Translation of "Ifade" in Hungarian

0.013 sec.

Examples of using "Ifade" in a sentence and their hungarian translations:

ifade edemememi hatırladım.

olyan világban elevickélni, ami túlságosan tág volt nekem.

Duygularımı ifade edemem.

Nem tudom leírni az érzéseimet.

Kendimi ifade edemedim.

Nem tudtam magam megértetni.

Anlam ifade etmiyor.

Ennek nincs értelme.

İfade özgürlüğümüz, örgütlenme özgürlüğümüz,

Szólásszabadságunkat, egyesülési szabadságunkat,

Sözcükler minnettarlığımızı ifade edemez.

- A hálánkat nem lehet szavakba önteni.
- El sem tudjuk mondani, mennyire hálásak vagyunk.

Kelimelerle duygularımı ifade edemiyorum.

Nem tudom az érzéseimet szavakba önteni.

Fikrini açıkça ifade et.

Fejtsd ki érthetően a gondolatodat!

Anlaşmazlığı nasıl ifade ettiniz?

Hogyan fejezted ki az egyet nem értésedet?

Basitçe ifade edeyim, erkekler kadınlara,

Egyszerűen fogalmazva: a férfi beleszeret egy nőbe,

Bana bir şey ifade etmiyor.

Ennek szerintem semmi értelme.

Lütfen kendinizi ifade etmekten çekinmeyin.

Nyugodtan mondd el, amit gondolsz.

Duygularımı ifade etmede iyi değilim.

Nem tudom valami jól kifejezni az érzéseimet.

Bu bir şey ifade etmiyor.

Ez nem jelent semmit.

Ona minnettarlığımı ifade etmek isterim.

Szeretném kifejezni az iránta érzett hálámat.

Bu bir anlam ifade etmiyor.

Ennek nincs értelme.

Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.

Tiszteletlenség volt a hangjában.

Herkes kendi görüşünü ifade eder.

Mindenki elmondja a véleményét

Kendimi açıkça ifade ettiğime inanıyorum.

Úgy vélem, elég egyértelműen fejeztem ki magam.

Hoşnutsuzluğumu ifade etmek için yazıyorum.

Kiírom magamból a panaszaimat.

Çeviri bir ifade bir sanatıdır.

A fordítás a kifejezés művészete.

Minnettarlığımı nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.

Nem tudom, hogyan fejezzem ki a hálámat.

Kendimi Almanca olarak ifade edemiyorum.

Nem tudom magamat németül megértetni.

Tom kendini açıkça ifade etti.

Tom világosan fejezte ki magát.

- İngilizcede kendimi çok iyi ifade edemem.
- İngilizcede kendimi çok iyi ifade edemiyorum.

Nem tudom igazán jól kifejezni magam angolul.

Ben teşekkürlerimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.

Nem tudom, hogyan fejezzem ki a köszönetemet.

O herhangi bir anlam ifade etmiyor.

Ez nem logikus.

O bir şey ifade ediyor mu?

Jelent az valamit?

Tom'un söylediği hiçbir anlam ifade etmiyor.

Semmi értelme sincs annak, amit Tamás mond.

Sanırım o bir anlam ifade ediyor.

Úgy gondolom, ennek van értelme.

Ne kadar minnettar olduğumu ifade edemem.

Nem tudom kifejezni, milyen hálás vagyok.

Kendimi net şekilde ifade ediyor muyum?

- Érthető vagyok?
- Érthetően fejezem ki magam?

Bu herhangi bir anlam ifade etmiyor.

Ennek nincs értelme.

Tom duyduğu hayal kırıklığını ifade etti.

Tom kifejezte a csalódottságát.

Düşüncelerimi sözcüklerle ifade etmeyi zor bulurum.

- Nehéznek találom a gondolataimat szavakba önteni.
- Nehéznek találom a gondolataimat szavakkal kifejezni.

Sadece insan yüzü duyguları ifade edebilir.

Csak az emberi arc képes érzelmeket kifejezni.

Bende ifade ettiğin güven için teşekkürler.

- Köszönöm önnek az irántam tanúsított bizalmat.
- Köszönetet mondok az irányomban tanúsított bizalmáért.

O bir anlam ifade etmiyor mu?

Nincs értelme?

Tom kendini çok iyi ifade eder.

Tom nagyon jól kifejezi magát.

Bazen görüşlerini ifade etmekte sorun yaşadı.

Néha nehézségei vannak, ha jól ki akarja fejteni nézeteit.

Tom duygularını nasıl ifade edeceğini bilmiyor.

Tom nem tudja, hogyan fejezze ki az érzéseit.

Benim için çok şey ifade ediyorsun.

- Sokat jelentesz nekem.
- Sokat jelentetek számomra.

Tom'un hikayesi hiçbir anlam ifade etmiyordu.

Tomi történetének semmi értelme nem volt.

