Translation of "Yazma" in German

0.008 sec.

Examples of using "Yazma" in a sentence and their german translations:

Bana yazma sözünü tutmadı.

- Sie hielt ihr Versprechen nicht, mir zu schreiben.
- Sie erfüllte ihr Versprechen nicht, dass sie mir schriebe.

Parklar yazma için idealdir.

Parks sind zum Schreiben ideal.

Tom'un yazma üslubunu beğenmiyorum.

- Mir gefällt Toms Schreibstil nicht.
- Es gefällt mir nicht, wie Tom schreibt.

Sen okuma-yazma bilmiyorsun.

Du bist ungebildet.

Tom okuma yazma bilmiyor.

Tom kann weder lesen noch schreiben.

Haber hikayeleri yazma onun işidir.

Berichte für die Nachrichten zu schreiben ist sein Beruf.

Mektup yazma sanatı yitip gidiyor.

Briefeschreiben wird zunehmend eine Kunst vergangener Tage.

İzlandaca yazma uygulaması yapmak istiyorum.

Ich möchte Isländisch schreiben üben.

Bana böyle uzun mektuplar yazma.

Schreib mir nicht so lange Briefe.

Çocuk, okuma ve yazma öğreniyor.

Der Junge lernt lesen und schreiben.

Tom'un dedesi okuma yazma bilmiyordu.

Toms Großvater konnte nicht lesen.

O beni ona yazma sorunundan kurtaracak.

Das erspart mir die Mühe, ihm zu schreiben.

Bir milyar yetişkin okuma yazma bilmemektedir.

Eine Milliarde erwachsener Menschen sind Analphabeten.

Bana okuma-yazma bilip bilmediğimi sordu.

Sie fragte mich, ob ich lesen und schreiben könne.

Ben okuma yazma bilmeyen biri değilim.

- Ich bin kein Analphabet.
- Ich bin keine Analphabetin.

- Ben okuma yazma bilmiyorum.
- Ben cahilim.

- Ich bin Analphabet.
- Ich bin Analphabetin.

Hemingway'in kötü bir yazma stili vardı.

Hemingway hatte einen schlechten Schreibstil.

Fakat o yıllarda kadınlarda okuma yazma oranı

Aber die Alphabetisierungsrate von Frauen in diesen Jahren

İyi İngilizce yazma, çok fazla pratik gerektirir.

Es braucht viel Übung, gutes Englisch zu schreiben.

O bana okuma yazma bilip bilmediğimi sordu.

Sie fragte mich, ob ich lesen und schreiben könne.

Bunu hakkında hiç kimseye bir şey yazma.

Schreibe niemandem hiervon!

Benim veri yazma yazılımım bir hata mesajı gösteriyor.

Meine Brennsoftware zeigt eine Fehlermeldung an.

- Okuma yazma bilmiyor musun?
- Okuman yazman yok mu?

Bist du Analphabet?

Okuma yazma bilmeyen gençlerin neredeyse % 60'ı kadındır.

- Fast 60 % der schriftunkundigen Jugendlichen sind weiblichen Geschlechts.
- Fast 60% der jugendlichen Analphabeten sind weiblich.

- Tom okuma yazma bilmez.
- Tom okuyamaz ya da yazamaz.

Tom kann weder lesen noch schreiben.

Yüzyıllar boyunca yabancı dil öğretimi okuma ve yazma üzerine odaklandı.

Jahrhundertelang stand im Fremdsprachenunterricht das Lesen und Schreiben im Mittelpunkt.

- Tom okuma-yazma bilmiyor.
- Tom okuryazar değil.
- Tom'un okuması yazması yok.
- Tom elifi görse mertek sanır.

Tom ist Analphabet.

- Tom okuma-yazma bilmiyor.
- Tom cahil.
- Tom okuryazar değil.
- Tom'un okuması yazması yok.
- Tom elifi görse mertek sanır.

Tom ist Analphabet.