Translation of "Günlerde" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Günlerde" in a sentence and their japanese translations:

O günlerde öğrenciydi.

そのころ、彼は学生だった。

Abi öldükten sonraki günlerde,

アビが亡くなってからの日々

Et bu günlerde pahalı.

近頃牛肉は高い。

Bu günlerde aranız nasıl?

- 最近はいかがお過ごしですか。
- 近頃は、どのようにお過ごしですか。
- 近頃はいかがお過ごしでしょうか。
- 近ごろはいかがお暮らしですか。
- このところいかがお過ごしですか。

Fiyatlar bu günlerde yüksek.

近ごろは物価が高い。

Tom bu günlerde başarılı.

- トムはこのごろ意気盛んだ。
- トムは最近乗りに乗ってるよな。

O günlerde radyolar yoktu.

そのころはラジオはなかった。

Hayat bu günlerde zorlaşıyor.

最近は暮らしにくい。

O günlerde telsiz yoktu.

その当時はラジオと言うものが無かった。

Şu günlerde çok yoğunum.

私はこの頃とても忙しいのです。

O, bu günlerde görünmüyor.

彼はこのごろ影を潜めてる。

Bu günlerde görüşüm kötüleşiyor.

最近視力が落ちてきた。

Bu günlerde konferanslardan bıktım.

僕はこのごろ会議にうんざりしているよ。

O günlerde bir bebektim.

当時私は赤ん坊だった。

John bu günlerde endişesiz.

- ジョンはこの頃心配がない。
- ジョンには最近、心配事がない。

Fiyatlar bu günlerde istikrarlıdır.

このところ物価が安定している。

Son günlerde Fransa'dan döndü.

彼は最近フランスから帰った。

Bu günlerde kilo alıyorum.

最近、太ってきました。

Bu günlerde çok meşgulüm!

この頃とっても忙しいの!

Bu günlerde ne yapıyorsun?

何がこれらの日にやっている?

Bu günlerde onu tekrar göreceğim.

近日中に彼女にまた会うことになっている。

Onu son günlerde hiç görmedim.

近ごろはさっぱり彼女に会わない。

Bu günlerde sizi görmeye geleceğim.

近いうちにお訪ねします。

Sadece özel günlerde ıstakoz yeriz.

ロブスターは特別な場合にしか食べない。

Dedem güzel günlerde yürüyüşe gider.

ぼくのおじいさんは、天気の日には散歩に出かけます。

Ben o günlerde çok fakirdim.

その頃、私は非常に貧乏だった。

O günlerde uzun etekler modaydı.

そのころロングスカートが流行していた。

O günlerde okula yayan giderdim.

そのころは歩いて学校に通っていました。

Orada geçirdiği mutsuz günlerde yaşıyordu.

彼女はそこで過ごした不幸な日々をくよくよと考えていた。

Bu günlerde ben çok meşgulüm.

最近私は忙しい。

Bu günlerde ne iş yapıyorsun?

最近はどんな物に凝っているの?

Bu günlerde iş edinmek zor.

この頃は仕事にありつくのが難しい。

Bu günlerde iş çok kesat.

近頃は景気が良くない。

Bu günlerde çok yalnız hissediyorum.

私はこのごろとても寂しい。

Son günlerde Rosalie O'Connor'ı gördüm.

最近、ロザリー・オコナーに会ったわ。

Bu günlerde babamı az görüyorum.

最近はあまり父に会わない。

Bu günlerde iş bulmak zordur.

この頃は仕事にありつくのが難しい。

Bu elbise o günlerde modaydı.

このドレスはあのころは流行していた。

Bu günlerde seni görmeye can atıyorum.

近いうちにあなたにお会いするのを楽しみにしています。

O günlerde okuldan sonra beyzbol oynardık.

我々はその当時よく放課後に野球をしたものだった。

Herkes bana bu günlerde Tony dedi.

みんなはそのころ私をトニーと呼んでいましたよ。

Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.

ポールは最近大変一生懸命勉強します。

O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.

その当時、日本にラジオはなかった。

O günlerde ben hâlâ bir öğrenciydim.

その当時、私はまだ学生であった。

O günlerde ara sıra roman okurdum.

当時私は手当たり次第に小説を読んだものだ。

Güneşli günlerde sık sık yürüyüşe giderdik.

天気のよい日にはよくハイキングに行ったものです。

Yuri genelde o günlerde Londra'ya gitti.

百合は当時たびたびロンドンに行った。

O, o günlerde hep içki içiyordu.

そのころ彼はいつも飲んでばかりいた。

O günlerde ailemin hali vakti yerindeydi.

当時我が家は暮らし向きがよかった。

O günlerde her şey daha basitti.

あの頃は何もかもがもっと単純だった。

O günlerde ben genellikle beşte kalktım.

- 私はその当時たいてい5時に起きた。
- その頃わたしは5時に起きるのを常としていた。

Son günlerde o beni rahatsız ediyor.

最近、彼は私を困らせている。

O günlerde her sabah altıda kalkardım.

- 当時私は毎朝6時に起きていたものだった。
- あの頃は、毎朝六時に起きていました。

Bu kitap bu günlerde iyi satıyor.

この本は最近よく売れている。

Bu tavuk bu günlerde hiç yumurtlamıyor.

