Translation of "Havanın" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "Havanın" in a sentence and their italian translations:

Havanın küresel olarak garipleşmesiyle

Visto l'impazzimento globale delle temperature,

Ağzındaki alıcılar havanın tadına bakıyor.

I recettori nella bocca assaggiano l'aria.

Gelecek hafta havanın kötüleşeceğine inanmıyorum.

Non credo che il tempo peggiorerà la prossima settimana.

Yarın havanın iyi olmasını umalım.

- Speriamo che domani sia bel tempo.
- Speriamo che domani ci sia bel tempo.
- Speriamo che domani il tempo sia buono.

Havanın yarın nasıl olacağını merak ediyorum.

Mi chiedo come sarà il tempo domani.

Yarın havanın iyi olacağını düşünüyor musun?

- Pensi che avremo bel tempo domani?
- Tu pensi che avremo bel tempo domani?
- Pensa che avremo bel tempo domani?
- Lei pensa che avremo bel tempo domani?
- Pensate che avremo bel tempo domani?
- Voi pensate che avremo bel tempo domani?

Tom yarın havanın iyi olacağını umuyor.

Tom spera che ci sarà bello domani.

Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.

Così di notte tutta l'aria fredda ha un posto dove situarsi.

Temiz havanın keyfini çıkarabilmem için pencereyi açıyorum.

Apro la finestra per potere godere l'aria fresca.

O duvarı boyamak için güzel havanın avantajlarından yararlandı.

- Ha approfittato del bel tempo per dipingere la parete.
- Approfittò del bel tempo per dipingere la parete.

Bu soğuk havanın ne kadar süreceğini merak ediyorum.

Chissà per quanto tempo durerà questo freddo.

Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.

La luce è necessaria come l'aria fresca lo è per la salute.

Biraz temiz havanın girmesine izin vermek için pencereyi açtım.

Ho aperto la finestra per far entrare un po' d'aria fresca.

- Bence yarın sıcak olacak.
- Yarın havanın sıcak olacağını düşünüyorum.

Penso che farà caldo domani.

Ama o dağlardan uzak durmak gerekir. Orası havanın en kötü olduğu yer olacaktır.

ma è preferibile evitarli perché là il tempo peggiorerà.

- Havanın sağlığımızla ilgisi var.
- Hava durumunun sağlığımızla ilgisi var.
- Hava şartlarının sağlığımızla ilgisi vardır.

Il tempo ha molto a che fare con la nostra salute.

Ama burası oldukça yavaş bir güzergâh ve de havanın sıcak olması ilaçlar için bir sorun.

È un rallentamento sul percorso ed è un problema per le medicine, col caldo.