O siyah değil mi?

- 黒くないのですか。
- それは黒くありませんか。

Siyah ceketi karanlığa karıştı.

彼の黒のコートが暗闇に溶け込んで見えなくなってしまった。

Siyah bulutlar gökyüzünü kapladı.

黒雲が空一面に広がった。

Şu siyah olan benim.

あの黒いのは私のです。

O, siyah ceketi giydi.

彼はその黒いコートを着た。

- Köpekler siyah ve beyaz olarak görür.
- Köpekler, etrafı siyah - beyaz görür.

犬は黒と白の見分けがつく。

Tıpkı siyah bir duman gibi.

黒い煙を吐くように

Bu tür siyah topların yanında

分かりやすい危険性に加え

Kömür her zaman siyah değildir.

石炭は必ずしも黒くない。

Tom siyah bir kedi besliyor.

トムは黒ネコを飼っている。

Siyah bir kedi masanın altındaydı.

テーブルの下には黒猫がいた。

Kedilerden biri siyah, diğeri kahverengi.

その猫の一方は黒で、もう一方は茶だ。

Siyah giyindiği için rahibe benziyordu.

彼は黒い服を着ていたので、司祭のように見えた。

O, siyah çerçeveli gözlük takar.

彼は黒い眼鏡をかけている。

O her zaman siyah giyinir.

彼女はいつも黒い服を着ている。

Siyah giyinmiş bir kadın gördüm.

- 黒い服の女をみた。
- 黒い服の女性を見ました。

Siyah tavuklar beyaz yumurtalar yumurtlar.

鳶が鷹を生む。

Bu resim siyah ve beyaz.

その写真は白黒です。

Büyük bir siyah köpeğim var.

私は大きくて黒い犬を飼っています。

Siyah ceketler bu kış moda.

今年の冬は黒いコートが流行している。

Ada ay ışığında siyah görünüyordu.

島は月光の中に黒々と見えた。

Tom siyah çerçeveli gözlük takıyor.

トムは黒縁メガネをかけている。

O siyah bir şapka takıyor.

彼女は黒の帽子をかぶっている。

Tom siyah çerçeveli gözlük takar.

トムは黒い眼鏡をかけている。

Tamamen siyah giyinmiş beyefendi kim?

あの黒ずくめの紳士は誰ですか。

O siyah çanta senin mi?

あの黒いかばんはあなたのですか。

Tom'un siyah bir arabası var.

トムは黒い車を持っている。

- Kahveyi siyah çaydan daha çok severim.
- Ben kahveyi siyah çaydan daha fazla severim.

紅茶よりコーヒーがいいな。

siyah ve beyaz erkeklerin şeytanlaştırılma hikayeleri

黒人男性と白人男性が 悪魔扱いされるようになった

O her zaman siyah gözlük takar.

- 彼は常に黒メガネをかけている。
- 彼はつねに黒眼鏡をかけている。

Büyük siyah bir Amerikan savaş gemisiydi.

それは大きくて黒いアメリカの軍艦だった。

Kitabın üzerinde siyah bir ceket vardı.

その本には黒いカバーがかかっていた。

Dün bir çift siyah ayakkabı aldı.

彼は昨日黒いくつを1足買った。

Bir siyah ve beyaz köpeğim var.

私は黒白まだらの犬を飼っている。

Kırmızı kemer onun siyah elbisesine uyar.

赤いベルトが彼女の黒いドレスをひきたたせている。

Siyah saçlı güzel bir kız parktaydı.

黒い髪の綺麗な女の子が公園にいました。

Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.

悪魔は絵に描かれるほど黒くはない。

Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!

大きい、黒い、もさもさトリクイグモが怖いんです!

Bizim siyah beyaz bir köpeğimiz var.

白黒ぶちの犬を飼っている。

Onun küçük siyah bir köpeği var.

彼女は小さな黒い犬を飼っている。

Siyah saçlı güzel kız parkta idi.

