Translation of "Kazandı" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Kazandı" in a sentence and their japanese translations:

Kim kazandı?

誰が勝ったの?

Tom kazandı.

- トムは勝った。
- トムの勝ち。

Onlar kazandı.

彼らは勝った。

Yapı mimarisi kazandı.

勝ったのは 建築派でした

Hangi taraf kazandı?

どちらが勝ったのか。

Kentte popülerlik kazandı.

彼女はその町での信望を得た。

Dövüşü nakavtla kazandı.

彼はノックアウト勝ちした。

Amerikan vatandaşlığını kazandı.

彼は米国の市民権を得た。

Yarışı yine kazandı.

彼がまたそのレースに勝った。

Tom kazandı mı?

トムは勝った?

Tom tekrar kazandı.

- トムがまた勝った。
- トムは再び勝利を収めた。

Tom yarışı kazandı.

トムはレースに勝った。

O, yarışmayı kazandı.

彼女はそのコンテストで優勝した。

Tom nasıl kazandı?

トムはどうやって勝ったの?

Tom muhtemelen kazandı.

トムは多分勝った。

Bunu satarak milyonlar kazandı

それを売りものにし 大金を得ています

Bu sayede, o kazandı

変わったおかげで勝利し

Cesareti ile zaman kazandı.

‎勇気ある行動で切り抜けた

Hangi takım oyunu kazandı?

どちらのチームが試合に勝ったんですか。

Parti hızla temel kazandı.

その党は急激にのびた。

İlk ödülünü sergide kazandı.

彼女は展覧会で一等賞を得た。

Yüz metre yarışını kazandı.

彼女はその100メートル競争で優勝した。

O, üçüncülük ödülünü kazandı.

- 彼は三等賞を得た。
- 彼は三位に入賞した。

O kolaylıkla yarışı kazandı.

彼はその競争に楽勝した。

Bu parayı nasıl kazandı?

彼はこのお金をどうやって手に入れたのか。

O, çok para kazandı.

彼はかなりの金をもうけた。

O, yarışı kolayca kazandı.

- 彼はやすやすとその競争に勝った。
- 彼はそのレースに簡単に勝った。

O, bütün ödülleri kazandı.

彼女は全部の賞をさらって行った。

Beklenildiği gibi, ödülü kazandı.

- 期待どおり、彼は賞を得た。
- 期待されたとおり彼は賞を得た。

O her şeyi kazandı.

彼は全てを勝ち取った。

Neyse ki şampiyonluğu kazandı.

幸運にも彼は優勝した。

Ödül almaya hak kazandı.

彼はその報酬を受ける資格がある。

İngilizce konuşma becerisi kazandı.

彼は英語を話す能力を身につけた。

Ev sahibi takım kazandı.

地元のチームは勝った。

O onun sevgisini kazandı.

彼は彼女の愛情を得た。

Romancı olarak ün kazandı.

彼は小説家として名声を得た。

- Onlar kazandı.
- Onlar kazandılar.

彼等はほんとうに勝ったのです。

Bizim takım oyunu kazandı.

- 私達のチームが試合に勝った。
- 我々のチームは試合に勝った。
- 我々のチームが試合に勝った。

Teknemiz iki boyla kazandı.

私たちのボートは2艇身の差で勝った。

Allahtan, birincilik ödülünü kazandı.

幸運にも私は1等賞を得た。

Tom Amerikan vatandaşlığını kazandı.

トムはアメリカ国籍を取得した。

O, atıştırma alışkanlığı kazandı.

彼は間食の癖を身につけてしまった。

Takımımız dün maçlarını kazandı.

私たちのチームは昨日試合に勝った。

Sıra beyazda ve kazandı.

白先黒死。

Tom dengesini yeniden kazandı.

トムはバランスを取り戻した。

- Takımımız büyük bir zafer kazandı.
- Ekibimiz büyük bir zafer kazandı.

私たちのチームは大勝した。

Harvard sadece dört kez kazandı.

ハーバードが勝ったのは4回だけ

Takımımız üniversiteler arası turnuvada kazandı.

わがチームは大学対抗のトーナメントで優勝した。

- Tren hız kazandı.
- Tren hızlandı.

その列車はスピードを上げた。

O, anlaşmadan 500 dolar kazandı.

その取り引きで彼女は500ドルもうけた。

Mimar dünya çapında ün kazandı.

その建築家は世界的名声を獲得した。

Piyangoda on milyon yen kazandı.

彼女は宝くじで1千万円も手に入れた。

Konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

彼女はスピーチコンテストで1等賞を獲った。

Yeni işinde çok para kazandı.

彼は新商売で荒稼ぎをした。

Bir sürü kolay para kazandı.

- 彼は手を濡らさずに大金をつかんだ。
- 彼はたくさんのあぶく銭を得た。

Kısa sürede soğukkanlılığını geri kazandı.

