Translation of "Bölgede" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Bölgede" in a sentence and their japanese translations:

- Yerliler bu bölgede yaşadılar.
- Hintliler bu bölgede yaşadılar.

インディアンがこの地域に住んだ。

Bölgede çokca buz var.

この地域には 大量の氷が存在します

Elmalar bu bölgede üretilir.

この辺はりんごの生産地です。

Bölgede başka filler yoktu.

周囲に他の象はいませんでした。

Bölgede neredeyse hiç yağmur yağmaz.

その地域はめったに雨が降らない。

Kırsal bölgede hiç eğlence yoktur.

田舎には娯楽がない。

Bu bölgede su kıtlığı var.

この地域では水が不足している。

Onlar güzel bir bölgede yaşıyorlar.

彼らはきれいな場所に住んでいる。

Tayfunlara bu bölgede sık rastlanır.

この地方には台風が良く来ます。

Bu bölgede bir silah taşımak zorundasın.

- この辺を歩くなら銃を持って歩け。
- この辺を歩くときは銃を持ってないといけないよ。

Bu bölgede çok az kitapçı var.

この地区には書店が少ない。

Bu bölgede çok sayıda mağaza var.

この地域は商店が多い。

Bu bölgede birçok hayvan türü var.

この囲いの中には何種類もの動物がいます。

Eski gelenek o bölgede hâlâ devam ediyor.

その地方ではその古い風俗がなお存続している。

Antropolog bölgede tuhaf geleneklerin devam ettiğini söylüyor.

その地域には風変わりな風習が今もなお続いている、とその人類学者は言う。

O, kısa bir süre o bölgede kaldı.

彼女は少しの間そのあたりに滞在していた。

Bu bölgede sık sık Japon turistlere rastlıyoruz.

この地区で日本人観光客に出くわすことはよくあります。

Yıldızlar, bu bölgede açık bir şekilde görülebilir.

この地域では星がはっきり見える。

Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!

クマがいるなら もっと気をつけなきゃ

Eskiden bir enerji santralinin kurulu olduğu bir bölgede.

昔は発電所があった土地の 再開発にあたりました

Bu bölgede yaşayan Sherpa'lar dağcılıkla uğraşmaya devam ediyorlar...

この厳しい土地のシェルパは 今でも登山支援に従事しています

O bölgede devriye gezmek için on polis ayrıldı.

10人の警官がその地域のパトロールについた。

Bu, madencilerin bu bölgede malzeme taşıdıkları bir şey olmalı.

この石切場まで 備品を運ぶのに 鉱員が使ってた物だろう

Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.

‎子供たちは3キロ先 ‎大きなオスが ‎まだ近くにいる

Apa Sherpa, bugün bölgede eğitimi desteklemeyi amaçlayan bir vakıf işletiyor.

現在は地域の教育を支える 基金を運営しています

Bir cömert vergi indirimi bölgede fabrikalar kuran yabancı firmalara sağlanacaktır.

その地域に工場を設立する外国企業には、税が大幅に減免される。

- Bölgede insanlar hiç yaşamadı.
- Bölge insanlar tarafından hiç iskan edilmedi.

この地域に人が住んだことは全くない。

Bu, bu bölgede bugüne kadar en iyi deniz ürünleri restoranıdır.

ここは、この地域では飛び抜けて最高のシーフードレストランだ。

Bu bölgede sizi mahvedebilecek bir şey olmadığından emin olmalısınız. Şuna bakın.

この場所は安全だと 確認しないとな 見てくれ

Eh, o bölgede, tabii ki işler erkekler ve kadınlar için farklıdır.

そこらへんは、男子と女子とでは違うんだってば。

Bölgede büyük bir restoran biliyorum. Çok pahalı değil ve yemek lezzetlidir.

この界隈に、すごくいいレストランを一軒知っているんだ。手頃な値段で美味いんだよ。

- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan tropikal yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyor ki 2000 yılına kadar % 80'i yok olabilir.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.

赤道近くの狭い地域にある熱帯雨林は、急速にその姿を消しつつあり、2000年までにはその80%が消滅してしまうかもしれない。

- Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.
- Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.

工場労働者の家族には学校、病院、店などが必要なので、こうした必要を満たすためにさらに多くの人々がやってくる。かくして、都市が出来てくるのである。