Translation of "Sağır" in German

0.006 sec.

Examples of using "Sağır" in a sentence and their german translations:

- Amcam sağır.
- Dayım sağır.
- Eniştem sağır.

Mein Onkel ist taub.

- Sen sağır mısın?
- Sağır mısın?

Bist du taub?

Tom sağır.

Tom ist taub.

Sağır değilim.

Ich bin nicht taub.

Sen sağır mısın?

Bist du taub?

Gürültü sağır ediyor.

Der Lärm ist ohrenbetäubend.

Sağır oluyor olmalıyım.

Ich werde wohl langsam taub.

Kadın neredeyse sağır.

Die Frau ist fast taub.

Bir kulağım sağır.

Ich bin auf einem Ohr taub.

Tom sağır galiba.

- Ich glaube, dass Tom taub ist.
- Ich glaube, Tom ist taub.

Tom neredeyse sağır.

Tom ist fast taub.

Kaza sonucu sağır oldu.

Er ist infolge eines Unfalls taub geworden.

Tom sağır ve dilsizdir.

Tom ist taubstumm.

Tom sağır olmaya başlıyor.

- Tom fängt an, taub zu werden.
- Tom wird langsam schwerhörig.

Sağır sultan bile duydu.

Das pfeifen schon die Spatzen von den Dächern.

Ben sağır değil körüm.

Ich bin blind, nicht taub.

Tom'un bir kulağı sağır.

Tom ist auf einem Ohr taub.

- Sağır değil.
- Kulakları var.

Er hat Ohren.

Tom'un sağır olduğunu biliyorum.

Ich weiß, dass Tom taub ist.

Tom yaşlı ve sağır.

Tom ist alt und taub.

Sağır insanlar işaret diliyle konuşabilirler.

- Taube Menschen können Gebärdensprache sprechen.
- Gehörlose Menschen können Zeichensprache sprechen.

O, kör sağır ve dilsizdi.

Sie war blind, taub und stumm.

O kör sağır ve dilsizdi.

Sie war blind, taub und stumm.

Sadece sana söyledim. Sağır mısın?

- Ich habe es Ihnen gerade gesagt. Sind Sie taub?
- Ich habe es dir gerade gesagt. Bist du taub?

Böyle bağırma, o, sağır değil.

Schrei nicht so, er ist ja nicht taub.

Tom neredeyse sağır, değil mi?

Tom ist fast taub, nicht wahr?

Helen Keller, kör sağır ve dilsizdi.

Helen Keller war blind, taub und stumm.

Helen Keller kör, sağır ve dilsizdi.

Helen Keller war blind, taub und stumm.

Tom'un tek kulağı sağır, değil mi?

Tom ist auf einem Ohr taub, nicht wahr?

Sağır-dilsiz insanlar işaret dili kullanarak konuşurlar.

- Taubstumme Menschen unterhalten sich mit Zeichensprache.
- Taubstumme unterhalten sich, indem sie die Zeichensprache verwenden.

Birçok sağır insan "özürlü" olarak düşünülmekten hoşlanmazlar.

Vielen Tauben widerstrebt es, für „behindert“ gehalten zu werden.

Tom bana Mary'nin sağır olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tom sagte mir, dass er Maria für taub hielt.

Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.

Kommentatoren haben das Geräusch der Vuvuzelas abwechselnd als "nervtötend" und "satanisch" beschrieben und es mit "einer Stampede von wütenden Elefanten", "einem ohrenbetäubenden Schwarm von Heuschrecken" , "einer Ziege auf dem Weg zur Schlachtbank", " einem gigantischen Stock voll sehr wütender Bienen" und "einer Ente auf Drogen" verglichen.