Translation of "Eğlence" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Eğlence" in a sentence and their japanese translations:

Teknoloji, eğlence

テクノロジー エンターテインメント

"Matematiği; eğlence, güzellik,

「我々が数学を学ぶのは 遊びと 美しさと

O, onu eğlence amacıyla yaptı.

- 彼は冗談にそうしただけだ。
- 彼はただの冗談でそれをやったのだ。
- 彼はただおもしろがってそれをしただけだ。

Kırsal bölgede hiç eğlence yoktur.

田舎には娯楽がない。

O, eğlence için onu yaptı.

彼は面白半分にそれをした。

Ve kendimi eğlence seçeneklerinden yoksun görmüyorum.

自分に対し 娯楽の選択肢が少ないと 思うことはめったにありません

Eğlence için birçok harika seçeneğimiz var

今や娯楽の選択肢は 驚くほどたくさんありますが

Harika değilse eğlence moduna geri dönerek

そうじゃなければ 接待モードでやり過ごして

Ara sıra eğlence için tenis oynarım.

ときどき、私は気分転換にテニスをする。

Onun eğlence hakkındaki fikirlerini ilginç buluyorum.

私には彼のレジャー観が面白い。

En sevdiğim eğlence kıyı boyunca gezmektir.

- 私の一番の気晴らしは海岸を散歩することです。
- 私の一番の気晴らしは海岸をぶらぶらと歩くことです。

Bir eğlence teknesi var gibi görünüyor.

遊覧船が出てるらしいよ。

Pekala, bugün eğlence için ne yapalım.

さて、今日は何をして遊ぼうかなあ。。。

Eğlence için hâlâ çok zamanım var.

- 遊ぶ時間は結構あります。
- まだまだたっぷりと遊ぶ時間はあるぜ。

Zaman, çalışma, eğlence, ve eğitim için ayrılmıştır.

時間は仕事と余暇と勉強に配分されている。

- Yurtdışına eğlence için mi yoksa iş için mi çıktınız?
- Yurtdışına eğlence için mi yoksa iş için mi çıktın?

あなたは海外へ遊びで行きましたか、それとも商売でしたか。

- Sana eğlence dolu bir Cadılar bayramı diliyorum.
- Mutlu Cadılar Bayramı!

楽しいハローウィンを。

- Muziplik yapmak için okula gelme.
- Takılmak için okula gelme.
- Sadece eğlence için okula gelme.

遊び半分に学校へ来るな。

- Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle "Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi?" dedi.
- Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. "Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?"

メアリーは遊園地で一人で泣いている男の子を見つけて、やさしく声をかけた。「ねえ、ぼく、どうしたの? 迷子になっちゃったの? お姉ちゃんが迷子センターに連れてってあげようか?」