Translation of "Dergi" in English

0.019 sec.

Examples of using "Dergi" in a sentence and their english translations:

Dergi gençlere yöneliktir.

The magazine is aimed at teenagers.

Birçok dergi okudum.

I read a lot of magazines.

İşte aradığın dergi.

Here's the magazine you were looking for.

Dergi her hafta çıkar.

The magazine comes out every week.

Ben bir dergi okuyorum.

- I am reading a magazine.
- I'm reading a magazine.

Tom nadiren dergi okur.

Tom rarely reads magazines.

Bu dergi gençlere yöneliktir.

That magazine is aimed at teenagers.

Odamda bir dergi var.

There's a magazine in my room.

Annem bir dergi okuyor.

My mother is reading a magazine.

Dergi ne zaman çıkar?

When does the magazine come out?

Tom dergi okumaktan hoşlanır.

Tom likes reading magazines.

Tom bir dergi okuyor.

Tom is reading a magazine.

Tom dergi kapakları yapıyor.

Tom is making magazine covers.

Nereden bir dergi alabilirim?

Where can I buy a magazine?

Çeşitli dergi türleri vardır.

There are several types of magazines.

Bu, sana bahsettiğim dergi.

This is the magazine I spoke to you about.

Bu dergi çok okunmaktadır.

This magazine is widely read.

Bu dergi iyi satıyor.

This magazine sells well.

İşte haftalık bir dergi.

Here is a weekly magazine.

İşte en yeni dergi.

Here is the newest magazine.

O, dergi okumaktan hoşlanır.

She likes to read magazines.

Bu dergi nasıl başladı?

How did this magazine get started?

Dergi okumak hoşuma gider.

I like reading magazines.

- Dergi iki ayda bir yayınlanıyor.
- Dergi iki ayda bir çıkıyor.

The magazine is published bimonthly.

Genellikle sözcüklerle anlaşan dergi editörleriyle

A recurring discussion I have with magazine editors,

Dergi haftada bir kez çıkar.

The magazine comes out once a week.

Dergi ayda iki kez basılır.

The magazine is issued twice a month.

Şirket yeni bir dergi yayınladı.

The company published a new magazine.

O hep bir dergi okur.

He always reads a magazine.

Marina hafta sonları dergi okur.

Marina read magazines on weekends.

Haftalık bir dergi için aboneyim.

I'm a subscriber for a weekly journal.

Ona bir dergi satın aldım.

I bought him a magazine.

Jack raftaki dergi için uzandı.

Jack reached out for the magazine on the shelf.

Lütfen bana bir dergi ver.

Please give me a magazine.

Hangi dergi olduğu önemli değil.

It does not matter which magazine.

Haftalık bir dergi satın aldım.

I bought a weekly magazine.

Bu dergi aylık olarak yayımlanmaktadır.

- This magazine is issued every month.
- This magazine comes out every month.

Beklerken, dergi okuyarak vakit geçirdi.

She killed time reading a magazine while she waited.

Yeni dergi ne zaman çıkacak?

When will the new magazine come out?

Bu teknik dergi benim üzerimdedir.

This technical journal is above me.

Bu dergi, her ay yayınlanır.

This magazine is issued every month.

Bu dergi yaygın olarak dolaşır.

This magazine circulates widely.

Dergi ile işin bitti mi?

- Are you done with that magazine?
- Are you finished with that magazine?

Ona bir dergi ödünç verdim.

I lent him a magazine.

Bazı insanlar trende dergi okuyorlar.

Some people are reading some magazines on the train.

Masada kaç tane dergi var?

How many magazines are on the desk?

Uzun zamandır bir dergi okumadım.

I haven't read a magazine in a long time.

Bir sürü dergi satın alıyorum.

I buy a lot of magazines.

Tom eline bir dergi aldı.

Tom picked up a magazine.

Geçen ay kaç dergi aldın?

How many magazines did you buy last month?

İstasyonda haftalık bir dergi aldı.

He bought a weekly magazine at the station.

Otobüsü beklerken bir dergi okudu.

She read a magazine while she waited for the bus.

İşte, uçakta okuman için bir dergi.

Here's a magazine for you to read in the plane.

