Translation of "ışıkları" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "ışıkları" in a sentence and their japanese translations:

Kutup ışıkları.

‎オーロラだ

O, ışıkları kapattı.

彼女は明かりを消した。

Tom ışıkları kapattı.

トムは電気を消した。

Tom ışıkları yaktı.

トムはライトをつけた。

Lütfen ışıkları kapatın.

- ライトのスイッチを切ってください。
- どうか電灯を消して下さい。
- 灯りを消してください。
- 電気を消してください。

Tom ışıkları kapatmadı.

トムは電気を消さなかった。

Sahne ışıkları kuracağız.

スポットライトを取り付けます。

Şehrin ışıkları denize taşıyor...

‎街の明かりが海にも届く

Lütfen gittiğinizde ışıkları kapatınız.

帰る時は電気を消していただきたい。

Odadan çıkarsan ışıkları kapa.

部屋を出るときには明かりを消しなさい。

Trafik ışıkları her zaman çalışır.

信号機はいつも作動している。

Odadan ayrıldığınızda ışıkları açık bırakmayın.

部屋を出るときは電灯をつけっぱなしにしないようにね。

Mutfağın ışıkları bütün gece yandı.

台所の明かりは一晩中、灯っていた。

Saat onda bütün ışıkları kapadı.

彼女は十時に明かりを全部消した。

Lütfen odadan çıkarken ışıkları söndür.

退室の際は消灯してください。

Yatmadan önce bütün ışıkları kapatmayı unutma.

寝る前に明かりを全部消すのを忘れないように。

Şehir ışıkları yüzünden yıldızlar sönük görünüyor.

星は町の明かりでかすんで見える。

Tom odaya girdi ve ışıkları açtı.

トムは部屋に入り、明かりをつけた。

Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.

交通信号は交通の流れを規制するために使われている。

Ay ışığının keyfini çıkarabilmek için ışıkları kapattı.

彼女は月の光を楽しむために電灯を消した。

Odadan ayrıldığınız zaman ışıkları kapattığınızdan emin olun.

部屋を出るときは、明かりを消したかどうか確かめて下さい。

Odayı terk etmeden önce lütfen ışıkları söndürün!

- 部屋を出る前に明かりを消して下さい。
- 退室の際は消灯してください。

O, saat on birde bütün ışıkları kapattı.

- 彼は11時に明かりを全部消した。
- 彼は十一時に全ての電気を消した。
- 彼は十一時に全ての照明を消した。

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

‎これなら夜でも ‎お互いの位置が分かる

...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.

‎街の明かりで ‎夜でも活動できる

John bunun karanlık bir evdeki ışıkları açmak gibi olduğunu söylüyordu.

ジョンは 暗い家に明かりをつけたような 感覚だったと言いました

- Çıkarken ışıkları kapattığından emin ol.
- Çıkarken ışığı kapattığından emin ol.

- 出かける時は必ず灯かりを消してくれ。
- 出かけるときは、必ず電気を消してくれ。

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

‎街の明かりが ‎夜空を照らすため‎― ‎動物は星の光で ‎方向を読めない

Şimdi şehrin ışıkları parlak ve çok yakın ve sokak lambaları bütün gece parladı.

町の灯りはとても明るくとてもちかくなっていて通りの灯かりは夜中輝いています。

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

小さな音や明かり 窓越しのテレビに注意してる