Translation of "Yarın" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Yarın" in a sentence and their arabic translations:

Yarın gelebilirim.

بإمكاني القدوم غداً.

Yarın gel.

تعالَ غداً.

Yarın gelemeyeceğim.

لن أستطيع القدوم غدا.

Yarın görüşürüz.

أراك غداً.

- Onların düğünü yarın.
- Onların düğünleri yarın.

حفل زفافهم غداً.

- Yarın mevcut olmayacağım.
- Yarın devamsız olacağım.

سأغيب غداً.

- Yarın sabah gitmeliyim.
- Yarın sabah gitmek zorundayım.

علي بالذهاب غدا في الصباح.

Yarın Cumartesi. Pazar.

غداً السبت. الأحد.

Yarın yağmur yağabilir.

لربما تمطر غداً.

Kapı yarın boyanacak.

سيُطلى الباب غداً.

Yarın orada olacağım.

سأكون هناك غداً.

Yarın randevumuzu unutma.

لا تنسى ميعادنا غدا.

Onu yarın yapacağız.

- نحن سنفعل ذلك غداً.
- سنفعل ذلك غداً.

Yarın Almanya'ya gidiyoruz.

سنذهب إلى ألمانيا غداً.

Yarın anneler günü.

غداً عيد الأم.

Yarın Amerika'ya gideceğim.

- سأذهب إلى أمريكا غداً.
- سأغادر إلى أمريكا في الغد.

Düğünleri yarın olacak.

سيقام حفل زفافهم غداً.

Chris yarın çalışamaz.

كريس لا يمكنه العمل غداً.

Yarın beni ara.

اتصل بي غداً.

Yarın futbol oynayacağım.

غدا سوف ألعب كرة القدم.

Yarın tenis oynayacağım.

سألعب كرة المضرب غداً.

Yarın kütüphanede görüşürüz.

- أراك غداً في المكتبة.
- أراك غداً عند المكتبة.

O, yarın gelebilir.

ربما تأتي غدًا.

Yarın okulumuz yok.

نحن مجازون من المدرسة غدًا.

Onu yarın yapamazsın.

لا تستطيع أن تفعله غدا.

Yarın amcama uğrayacağım.

أنوي زيارة عمّي في الغد.

Yarın meşgul olacaksın.

ستكون مشغولاً في الغد.

Yarın boş musunuz?

هل أنت غير مشغول غداً؟

Futbol oyunu yarın.

ماتش كوره القدم غدا.

Yarın Tokyo'ya gideceğim.

سأذهب إلى طوكيو غدا.

Yarın tekrar geleceğim.

سوف آتي غدا مرة أخرى

Yarın bandajı çıkarabilirsin.

بإمكانك خلع الضّمادة غدا.

Yarın Jamal'a söyleyeceğim.

سأخبر جمال غدا.

- İnşallah yarın yağmur yağar.
- Umarım yarın yağmur yağar.

آمل أن تمطر غداً.

- O yarın gelebilir mi?
- O, yarın gelebilecek mi?

هل سيتمكن من القدوم غداً؟

- Yarın bunu tekrar yapmak zorundayız.
- Yarın bunu tekrar yapmalıyız.
- Yarın bunu tekrar yapmamız gerekiyor.

علينا تكرار هذا غدا.

Onunla. Yarın burada olmayacağım.

معه. لن أكون هنا غداً.

Üstelik yarın öbür gün

وغداً في اليوم التالي

Yarın bize 'B' dedirtebilir

يمكن أن يجعلنا نقول "ب" غدا

Seni yarın terk ediyorum.

سأتركك غداً.

Belki yarın kar yağacak.

- من الممكن أن تثلج غداً.
- لربما تساقط الثلج غداً.

Yarın yağmur yağacak mı?

هل ستمطر غداً؟

Sen yarın ziyaret edeceğim.

سأزورك غداً.

Yarın onu sana getireceğim.

سأجلبها لك غدا.

Yarın onun hakkında konuşacağız.

سنتحدث حول ذلك غداً.

Bizi yarın ziyaret edin.

- قوموا بزيارتنا غداً.
- قُم بزيارتنا غداً.
- قومي بزيارتنا غداً.

O, yarın evde olacak.

سوف يكون في البيت غداً.

Yarın ona yardım edeceğim.

سأساعده غداً.

Yarın sabah meşgul müsün?

- هل انت مشغول غداً صباحاً ؟
- هل أنت مشغول صباح الغد ؟

Yarın daha iyi olacak.

سيكون الغد أفضل!

