Translation of "Paris" in Italian

0.004 sec.

Examples of using "Paris" in a sentence and their italian translations:

- Paris, Fransa'nın başkentidir.
- Paris, Fransa'nın başşehridir.
- Paris, Fransa'nın başkenti.

Parigi è la capitale della Francia.

Paris nerede?

- Dov'è Parigi?
- Dove si trova Parigi?

Paris Fransa'dadır.

Parigi è in Francia.

Paris, Eyfel kulesi olmadan Paris olmazdı.

Parigi non sarebbe Parigi senza la Torre Eiffel.

Paris uzak mı?

È lontana Parigi?

Paris şehri nerede?

Dov'è la città di Parigi?

Ben Paris, Fransalıyım.

- Vengo da Parigi, Francia.
- Io vengo da Parigi, Francia.

Paris saldırılarının ertesi günü,

l giorno dopo gli attacchi di Parigi,

Paris, 1940 yılında düştü.

- Parigi è caduta nel 1940.
- Parigi cadde nel 1940.

- Paris bir şekilde, dünyanın merkezidir.
- Paris bir bakıma dünyanın merkezidir.

Parigi è il centro del mondo, in un certo senso.

Paris Anlaşmasına uygunluğunu önemsiyor mu?

È in linea con gli Accordi di Parigi?

Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile

Anche gli obiettivi ambiziosi degli Accordi di Parigi

Ve Paris bir istisna değil.

E Parigi non è l'unica.

Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.

Corsairfly è una compagnia aerea con sede a Parigi.

Uçak Paris için kalkmak üzere.

- L'aereo sta per decollare per Parigi.
- L'aeroplano sta per decollare per Parigi.

O, Paris üzerinden Londra'ya gitti.

- È andato a Londra tramite Parigi.
- Lui è andato a Londra tramite Parigi.

Paris oldukça pahalı bir şehir.

Parigi è una città piuttosto cara.

Paris dünyanın en güzel şehridir.

Parigi è la più bella città del mondo.

- Paris, dünyadaki en büyük kentlerden biridir.
- Paris dünyanın en büyük şehirlerinden biri.

Parigi è una delle città più grandi del mondo.

Bu Paris mi yoksa Marsilya mı?

Questa è Parigi o Marsiglia?

Salon, kağıt hamurundan ve Paris alçısından yapılır.

È fatto di cartapesta e gesso.

Paris, geçen sene gezdiğim şehirlerden bir tanesi.

Parigi è una delle città che ho visitato l'anno scorso.

Xavier, Paris Üniversitesi'ndeki genç bir ekonomi öğrencisidir.

Xavier è un giovane studente di economia all'università di Parigi.

Paris Japon kızları için büyük bir cazibeye sahiptir.

Parigi ha un grande fascino per le ragazze giapponesi.

Xavier, Paris Üniversitesi'nde ekonomi okuyan genç bir öğrencidir.

Xavier è un giovane studente di economia all'università di Parigi.

İkinci dosya Paris Parlamentosu'ndan yazılan, Kral'a gönderilen bir mektuptur.

Il secondo documento è una lettera destinata al re, scritta dal parlamento di Parigi.

The Paris Peace Conference opens at the Palace of Versailles, just outside the French capital.

La conferenza di pace di Parigi si apre al Palazzo di Versailles, appena fuori dalla capitale francese.

Bazen Paris beni tüketir fakat sık sık Brüksel beni sıkıyor. Bu nedenle, ben ikisi arasında yaşıyorum.

A volte Parigi mi esaurisce, ma spesso a Bruxelles mi annoia. Perciò, io vivo tra le due.