Translation of "Söyleyemem" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Söyleyemem" in a sentence and their dutch translations:

Şarkı söyleyemem.

Ik kan niet zingen.

Kaynağımı söyleyemem.

- Ik kan mijn bron niet openbaar maken.
- Ik kan mijn bron niet onthullen.

Kaynaklarımı söyleyemem.

Ik kan mijn bronnen niet onthullen.

Farkı söyleyemem.

Ik zie het verschil niet.

Bunu babama söyleyemem.

Ik kan het mijn vader niet vertellen.

Onu Tom'a söyleyemem.

Dat kan ik aan Tom niet zeggen.

Ben yalan söyleyemem.

Ik kan niet liegen.

Bir şey söyleyemem.

Ik kan niets zeggen.

- Sana ne düşündüğümü söyleyemem.
- Ne düşündüğümü sana söyleyemem.

Ik kan je niet zeggen wat ik denk.

Korkarım onu sana söyleyemem.

- Ik vrees dat ik het je niet kan vertellen.
- Ik vrees dat ik het u niet kan vertellen.

Şimdi hiçbir şey söyleyemem.

Ik kan nu niets zeggen.

- O kadar ince sesle şarkı söyleyemem.
- O kadar yüksek oktavda şarkı söyleyemem.
- O kadar yüksek perdeden şarkı söyleyemem.

Zo hoog kan ik niet zingen.

Emeklilik hakkında mutlu olduğumu söyleyemem.

Ik kan niet zeggen dat ik blij ben met mijn pensionering.

Onun hakkında bir şey söyleyemem.

Ik kan daar niks over zeggen.

Size ne zaman biteceğini söyleyemem.

Ik kan je geen datum geven wanneer het zal stoppen

Sana bundan çok daha fazlasını söyleyemem.

- Verder kan ik je niets vertellen.
- Ik kan je verder niet veel meer vertellen.

Üzgünüm, sana adımı söyleyemem. Fazlasıyla uygunsuz.

Sorry, ik kan jou mijn naam niet vertellen. Het is te onfatsoenlijk.

Kelimenin nasıl telaffuz edildiğini sana söyleyemem.

Ik kan jou niet vertellen hoe je het woord moet uitspreken.

Tom'un niçin geç kaldığını sana söyleyemem.

Ik kan je niet vertellen waarom Tom te laat is.

Tom'un buraya ne zaman varacağını sana söyleyemem.

Ik kan je niet zeggen wanneer Tom hier zal aankomen.

Şimdi ona söyleyemem. Artık o kadar basit değil.

Ik kan haar dat nu niet zeggen. Dat is niet zo eenvoudig meer.

Henüz listeyi görmediğim için listede kimler olduğunu sana söyleyemem.

Ik kan niet zeggen wie er op de lijst staat want ik heb de lijst nog niet gezien.

Listede kimlerin olduğunu sana söyleyemem. Patronum bana söylemememi söyledi.

Ik kan je niet vertellen wie er op de lijst staat. Van mijn baas mag ik er niet over praten.