Translation of "Tatsız" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Tatsız" in a sentence and their japanese translations:

- Durum çirkin.
- Durum tatsız.

状況は最悪だ。

Gönüllülerimiz fazlasıyla tatsız filmler izledi

ボランティア達は 非常に不快な映像を観ました

O, tatsız yaşlı bir adamdı.

彼はとっつきにくい老人だった。

Bugünkü brokoli çok pişmiş ve tatsız.

今日のブロッコリー、ゆだりすぎでおいしくないよ。

Bayan Jones çoğunlukla telefonda kocasının sekreterine karşı tatsız davranır.

ジョーンズ夫人は電話口でよく夫の秘書につっけんどんになる。

Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi.

トムは気難しい顔で、人々があわただしくドアから出て行くのを見ていた。

- Hastanedeki tatsız deneyimleri telafi etmek için, Tom onun için faydalı olandan biraz daha fazla içti.
- Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.

病院で不愉快な思いをしている分を取り戻そうと思って、トムは自分の適量より少し多めにお酒を飲んだ。