Translation of "Biriyle" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Biriyle" in a sentence and their hungarian translations:

- Biriyle birlikte miydin?
- Biriyle miydin?

Együtt voltál valakivel?

Biriyle görüşüyordum.

Járok valakivel.

Biriyle konuşmak istiyorsanız

ha szeretnének valakivel beszélni,

Biriyle birlikte misin?

Valakivel vagy?

Biriyle çıkıyor mu?

Jár valakivel?

Jane biriyle konuşuyor.

Jane valakivel beszél.

Meydan okuyabilecek biriyle konuşun.

aki nem fogadja el az önök gondolatait.

Burada biriyle buluşacak mısın?

Itt találkozol valakivel?

Onu başka biriyle karıştırdı.

- Összekeverte valaki mással.
- Összetévesztette más valakivel.

Bu gece biriyle çıkalım.

Randevúzzunk ma este!

Canım biriyle konuşmak istedi.

Szerettem volna beszélgetni valakivel.

Bunu herhangi biriyle tartışmamalısın.

Ezt senkivel nem beszélheted meg.

Tom kuzenlerimden biriyle evli.

Tom az egyik unokatestvéremmel házasodott össze.

Para istediğiniz biriyle ilişki kurmak

a kapcsolatépítés azokkal, akiktől pénzt kérünk, pláne az,

Japonca konuşan biriyle konuşabilir miyim?

Beszélhetek-e valakivel, aki ért japánul?

Beni başka biriyle karıştırdığını düşünüyorum.

Szerintem összetévesztettél valaki mással.

Ben acilen biriyle konuşmak zorundayım.

Sürgősen beszélnem kell valakivel.

Tom her zaman biriyle konuşuyor.

Tom állandóan beszél valakihez.

Sanırım beni başka biriyle karıştırdınız.

Azt hiszem, hogy ön valaki mással tévesztett össze engem.

Benden daha uzun biriyle hiç çıkmadım.

Még nem jártam nálam magasabbal.

Kendilerinden 10 yaş daha olgun biriyle aynı.

vagyis tíz évvel öregebbek a koruknál.

Tek başına mısın yoksa biriyle birlikte misin?

Egyedül vagy vagy valakivel?

Tom şu anda biriyle konuşuyor. Bekleyebilir misin?

Tamás épp beszél most valakivel. Tud várni?

Geçen gün âşık olabileceğimi düşündüğüm biriyle tanıştım.

Nemrég találkoztam valakivel, akiről azt hiszem, hogy bele tudnék szeretni.

- Hemen biriyle konuşmam gerekiyor.
- Hemen biriyle görüşmem gerekiyor.
- Derhal birisiyle konuşmam gerekiyor.
- Derhal birisiyle görüşmek istiyorum.

Azonnal beszélnem kell valakivel.

Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir.

Ez olyan, mint úgy küzdeni valaki ellen, hogy az egyik kezed hátra van kötve.

Fikri farklı olan biriyle evlendiğin için inançlarından vazgeçmemelisin.

Nem kellene feladnod a nézeteidet csak azért, mert akivel összeházasodtál, eltérő a véleménye.

İngiltere krallarından biri, halktan biriyle evlenmek için tahttan çekildi.

Anglia egyik királya lemondott a trónról, hogy egy közembert vehessen feleségül.

Tom öfkeli değil ve o asla biriyle kavga çıkarmaz.

Tomi nem erőszakos és senkivel nem bocsátkozik vitába.

Bu uçak en gelişmiş uçuş yönetim sistemlerinden biriyle donatılmıştır.

Ez a repülőgép az egyik legmodernebb repülésirányító rendszerrel van felszerelve.

Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle konuşmaya devam etmek çok zor.

Nehéz beszélgetést folytatni olyannal, aki csak igent és nemet tud mondani.

Zekâ seviyesi, bir kedi ya da bir köpekle, hatta nemli burunlu primatlardan biriyle karşılaştırılabilir.

Intelligenciája a kutyáéhoz, macskáéhoz, vagy alacsonyabb rendű főemlősökéhez hasonlítható.