Yarın muhtemelen kar yağacak.

غالباً سيهطل الثلج غداً.

Yarın bir toplantı düzenlenecek.

- سيُعقد اجتماعٌ غداً.
- غداً سيُعقد اجتماع.

Yarın yağmur yağacağını sanmıyorum.

لا أعتقد أنها ستمطر غدا.

Bugün hayır, yarın evet.

اليوم لا، غدا نعم.

Yarın bir sınavım var.

لدي امتحان غداً.

O, yarın buraya gelmeyebilir.

- من الممكن ألا تأتي غداً.
- من الممكن أنها لن تأتي غداً.

Yarın bir dansa gidiyoruz.

سنذهب إلى حفلة رقص غداً.

Yarın gelmek zorunda değilsin.

ليس عليك أن تأتي غدًا.

Konferans yarın sona erecek.

- سيختتم المؤتمر أعماله غداً.
- سينتهي المؤتمر غداً.

O, yarın gelecek mi?

- هل سيصل غدا؟
- هل سيأتي غداً؟

Yarın gelmeye niyetli misin?

هل تنوي القدوم غدًا؟

Yarın geri gelecek misin?

هل ستعود غدا؟

Yarın ilk iş günüm.

غدا هو أول يوم عمل لي.

Yarın toplantıya geç kalmayın.

لا تتأخر عن اجتماع الغد.

Yarın senin izin günün.

غدا عطلتك.

Babam yarın meşgul olmayacak.

لن يكون أبي مشغولاً غداً.

Yarın tekrar burada buluşalım.

لنتقابل هنا مرة أخرى في الغد.

Yarın gece seninle görüşeceğim.

أراك غدا مساءا.

Onu yarın ziyâret edeceğim.

سأزوره غداً.

Baba yarın eve geliyor.

الأب عائد إلى البيت غداَ.

Belki o yarın gelecek.

لربما جاءت غداً.

O yarın Paris'e varacak.

سوف يصل الى باريس غداً.

Beni yarın ziyaret edebilirsin.

بإمكانك زيارتي غداً.

Yarın ne yapacağımı bilmiyorum.

لا أعرف ما أفعلُهُ غداً.

Neden yarın burada olmayacaksın?

لم لن تكون هنا غدا؟

- Yarın yağmur yağarsa evde kalacağım.
- Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağım.

إذا أمطرت غداً سأبقى في المنزل.

- Yarın geri döndüğümde onları arayacağım.
- Geri döndüğümde onları yarın ararım.

سأتصل بهم غداً حين أرجع.

- Yarın bir cep telefonu alacağım.
- Yarın bir cep telefonu satın alacağım.

سأشتري هاتفا خلويا غدا.

Yarın büyük bir gün olacak.

‫الغد سيكون يوماً عصيباً.‬

Lütfen yarın onu geri getir.

أعده غدا من فضلك.

Gemi yarın Honolulu'ya denize açılacak.

ستبحر السفينة إلى هونولولو غداً.

Yarın seninle telefonda temas kuracağım.

سأتواصل معك عبر الهاتف غدا.

Lütfen yarın beni ziyaret et.

ارجوك , قوم بزيارتي غدا.

Demiryolu işçileri yarın greve gidiyor.

عمال السكك الحديدية سيضربون عن العمل غداً.

Yarın yağmur yağarsa, biz gitmeyiz.

لن نذهب إن أمطرت غدًا.

Yarın Tokyo'ya gidecek, değil mi?

سيذهب إلى طوكيو غداً، أليس ذلك صحيحاً؟

Yarın meşgul olacaksın, değil mi?

ستكون مشغولاً غداً، أليس ذلك صحيحاً؟

Yarın konuşma yapıyorsun, değil mi?

ستقلي خطاب بكرة، أليس كذلك؟

Yarın öğleden sonra neyle meşgulsün?

ماذا عندك بعد ظهر غد؟

Yarın seni ziyaret edebilir miyim?

هل بإمكاني زيارتك غدا؟

Yarın ihtiyacım olan şeyi alacağım.

سأبتاع غدا ما أحتاج.

Yarın öğleden sonra seni arayacağım.

سأتصل عليك بعد ظهر الغد.

Judy yarın Japonya hakkında konuşacak.

ستتحدث جودي عن اليابان غداً.

Yarın düşmanla yüz yüze geleceğiz.

- غداً سنواجه العدو.
- غداً سنواجه الأعداء.

Onlar yarın bir parti veriyorlar.

سيقيمون حفلة غداً.