Translation of "Dili" in Japanese

0.018 sec.

Examples of using "Dili" in a sentence and their japanese translations:

Dili, gözle görülür hâlde.

‎視覚を通じて

Biz işaret dili konuştuk.

我々は身振り言語で話した。

Onların ana dili Fransızca.

フランス語が彼らの母語です。

Bir kedinin dili pürüzlüdür.

猫の舌はざらざらしている。

Hangi dili öğrenmek istiyorsun?

何語を習ってみたいですか?

İsveç'in kendi dili vardır.

スウェーデンには独自の言語がある。

Onun ana dili Fransızcadır.

彼の母国語はフランス語だ。

O, on dili konuşabiliyor.

彼女は10ヶ国語を話すことができる。

Julia'nın ana dili İtalyanca'dır.

ジュリアの母語はイタリア語だ。

Kültür dili tahrip eder.

文化は言語を破壊する。

Tom'un ana dili Fransızca.

トムの母語はフランス語だ。

İsviçre'de hangi dili konuşuyorlar?

スイスでは何語を話しますか。

Ülkenizde hangi dili konuşuyorsunuz?

- お国では何語を話すのですか。
- あなたの国では何語を話しますか。

Tom birçok dili konuşuyor.

トムは多くの言語を話す。

- Neden bu dili öğrenmek istiyorsun?
- Neden bu dili öğrenmek istiyorsunuz?

なんでこの言葉を習いたいの?

BSL'nin açılımı İngiliz İşaret Dili,

BSLは「British Sign Language (イギリス英語の手話)」の略語です

Aynı dili konuşuyoruz, değil mi?

- なかなか話が合うじゃないか。
- 私たち、うまが合いますね。

Onun keskin bir dili var.

あいつは口の悪いやつだ。

Onun yumuşak bir dili vardır.

あいつは口のうまいやつだ。

Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.

多くのアジア人の共通言語は英語だ。

İngiliz dili Alman diline soydaştır.

英語はドイツ語と同語族である。

Kaba dili nedeniyle yanlış anlaşıldı.

彼は粗野な言葉づかいのせいで誤解されている。

Dünyadaki en zor dili hangisi?

世界で一番難しい言語は何ですか。

Kırk farklı dili kabaca konuşabilirsin.

あなたはほぼ40ヶ国語が話せます。

Bu arada, hangi dili öğrendin?

ところで君何語取ってたの?

Bu hardal gerçekten dili ısırır.

このからしは舌が痺れるほど辛い。

Herkesin sevdiği programlama dili hangisi?

皆さんはどんなプログラミング言語が好きですか?

İsviçre'nin birkaç resmi dili vardır.

スイスには幾つかの公用語がある。

Hatırlayın ki İngilizce onların ikinci dili.

聴覚障害者にとっては 英語は第二言語なんです

O dili ne kadar iyi anladığın

どれだけそれに熟練しているかではなく

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

‎舌を使って敵を察知する

İnsanlar dili sadece insanların kullanabildiğini düşünürdü.

人々は人間しか言語を使えないと以前は考えていた。

Brezilya'da hangi dili konuştuklarını merak ediyorum.

ブラジルではどんな言葉を使うのだろう?

Amerika'da yetişti ama ana dili Japonca.

彼は合衆国で育ったが、母語は日本語です。

O, bir yabancı dili öğrenmede hızlıdır.

彼は外国語の上達が早い。

Bir yabancı dili konuşmak kolay değil.

- 外国語を話す事は容易ではない。
- 外国語を話すのは簡単じゃない。

Onun on dili konuşma yeteneği var.

- 彼は10の言語を話せる。
- 彼は10の言語が話せる。

- Dili kültürden ayıramazsınız.
- Dil kültürden ayrılmaz.

- 言葉を文化から引き離すことはできない。
- 言葉と文化を切り離すことはできないんだよ。

Onlar Birleşik Devletlerde hangi dili konuşuyorlar?

アメリカでは何語が話されていますか。

Uzaylıların hangi dili konuşacaklarını merak ediyorum.

宇宙人は言語がなんだろうか。

Artık hiç kimse bu dili konuşmuyor.

もはやこの言語を話す人はいない。

Tom'la konuşurken genellikle hangi dili kullanırsın?

トムとは普段何語で話してるの?

Tom ana dili gibi Fransızca konuşur.

- トムはネイティブ並みにフランス語が話せる。
- トムはネイティブ並みにフランス語を話す。

Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.

言語学は言語を記述しようとする学問である。

Birçok farklı dili konuşabilmek için kararlıydım.

私は沢山の言語が話せるようになることを決意した。

Sadece okumayı ya da konuştuğumuz dili değil

瞬きのし方を教えてくれただけでなく

Bir yabancı dili iyi konuşmak zaman alır.

外国語を上手に話すには時間がかかる。

İngiliz dili bir deniz gibi etrafımızı sarıyor.

- 英語は海のように私たちを取り囲んでいる。
- 英語はまるで海のように私達を取り囲んでいる。

Nasıl oluyor da sen o dili konuşabiliyorsun?

どうしてこの言語を話すことができるのですか。

Onun sekreteri üç dili iyi biçimde konuşabiliyor.

彼の秘書は3カ国語が上手に話せる。

Güney Afrika'daki Zulu kabilesinin kendi dili vardır.

南アフリカのズールー族は独自の言語を持っている。

Tom bir işaret dili tercümanı olmak istiyordu.

- トムは手話通訳者になりたかった。
- トムは手話通訳士になりたかったんだ。

Ben dili güzel biçimde kullanan insanları severim.

