Translation of "Bankaya" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Bankaya" in a sentence and their japanese translations:

- Bankadaydım.
- Bankaya uğradım.

銀行へ行ってきたところです。

Lütfen bankaya git.

銀行に行って下さい。

Parayı bankaya yatırın.

その金を銀行に預けなさい。

O, bankaya gitti.

彼は銀行に入って行った。

Ben bankaya gidiyorum.

私は銀行に行きます。

Bankaya gitmek zorundayım.

- 銀行に行かなければいけないんです。
- 銀行に行かなくっちゃ。
- 銀行に行かねば。

Parayı bankaya yatırdım.

私はそのお金を銀行に預けた。

Paranı bankaya yatır.

あなたのお金を銀行に預けなさい。

Kantabai ile bankaya gittim.

私はカンタバイと銀行に行きました

Bankaya 1,000 dolar yatırdım.

銀行に1000ドル貯金した。

Hırsızlar gece bankaya girdi.

強盗が夜銀行に押し入った。

Bankaya müdür olarak girdi.

彼は支配人の資格で銀行に入った。

Ödül parasını bankaya yatırdı.

彼は賞金を銀行に預金した。

Onların bankaya girdiğini gördüm.

私は彼らがその銀行に入るのを見た。

O, parayı bankaya yatırdı.

彼女はその金を銀行に預けた。

Bankaya gidip parasını bozdurdu.

彼は銀行に行き両替した。

Lütfen parayı bir bankaya yatır.

銀行にそのお金を預けてください。

Bankaya para yatırdığında, onu biriktirirsin.

銀行にお金を預ければ、預金した事になる。

Polis adamın bankaya girdiğini gördü.

警察はその男が銀行に入るのを見つけた。

O, onun bankaya gitmesini hatırlattı.

彼女は彼に、銀行へ行くことを思い出させた。

Bankaya giden yolu bana söyleyebilir misiniz?

銀行へ行く道を教えて下さい。

Bir soyguncu dün gece bankaya girdi.

強盗が昨夜銀行を襲った。

Bana bankaya giden yolu gösterir misiniz?

その銀行に行く道を教えてくれませんか。

Bankaya her ay 10.000 yen yatırıyor.

彼女は毎月1万円を銀行に預金する。

O, güvenlik görevlisi kılığında bankaya girdi.

警備員に成りすまして彼は銀行に入った。

O, bankaya çok miktarda para yatırdı.

彼は多額のお金を銀行に預けた。

Paralarını bankaya koymayı sevmeyen insanlar var.

銀行に預けるのが嫌いな人もいる。

O bir bekçi kılığında bankaya girdi.

警備員に成りすまして彼は銀行に入った。

Lütfen bana bankaya nasıl gideceğimi söyleyin.

銀行へ行く道を教えて下さい。

Yerinde olsam, parayı bir bankaya koyarım.

私だったら、そんなお金は銀行に預けるよ。

Her ay bankaya on bin yen koyarım.

- 月に1万円づつ銀行に払い込んだ。
- 私は毎月銀行に一万円貯金している。

Jane biraz para çekmek için bankaya gitti.

ジェーンはお金を引き出しに銀行へ行った。

Kayak maskeleri takan iki kişi bankaya girdi.

目だし帽をかぶった二人の男が銀行へ入って行った。

O bankaya büyük miktarda bir para yatırdı.

彼女は大金を銀行に預けた。

Babam maaşının bir bölümünü her ay bankaya yatırıyor.

父は毎週給料の一部を銀行に預金する。

O büyük evi satın aldığı için bankaya borcu var.

彼はあの大きな家を買ったので銀行に借金がある。

Tom o bankaya, üç milyon dolardan fazla para yatırdı.

トムにはあの銀行に預けた3百万ドルを超える金がある。

Onlar bir bankaya gitselerdi daha iyi bir değişim oranı alırlardı.

もし銀行へ行っていればもっとよい交換レートだったのに。