Translation of "Işaret" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Işaret" in a sentence and their japanese translations:

Konuyu işaret edeceğim.

ここで本腰に入ります

Diğerlerini işaret etme.

- 人を指差してはいけない。
- 人を指さしてはいけない。

Polis onun işaret parmağı ile bana işaret etti.

警官は人差し指で僕を招いた。

- O işaret ne diyor?
- O işaret ne anlama gelir?

あれは何の標識ですか。

İnsanları işaret etmek kalabalıktır.

- 人を指すのは失礼です。
- 人を指さすのは失礼です。

Biz işaret dili konuştuk.

我々は身振り言語で話した。

Başkalarını işaret etmek kabalıktır.

他人を指さすのは失礼にあたる。

Öğretmen tahtaya işaret etti.

先生は黒板のほうを指さしました。

Onun hatasını işaret ediyorum.

私は彼の過失を指摘している。

Tom işaret dilini öğrendi.

トムは手話を学んだ。

Bu kötü bir işaret.

これは悪い兆候だ。

Büyük bir işaret var.

大きな看板があります。

Buraya bir işaret koyalım.

ここへ看板を立てよう。

Polis durmamı işaret etti.

警官は私に止まるよう合図した。

İşaret dilini biliyor musun?

手話に詳しい?

BSL'nin açılımı İngiliz İşaret Dili,

BSLは「British Sign Language (イギリス英語の手話)」の略語です

Sağır insanlar işaret diliyle konuşabilirler.

耳の不自由な人は手話で会話が出きる。

Ateş maşasıyla işaret parmağımı yaktım.

火ばさみで人差し指をやけどした。

Rüzgar gülü kuzeyi işaret ediyor.

風見は北をさしている。

O, sayfaya bir işaret koydu.

彼はそのページに印をつけた。

Bu işaret ne anlama geliyor?

あの記号、何という意味ですか。

Buna işaret ettiğin için teşekkürler.

ご指摘ありがとうございます。

Polis durmam için işaret etti.

警官は私に止まるよう合図した。

O, parmağıyla onu işaret etti.

彼女は彼を指さした。

Tom dağlara doğru işaret etti.

トムは山の方を指さした。

Mücadelemiz, bizi bulabilmesi için işaret vermek

ヘリに合図を出すのが課題だ

Helikopteri duyabiliyorum. İşaret ateşine ulaşmamız gerek.

ヘリだぞ 火をつけなきゃ

Sağır insanlar işaret dilinde sohbet edebilirler.

聾者は手話で会話ができる。

Onun oturması için ona işaret ettim.

彼女に座るように合図した。

Ona sigara içmemesini elle işaret ettim.

彼女に喫煙しないように合図した。

Onu izlemem için bana işaret etti.

彼は私についてこいと合図した。

Ve müzik aslında toplumsal duvarlara işaret ediyordu

そして その音楽は 社会的な障壁に取り組み

Adım Rebekah ve işaret adım R Speed

私の名前はレベッカ 手話のニックネームは「Rスピード」

Helikoptere işaret vermek için iki seçeneğimiz var.

ヘリへの合図の選択肢は2つ

O işaret, cevabın doğru olduğu anlamına gelir.

その記号は答えが正しいことを示す。

O bana içeri girmem için işaret etti.

彼女は僕に中へはいるよう手招きした。

Tom bir işaret dili tercümanı olmak istiyordu.

- トムは手話通訳者になりたかった。
- トムは手話通訳士になりたかったんだ。

Karım odanın karşısından bana bir işaret verdi.

妻は部屋のむこう端から私に合図した。

Sağır-dilsiz insanlar işaret dili kullanarak konuşurlar.

聾唖者は手話で話す。

Kenara çekilmem için polis bana işaret etti.

- おまわりさんに車を片側に寄せるように合図された。
- 警察官に車を路肩に寄せるように合図された。
- お巡りさんが車を路肩に寄せるように合図した。

O işaret parmağı ile kutuya hafifçe vurdu.

彼女はその箱を人差し指でとんとんとたたいた。

Henüz bir işaret yok. Anlaşıldı! Aramaya devam edin.

合図はない 捜し続けろ

Bu beni dijital bir işaret fişeği haline getirdi.

私は ネット上で 槍玉に挙げられるようになった

Annem Alice'e kendisini takip etmesi için işaret etti.

母はついてくるようにアリスに合図した。

O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.

彼は私にたちなさいと身振りで合図した。

Doğum günüm için takvimde kırmızı bir işaret koydum.

私はカレンダーの誕生日に赤いマークをつけた。

Senin önerinle ilgili bazı sorunları işaret etmek istiyorum.

私はあなたの提案に関していくつかの問題点を指摘したい。

Geleceğin aslında belirlenmiş olduğuyla ilgili bir görüşü işaret eder.

未来が決まっているかのようだ ということでしょう

Öğretmen parmağıyla beni işaret etti ve onunla gelmemi istedi.

先生は私を指し、一緒に来るように言った。

- Bu kötü bir işaret.
- Bu hiç hayra alamet değil.

それって、よくない兆候ね。

Başka insanların hatalarını işaret etmekte belli bir zevk var.

他人の誤りを指摘することにはある種の喜びがある。

Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.

‎この光は飛べないメスへの ‎求愛のサインだ ‎メスは米粒ほどの大きさ

Dr. Patterson, işaret dili kullanarak bir goril ile iletişim kurdu.

パターソン博士は手話を使ってゴリラと意志を通じ合った。

Yabancıyı izleyip işaret eden küçük çocuğun çok kaba olduğunu düşündüm.

その外国人をじっと見て指差している少年はとても無礼だと思う。

1972'de, Dr. Francine Patterson Koko'ya işaret dilini öğretmeye başladı.

1972年に、フランシーヌ・パターソン博士はココに手話を教え始めた。

Polis bir el feneri ile arabanın durması için işaret etti.

警官は懐中電灯で車に止まれと合図をした。

Öğretmen parmağıyla beni işaret etti ve onunla beraber gitmemi istedi.

先生は私を指差し、いっしょに来るように言った。

İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.

だから木は追跡に使える 痕跡を引っかけるからね

Öğretmen onun yok olduğunu göstermek için onun adının yanına bir işaret koydu.

先生は彼の名前に欠席の印をつけた。

50.000 den fazla insan BSL yani İngiliz işaret dilini ana dili olarak kullanıyor.

BSLを優先言語とする人の数は 5万人を超えます

- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.

暗い雲は雨の前兆だ。

Koko, sağır insanların dili olan işaret dilinde 500 kelimeden daha fazla biliyor ve kullanıyor.

ココは、耳が不自由な人の言葉である手話を500語以上も知っていて、それらを使う。