黒い髪の綺麗な女の子が公園にいました。

Yazı Tahtaları her zaman siyah değildir.

黒板が必ずしも黒いとは限らない。

Bence bu konu siyah ya da beyaz.

私にとって これは白か黒かの問題です

Onunla tanıştığımda, Mary siyah bir kazak giyiyordu.

- メアリーと会ったとき、彼女は黒のセーターを着ていた。
- メアリーと会ったとき、彼女は黒いセーターを着ていた。

Biri siyah, diğeri beyaz iki kedi besler.

- 彼は猫を二匹飼っている。一匹は黒でもう一匹は白だ。
- 彼は2匹猫を飼っている。一匹は黒でもう一匹は白だ。

Bir cenaze töreni için siyah giymek gelenekseldir.

葬式には黒い服を着ていくのが習慣です。

Eve doğru koşan siyah bir kedi gördüm.

私は1匹の黒猫がその家へ走り込むのを見た。

Bir siyah ve bir beyaz köpeğim var.

私たちは黒い犬と白い犬を飼っている。

Siyah çay ya da kahve ister misiniz?

紅茶とコーヒー、どちらがいいですか。

Parkta siyah saçlı güzel bir kız vardı.

黒い髪の綺麗な女の子が公園にいました。

Sende bu gömleğin siyah olanı var mı?

このシャツで黒い色のものはありますか?

Bir siyah ve bir beyaz ceketim var.

私は黒の上着と白の上着をもっている。

Siyah ve beyaz bir köpek beni ısırdı.

白黒まだらの犬が私にかみついた。

Siyah ve beyaz benekli bir köpeğim var.

私は黒白まだらの犬を飼っている。

Parkta siyah saçlı, güzel bir kadın vardı.

公園には黒い髪の綺麗な女の子が一人いました。

Kahveni nasıl seversin? Koyu ve siyah mı?

コーヒーはどんなふうにしましょうか。濃いブラックがいいですか。

Martin Luther King siyah bir papazın oğluydu.

マーテイン・ルーサー・キング・ジュニアは、黒人牧師を父として生まれた。

Siyah bulutlar gelen gök gürültülü fırtınayı bildirdi.

黒雲は雷雨の到来を告げていた。

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.

黒人は綿畑での労働を強制された。

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.

- 茶色の靴がほしいんだ。黒いのではなくてね。
- 黒じゃなくて、茶色の靴が欲しいんです。

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

‎邪魔者は許さない ‎クロサイの数は ‎回復しつつある

Ve mavi okyanus ve siyah sonsuzluk arasında bulunur,

青い海と漆黒の宇宙を隔て

Amerikalı bir siyah olarak, bu kafamda çınladı durdu.

それが アメリカに生きる 黒人男性としての私の心に響いた

"Ben gerçekten yaparım, " küçük siyah tavşan cevap verdi.

「その通りだよ」と小さい黒いウサギは言いました。

Tom küçük siyah defterine Mary'nin telefon numarasını yazdı.

- トムはメアリーの電話番号を彼の秘密の手帳に書き留めた。
- トムはメアリーの電話番号をアドレス帳に書き留めた。

İki köpeğim var. Biri beyaz; diğeri ise siyah.

- 2匹犬を飼っているが、1匹は白でもう1匹は黒だ。
- 犬を二匹飼っています。一匹は白くてもう一匹は黒です。

- Kara kedileri sever misin?
- Siyah kedileri sever misin?

- あなたは黒い猫が好きですか。
- 黒い猫は好きですか。
- 黒猫は好き?

Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.

彼女は猫を二匹飼っています。一匹は白くて、もう一匹は黒です。

Yüksek ağaç tepesinde yakalanmış siyah bir şapka var.

高い木のてっぺんにひっかかった黒い帽子。

Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.

彼らは黒犬と白犬に餌をやった。

Yeşil çay mı yoksa siyah çay mı seversin?

あなたはお茶が好きですか、それとも紅茶が好きですか。