- この鶏は近頃ちっとも卵を産まない。
- この鶏は近頃卵を産まない。
- このめんどりはこの頃全然卵を産まない。

Bu günlerde insanlar burayı ziyaret ediyorlar.

このごろ人がここを訪れる。

Bu günlerde birçok insan bilgisayar kullanır.

このごろ、多くの人がコンピューターを使用している。

Bu günlerde ne tür bir spora gidiyorsun?

近頃どんなスポーツをやっていますか。

O günlerde ben daha erken yatmaya gittim.

その当時は私はもっと早く寝た。

O günlerde, o, evde tek başına yaşıyordu.

- 当時彼は一人でその家に住んでいた。
- その当時、彼は一人でその家に住んでいた。

O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.

その当時、そこには未開民族が住んでいた。

O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.

その当時、アメリカは英国から独立していなかった。

O günlerde, çok az kişi üniversiteye gitti.

その頃はほとんどの人が大学へは行かなかった。

O günlerde TV ya da radyo yoktu.

そのころはテレビやラジオはありませんでした。

O, bu günlerde onunla arasına mesafe koyuyor.

彼女は近ごろ彼を遠ざけている。

O günlerde seyahat etmek çok daha zordu.

当時は旅行が今よりもずっと大変だった。

O günlerde yeni bir demokrasi türü gelişiyordu.

当時の新しい形の民主主義が台頭してきた。

Dedem havanın güzel olduğu günlerde yürüyüşe çıkar.

ぼくのおじいさんは、天気の日には散歩に出かけます。

Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.

結果、雨の日は部屋の中でボール遊びをしています。

Bu günlerde bir dolarla çok şey alınmaz.

最近は1ドルではたいして物が買えない。

Son günlerde hiç iyi film izledin mi?

最近何か面白い映画見た?

Bu günlerde aklımda çok fazla şey var.

最近考えることが多過ぎる。

Seyahat etmek o günlerde çok daha zordu.

- 当時は旅行が今よりもずっと大変だった。
- その当時旅は現在よりもはるかに困難であった。

Bu günlerde bir sürü inşaat devam ediyor.

最近はたくさんの建設が行われている。

Bu günlerde genç kızların modasına ayak uyduramıyorum.

最近の若い子たちのファッションにはついていけないわ。

O, bu günlerde yaptığı araştırmayı ihmal ediyor.

彼はこの頃研究を投げやりにしている。

Dünya nüfusu geçtiğimiz günlerde 7 milyar'ı aştı.

世界の人口は、最近70億人を超えた。

Bu günlerde seyahat çok paraya mal oluyor.

この頃の旅行は金がかかる。

O bu günlerde anne babasının sözünü dinlemiyor.

このごろ彼は親に反抗する。

Bu günlerde hava beş buçuk gibi kararıyor.

このごろは5時半頃に暗くなる。

Şaşırtıcı bir şekilde, soğuk günlerde bile yüzer.

おどろいたことに、彼は寒い日でも泳ぐんです。

O günlerde öğle yemeği için eve giderdim.

あの頃はお昼を食べに家へ帰ったものだ。

Trafik kazalarının yağışlı günlerde meydana gelmesi olasıdır.

交通事故は雨の日に起こりやすい。

Gösteren bu günlerde pek çok geçerli kaygı var.

将来 仕事がなくなってしまう ということがあります

Bu günlerde bana gittikçe daha az sıklıkta yazıyor.

最近彼から手紙が来ることはますます少なくなった。

O, hava yolculuğunun tehlikeli olduğunun düşünüldüğü günlerde yaşadı.

彼は飛行機による旅行が危険であると考えられていた時代に生きていた。

O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.

当時の習慣では会ったが、彼は早婚だった。

Kardeşim televizyon seyrediyor ve bu günlerde çok çalışmıyor.

弟は最近テレビばかり見て、あまり勉強しません。

O günlerde insanlar zaten dünyanın yuvarlak olduğunu biliyorlardı.

当時の人々はすでに地球が丸いことを知っていた。

Bu günlerde küçük ailelere doğru bir yönelim var.

最近は小家族化の傾向がある。

Bu günlerde az sayıda öğrenci kurşun kalem kullanıyor.

最近、鉛筆を使う学生はほとんどいない。

Bu günlerde zaman geçirmek için bahçe işleriyle uğraşıyorum.

この頃私は退屈しのぎに庭造りをしています。

O son günlerde İngilizcede kayda değer ilerleme yaptı.

彼女は最近英語が素晴らしく進歩した。

Birçok genç Japon bu günlerde yurt dışına seyahat ediyor.

- 近頃は海外旅行を経験する若い日本人が増えた。
- 近頃は海外旅行をする若い日本人が多い。

O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.

その当時海外旅行に行ける人はほとんどいなかった。

Bulutlu günlerde, uzaktaki sesleri açık havadakilerden daha iyi duyarsın.

曇天の日は晴天のときより音がよく聞こえるのです。

Son günlerde yayınlanan tüm kitaplardan sadece birkaçı okumaya değer.

最近出版された書物のうちで、読む価値のあるものはほんのわずかしかない。

Şu günlerde, bir güvenlik bölgesi her zaman güvenli değildir.

最近は安全地帯が必ずしも安全ではない。