彼はやがて平静に戻った。

Mümkün olduğunca çok para kazandı.

彼はできるだけたくさんのお金を稼いだ。

O, hastanede bilincini tekrar kazandı.

彼女は病院で意識を取り戻した。

O, geçen hafta ödül kazandı.

先週彼はその賞を得た。

Büyük bir çoğunlukla seçimi kazandı.

- 彼は選挙で大勝した。
- 彼は選挙で大差で当選した。

Beklentilerin tersine onlar kolaylıkla kazandı.

予想に反して楽に勝てましたね。

Neyse ki, o oyunu kazandı.

幸運にも彼はゲームに勝った。

O, hastanede bilincini yeniden kazandı.

- 彼は病院で気が付いた。
- 彼は病院で意識を回復した。

Bir öğretmen olarak hayatını kazandı.

彼は教師として生計を立てた。

Mary, Miss Tatoeba yarışmasını kazandı.

メアリーはミスタトエバのコンテストで優勝しました。

Bu film büyük popülerlik kazandı.

この映画は大変な人気を呼んだ。

Hükümet son seçimde çoğunluğu kazandı.

与党は前の選挙で過半数を占めた。

Ekip son atışta beş sayı kazandı.

わがチームは最終回で5点入った。

Tolstoy dünya çapında bir ün kazandı.

トルストイは世界的名声を博した。

Adam sol kolunun kullanımını yeniden kazandı.

その男は左の腕が再び動くようになった。

Onun atı üç boy farkla kazandı.

彼の馬は3馬身の差で勝った。

Cezayir 1962'de Fransa'dan bağımsızlığını kazandı.

1962年にアルジェリアはフランスから独立した。

Kampanya başarılıydı ve o seçimi kazandı.

選挙運動は成功し、彼女は当選した。

Oyunda altın madalyayı Japonya takımı kazandı.

日本チームはその試合で金メダルを獲得した。

O yazım yarışmasında birincilik ödülü kazandı.

彼はスペリングコンテストで一等賞を取った。

Paul geçen yıl çok para kazandı.

- ポールは昨年たくさんのお金をもうけた。
- ポールは去年たくさんのお金を稼いだ。

Sendika, % 5 oranında ücret artışı kazandı.

組合は5%の賃上げを獲得した。

Tom Uluslararası Chopin Piyano Yarışması'nı kazandı.

トムはショパンコンクールで優勝した。

Jerry gerçekten bir piyango kazandı mı?

ジェリーが宝くじに当たったって本当なの?

Emily konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

エミリーは弁論大会で1等賞をとった。

Hindistan İngiltere'den bağımsızlığını 1947 yılında kazandı.

インドは英国から1947年に独立した。

Benim için sürpriz oldu, o, ödülü kazandı.

驚いたことに彼は賞をもらった。

Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.

円はドルに対して10%上昇した。

Oyuncu üst üste üç kez şampiyonluk kazandı.

その選手は選手権大会で連続して3度優勝した。

Kampanya başarılı oldu ve o seçimi kazandı.

その選挙運動が成功して、彼は選挙に勝った。

Her iki çocuk da bir ödül kazandı.

- その子供達はそれぞれ賞を獲得した。
- その子供達2人が賞を獲得した。

Takım yarı finali kazandı ve finale yükseldi.

そのチームは準決勝に勝って決勝に進出した。

Peş peşe dört kez dünya şampiyonluğu kazandı.

彼は世界選手権で4連覇を成し遂げた。

Teyzem tüm giderleri ödenmiş Hawaii turu kazandı.

私の伯母は、無料ハワイ旅行に当たった。

Bizim için sürpriz oldu, Betty kupayı kazandı.

私たちが驚いたことに、ベティがトロフィーを獲得した。

Becerikli genç buluşu için bir ödül kazandı.

利口なその少年は自分の発明品で賞を得た。

O final sınavlarında dikkat çekici notlar kazandı.

彼女は期末試験ですばらしい成績を取った。

Kampanya bir başarıydı ve o, seçimleri kazandı.

その選挙運動が成功して、彼は選挙に勝った。

Tom cadde köşelerinde gitarını çalarak para kazandı.

トムは街角でギターを弾いてお金を稼いでいた。

'bras de fer' takma adını, demir-kolunu kazandı .

、「ブラス・デ・ファー」というニックネームを付け まし た。

Takip eden yıllarda Venedik, Bizans İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazandı.

その後数十年 ヴェニスはビザンティン帝国から 独立した勢力であり続けた

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

‎腕が伸び ‎彼女に自信が戻った

1979'da Rahibe Teresa Nobel Barış Ödülü'nü kazandı.

1979年にマザー・テレサはノーベル平和賞を受賞した。

1958'de, Brezilya ilk Dünya Kupası zaferini kazandı.

ブラジルは1958年にワールドカップ初勝利を果たした。