Tom istasyonda haftalık bir dergi aldı.

Tom bought a weekly magazine at the station.

Dergi makalesi yenin değerinin yükseleceğini söyledi.

The magazine article said that the value of the yen would rise.

O dükkân gazete ve dergi satar.

That store sells newspapers and magazines.

Tom kanepede oturdu, bir dergi okuyordu.

Tom sat on the sofa, reading a magazine.

Dergi gezegendeki en iğrenç böcekleri araştırıyor.

The magazine is researching the most disgusting insects on the planet.

Tom verandada oturuyordu, bir dergi okuyordu.

Tom was sitting on the porch, reading a magazine.

Tom kanepede oturuyor, bir dergi okuyor.

Tom is sitting on the sofa, reading a magazine.

Her ay beş çeşit dergi okurum.

I take five kinds of magazines every month.

O, kanepede oturdu, bir dergi okuyordu.

She sat on the sofa, reading a magazine.

İşte okumanız için yeni bir dergi.

Here is a new magazine for you to read.

Bana ödünç verdiğin dergi çok ilginç.

The magazine which you lent me is very interesting.

Tom otobüsü beklerken bir dergi okudu.

Tom read a magazine while he waited for the bus.

Uçakta okumak için bir dergi aldım.

I bought a magazine to read on the plane.

Bana ödünç verdiğin dergi çok ilgi çekici.

The magazine you lent me is very interesting.

Ben bir mağazadan bir dergi satın aldım.

I bought a magazine in a store.

O bir dergi okurken bir sandalyeye oturdu.

She sat in a chair reading a magazine.

Sana göstermek istediğim bir dergi makalem var.

I've got a magazine article I want to show you.

Tom bir dergi okuyarak bekleme odasında oturdu.

Tom sat in the waiting room reading a magazine.

Kocası yeni bir aylık dergi yayınlamayı planlıyor.

Her husband plans to publish a new monthly magazine.

Dergi senatöre karşı birçok ciddi suçlama yaydı.

The magazine spread many important charges against the Senator.

Ben zaman öldürmek için bir dergi okudum.

I read a magazine to kill time.

O, randevusunun çıkmasını beklerken bir dergi okumuştu.

She perused a magazine while waiting for her date to show up.

Herhangi bir dergi için abonelik aldın mı?

Have you taken out a subscription to any magazine?

Dergi bu yıl bir sürü okuyucu kazandı.

The magazine acquired a lot of readers this year.

Bu kütüphanede hiç İngilizce dergi var mı?

Are there any English magazines in this library?

Ben her ay beş farklı dergi okurum.

I read five different magazines each month.

Orada çok sayıda dergi hakkında bilgi bulabilirsiniz.

There you can find information about a lot of magazines.

Bir dergi erkekler için ve diğeri kızlar için.

One magazine is for boys, and another for girls.

O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.

He was in charge of preparing a magazine for publication.

Bu dergi Japonya'daki herhangi bir büyük şehirde mevcut.

This magazine is available in any big city in Japan.

Tom bir dergi çıkardı ve onu okumaya başladı.

Tom took out a magazine and began to read it.

Bir gazete ya da bir dergi ister misiniz?

Would you like a newspaper or magazine?

Okul kütüphanesinde herhangi bir Fransızca dergi var mı?

Are there any French magazines in your school library?

O geldiğinde ben bir süredir bir dergi okuyordum.

I had been reading a magazine for some time when she came.

Bu bir gazete mi yoksa bir dergi mi?

Is this a newspaper or a magazine?

Bir dergi açtığında, genellikle ilk olarak burcunu okur.

When he opens a magazine, he will usually read his horoscope first.

Tom balinalarla ilgili çok sayıda dergi makalesi yazdı.

Tom has written many magazine articles on whales.

Haftada bir kereden daha fazla dergi okuyor musunuz?

Do you read magazines more than once a week?

- Bu dergi, benim dünyada neler olup bittiğine yetişmem için yardımcı oluyor.
- Bu dergi benim dünyaya ayak uydurmama yardımcı oluyor.

This magazine helps me to keep up with what's happening in the world.

1 yıldan kısa bir süre içinde 5 dergi kapağı.

Five covers in a little over a year.