Çok şey ifade eden böyle bir zamanda

Csodálatos dolog

O benim için hiçbir şey ifade etmiyordu.

Semmit nem jelentett a számomra.

O benim için hiçbir şey ifade etmiyor.

Semmit nem jelent a számomra.

O benim için çok şey ifade ediyor.

Ez sokat jelent számomra.

Tom'a karşı ifade vermem için beni zorlayamazsın.

Nem kényszeríthetsz, hogy tanúskodjak Tom ellen.

O başka bir şekilde ifade edilebilir mi?

Kifejezhetjük másképp is?

O isim bana hiçbir anlam ifade etmiyor.

Ez a név számomra semmit nem jelent.

Kendimi açık seçik ifade etmeme izin verin.

Hadd magyarázzam el kristálytisztán!

Aşk kelimelerle ifade edemeyeceğin tuhaf bir duygudur.

A szerelem egy furcsa érzés, amit nem lehet szavakba önteni.

Bu benim için çok şey ifade ediyor.

- Ez sokat jelent nekem.
- Ez nekem sokat jelent.

Bu benim için bir şey ifade etmiyor.

Nem hangzik ismerősen.

Tom, nasıl hissettiğini ifade edecek kelimeleri bulamadı.

Tom nem talált szavakat, hogy kifejezze mit érez.

O benim için çok şey ifade ediyordu.

Nagyon sokat jelentett nekem.

Açılar derece ve dakika cinsinden ifade edilir.

- A szögeket fokokban és percekben adják meg.
- A szögeket fokban és percben fejezik ki.

Bu küçük kız, bir şey ifade etmeye çalışmıyordu.

Nem akart ő undok lenni.

Bu ticari uygulamalar sizin için ne ifade edebilir?

Mik származhatnak az ilyen jogátruházó gyakorlatból?

Bir şekilde karakterini tam anlamıyla ifade ediyor gibiydiler

Úgy tűnt, személyiségének teljessége tükröződik bennük...

Elinizden geldiği kadar kendinizi açık biçimde ifade edin.

- Mondd el érthetően, amennyire tudod.
- Olyan világosan fejezd ki magad, ahogy csak tudod.

Bu sizin için bir şey ifade ediyor mu?

Jelent ez neked bármit is?

Bu cümleyi yeniden yazmalısın. Bir anlam ifade etmiyor.

Újra kéne írnod ezt a mondatot. Ennek így nincs értelme.

Chomolungma veya "Everest Dağı" bizim için ne ifade ediyor?

Mit jelent számunkra a Csomolungma, más néven a „Mount Everest”?

- O bir az gösterme.
- Yetersiz kalan bir ifade bu.

Az enyhe kifejezés.

Cümle doğru ama onu farklı bir biçimde ifade edebilirdim.

Rendben van a mondat, bár én máshogy fogalmaznám.

- Bu film hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Bu film saçma.

Ennek a filmnek nincs értelme.

- Bu, bir anlam ifade etmiyor.
- Bunun bir anlamı yok.

- Ennek nincs értelme.
- Ennek semmi értelme.

Kötü beslenme veya başka bir şeyle alakalı bir ifade değil.

Ez nem az alultápláltságról vagy hasonlóról szóló állítás.

- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.

Ez értelmetlenség.

- Bu bir şey anlamına gelmeli.
- İfade ettiği bir anlam olmalı.

Jelentenie kell valamit.

- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- O saçmalık.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.

Az oktalanság.

- Bu, anlam ifade eder gibi görünmüyor.
- Bu anlamlı gibi görünmüyor.
- Bu mantıklı gözükmüyor.

Látszólag ennek semmi értelme.

- Bu benim için çok anlama geliyordu.
- Bu benim için çok şey ifade ediyordu.

Sokat jelentett nekem.

Duygularını açıkça ifade eden insanlar ne aptal ne saftırlar. Aksine, onlar maskeye ihtiyaç duymacak kadar güçlüdürler.

Azon emberek, akik nyíltan vállalják az érzéseiket, se nem buták, se nem naívak. Teljesen ellenkezőleg: olyan erősek, hogy nincsen szükségük maszkra.

- 2'den büyük her çift sayı, iki asal sayının toplamı biçiminde ifade edilebilir.
- 2'den büyük her çift sayı, iki asal sayının toplamıdır.

Minden kettőnél nagyobb páros szám két prímszám összege.

"Simya" kelimesi günümüz Japonya'sında, inandıkları hiçbir ahlâk değeri olmayan siyasetçilerin veya din madrabazlarının gayr-ı ahlâki yollardan para kazanmalarını ifade etmek sadedinde münhasıran mecazi manasıyla kullanılır.

Az "alkímia" szót manapság csak átvitt értelemben használják Japánban az olyan helytelen pénzszerzési módszerekre, amit olyan erkölcstelen politikusok és vallási vezetők használnak, akiknek nincs szégyenérzetük.