Translation of "Dünyayı" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Dünyayı" in a sentence and their japanese translations:

Dünyayı dolaşıyor.

彼女は世界一周旅行をしている。

- Allah dünyayı yarattı.
- Tanrı dünyayı yarattı.

神が世界を創造した。

Dünyayı dolaşmak istiyorum.

私は 世界中を旅したいと思ってきました

Dünyayı değiştirmek istiyorlar.

彼女たちは世界を変えたいのです

Dünyayı gezmek istiyorum.

世界を一周したいんだ。

Dünyayı yöneten aşktır.

愛こそが世界を支配する。

O, dünyayı gezdi.

彼は世界のあちこちを旅行して回った。

Dinozorlar dünyayı yönetirdi.

かつては恐竜が地球を支配していた。

Dünyayı değiştirmek istiyorum.

私は世界を変えたい。

Darwin dünyayı değiştirdi.

ダーウィンは世界を変えた。

Aşk dünyayı döndürür.

愛の力は世界を動かす。

Keşke dünyayı gezebilsem.

- 世界一周ができればいいのに。
- 世界一周旅行ができたらいいのになあ。

Ve dünyayı dolaşmaya başladım.

世界中をまわりました

Sadece fiziksel dünyayı değil,

彼は物理世界の自律移動だけでなく

Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?

皆さんは世界を変えたいでしょうか?

Dünyayı değiştirme amacım yok,

私は世界を変えたいのではなく

Dünyayı fethetmeye uygun olabilecekler. "

世界を征服するのにふさわしいものになるでしょう。」

Onun hayali Dünyayı gezmektir.

彼女の夢は世界一周旅行をすることです。

Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.

彼らは地球を保護する事の大切さがわかっている。

Dünyayı verseler okula gitmezdi.

- 彼はどうしても学校へ行こうとしなかった。
- 彼はどうしてもがっこうにはいかなかった。

O, tüm dünyayı gezdi.

彼は世界中を旅行した。

Param olsaydı, dünyayı gezerdim.

私にもしそのお金があれば、世界一周旅行をするだろう。

Keşke eski dünyayı görebilsem.

古代世界を見ることができればなあ。

Parasız dünyayı düşünebiliyor musunuz?

お金のない世界を想像することが出来ますか。

- Dünyayı değiştiren iletişimdir, bilgi değil.
- Dünyayı değiştiren bilgi değil iletişimdir.

世界を変えるのは情報ではなくコミュニケーションだ。

Dünyayı kurtarmak kolay bir şey.

世界を救うの 簡単です

Ve yaşamak istediğimiz dünyayı yansıtan

そして 私たちは責任をもって

(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --

♪見せてあげよう 輝く世界♪

Dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.

これは世の中を変えられる 数少ないものです

İnanın bana, güzellik dünyayı kurtaracak.

私の言葉を信じてください この美が世界の救いとなります

...ve bu olağanüstü dünyayı keşfedebiliyoruz.

‎そこは想像を超える世界だ

Beşik sallayan el dünyayı yönetir.

ゆりかごを揺らす手は世界を支配する。

O, geçen yıl dünyayı gezdi.

彼女は昨年世界一周旅行をした。

Ben tekneyle dünyayı gezmek istiyorum.

船で世界一周をしてみたい。

Tanrı dünyayı altı günde yarattı.

神様は6日かけて世界を創造した。

Dünyayı kurtarabilecek tek kişi sensin.

世界を救えるのはお前だけだ!

Senin gibi biri dünyayı değiştirebilir.

あなたみたいな人は世界を変えることが出来ます。

Dinozorlar bir zamanlar dünyayı yönetti.

かつては恐竜が地球を支配していた。

Dünyayı kandırmak istediğinizde doğruyu söyleyin.

世を騙したいなら、真実を言え。

Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.

赤道は地球を二つの半球に分ける。

Allah dünyayı altı günde yarattı.

神は、この世を6日間で創造した。

Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor

文字通り 男性が世界を制しています

Etrafımızdaki dünyayı anlamamıza yardım eden şey.

身の回りの世界を理解する手助けを してくれるもの

Ve dünyayı iklim aktivistleri ile donatalım.

環境活動家があふれる 世界にしませんか

Bunu başarmanın tek yolu dünyayı iyileştirmek,

あなたが許される唯一の方法は 世界をよりよくし

Balkanlarda başlayan savaş tüm dünyayı sarmaladı.

バルカン半島から始まった戦争は 瞬く間に世界中へと拡大した

Barıştan başka hiçbir şey dünyayı kurtaramaz.

平和しか世界を救うことはできない。

Sahip olduğumuz bu dünyayı korumak istiyoruz.

守りたい世界がある。

çünkü ana karakterin dünyayı nasıl gördüğünü değiştirir.

主人公のその世界への 視点を変えてしまうのです

Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.

世界全体で見たらどうでしょう?

O, tek başına seksen günde dünyayı gezdi.

彼は一人で80日で世界一周の旅をしてきた。

İyi ya da kötü, televizyon dünyayı değiştirdi.

良かれ悪しかれ、テレビは世の中を変えた。

Güzel dünyayı kirlilikten korumak için ne yapmalıyız?

公害からこの美しい地球を守るために、私たちは何をしなければならないのか。

Bir gün dünyayı daha iyi bir yer yapacağız.

我々はいつか世界をより良い場所にするだろう。

Her şeyin çok yavaş değiştiği bir dünyayı sevmiyorum.

物事がそんなにゆっくり変化する世界は気にならない。

Oradan çıkabileceklerini ve dünyayı değiştirebileceklerini fark etmek de öyle.

世界を変えられると自覚するのは 大変困難です

Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.

‎張り巡らせた糸の震動で ‎周囲の状況を知る

Yani dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek demek.

つまり世の中を良くする ということです

Üniversiteden mezun olduktan sonra, dünyayı gezerek iki yıl geçirdim.

大学を卒業した後、2年間世界中を旅して回った。

O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.

彼は未知の国々の事実を収集しながら世界中を旅行する。

Ve dünyayı daha iyi bir yer hâline getirecek bir şey.

そういう力をつけることに 専念しようということです

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.

‎高感度カメラが ‎氷の世界を映し出した

Dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için ne yapabileceğimize odaklanmalıyız.

どう他人に貢献し 世界を よくできるかに注目すべきです

Tanrı, Oğlunu dünyayı yargılamak için dünyaya göndermedi; dünya onun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.

神が御子を世に遣わされたのは、世を裁くためでなく、御子によって、世が救われるためである。