言葉遣いの綺麗な人が好きです。

Esperanto şimdi, Avrupa Birliği'nin resmî dili olmalı!

エスペラントをヨーロッパ連合の公用語に、今!

İngilizcenin yanı sıra Tay dili de konuşabiliyor.

彼は、英語だけでなくタイ語も話せます。

Yabancı bir dili iyi konuşmak zaman alır.

外国語を上手に話すには時間がかかる。

Sağır-dilsiz insanlar işaret dili kullanarak konuşurlar.

聾唖者は手話で話す。

- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, Birleşik Devletler'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, ABD'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü ama onun ana dili Japonca.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü lâkin onun ana dili Japonca.
- O, Amerika'da büyüdü fakat onun ana dili Japonca.

彼は合衆国で育ったが、母語は日本語です。

Ve bana göre, örücüler bu dili çoktan bulmuşlar.

Weaversがその言葉を 見つけたように思います

- Kore'de hangi dili konuşurlar?
- Kore'de hangi dil konuşulur?

韓国では何語を話しますか。

İngilizceden başka bir yabancı dili öğrenerek ne kazanacaksın?

英語以外の外国語とか勉強して何になるんだよ?

- İspanyolca onun ana dilidir.
- İspanyolca onun ana dili.

- スペイン語が彼女の母語です。
- スペイン語は彼女の母語だ。

- Mısır'da hangi dili konuşurlar?
- Mısır'da hangi dil konuşulur?

エジプトでは、何語が話されていますか。

Karar vermeyi kontrol eden parçada gerçekleşiyor, dili değil.

辺縁系は意思決定を司り 言語には関与しません

İngilizce artık dünyadaki çeşitli ulusların ortak dili haline gelmiştir.

英語は今や世界のいくつかの国の共通語になっています。

Rol Dili, Japonca'da erkek ve kadın toplu isimler içerir.

役割語とは男性語や女性語などの日本語の集合名詞である。

Bir yabancı bir dili öğrenmek için en iyi yol nedir?

外国語を学ぶ最もよい方法は何ですか。

Dr. Patterson, işaret dili kullanarak bir goril ile iletişim kurdu.

パターソン博士は手話を使ってゴリラと意志を通じ合った。

Çok az sayıda insan bir yabancı dili mükemmel şekilde konuşabilir.

外国語を完璧に話せる人はほとんどいない。

Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın.

外国語をマスターしたければできるだけ勉強しなければならない。

Eğer bir dili iyi öğrenmek istiyorsanız, onu tek başınıza öğrenin.

もし、良く言語を勉強が欲しいと、これを自分で勉強しなければならない。

Bir dili öğrenmenin en iyi yolu, o dilin konuşulduğu ülkeye gitmektir.

外国語を身につけるいちばんよい方法は、それが話されている国へ行くことである。

Yurt dışında yaşamak bir yabancı dili öğrenmek için en iyi yoldur.

- 外国に住むのが外国語を習う最善の方法だ。
- 外国語を学ぶ一番の方法は、外国で暮らすことです。

İngiltere üzerindeki Norman zaferinin İngilizce dili üzerinde büyük bir etkisi vardı.

ノルマン人が英国を征服したことが英語に大きな影響を及ぼした。

Normanların İngiltere'yi istila etmesinin İngiliz dili üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.

ノルマン人が英国を征服したことが英語に大きな影響を及ぼした。

Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır.

しかしながら、伝達の手段として言語を持っているのは、人間だけである。

1 Temmuz 2013 tarihinde, Hırvatça, Avrupa Birliği'nin yirmi dördüncü resmi dili oldu.

2013年7月1日から、クロアチア語はEUの24番目の公用語となっている。

- Tom üç dili konuşabilir.
- Tom üç dil konuşabilir.
- Tom üç dil biliyor.

トムは3言語も話せます。

50.000 den fazla insan BSL yani İngiliz işaret dilini ana dili olarak kullanıyor.

BSLを優先言語とする人の数は 5万人を超えます

- Bence herkes başka bir dil öğrenmeli.
- Herkesin başka bir dili öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum.

誰もが他の言語を学ぶべきだと私は思う。

İngiliz dili şüphesiz en kolay ve aynı zamanda uluslararası iletişimin en etkili aracıdır.

英語は明らかに、最も簡単であると同時に最も効率の良い国際コミュニケーションの手段です。

Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu onun konuşulduğu bir ülkede yaşamaya gitmektir.

外国語を学ぶには、その言語が話されている国に住むのが一番だ。

Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.

ロジバンでは開発当初より一貫して文化的中立を保つ事が志されています。

- O, bilim romanları okuyarak Lojban dilini öğreniyor.
- O, bilim romanları okuyarak Lojban dili öğreniyor.

科学小説を読んでロジバンを勉強する。

Koko, sağır insanların dili olan işaret dilinde 500 kelimeden daha fazla biliyor ve kullanıyor.

ココは、耳が不自由な人の言葉である手話を500語以上も知っていて、それらを使う。

- Bulgar dili üzerine bir ders kitabına ihtiyacım yok.
- Bulgar dilinde bir ders kitabına ihtiyacım yok.

- ブルガリア語の教科書はいらないよ。
- ブルガリア語のテキストは必要ありません。

- Bu kitap, anadili Japonca olmayan öğrenciler için.
- Bu kitap ana dili Japonca olmayan öğrenciler için.

- この本は日本語以外の言葉を母語とする学生用です。
- この本は、母語が日本語ではない学生を対象としている。

Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.

英語ネイティヴには中国語の習得は難しいと考える人もいるけど、私はそうは思わない。