Translation of "Kaça" in German

0.032 sec.

Examples of using "Kaça" in a sentence and their german translations:

- Kaça kadar yatmayacaksın?
- Kaça kadar ayaktasın?

Wie lang planst du wach zu bleiben?

Kaça mal olur?

Wie viel kostet das?

Arabaları kaça ykayabilirsin?

Wie viel kannst du mit Autowaschen verdienen?

Saat kaça kadar açıksınız?

- Wie lange haben Sie geöffnet?
- Bis wann haben Sie geöffnet?
- Bis wann haben Sie offen?

O kaça mal oldu?

Was hat es gekostet?

Biletler kaça mal oldu?

Wie viel haben die Fahrkarten gekostet?

Elmanın tanesi kaça geliyor?

Was kostet ein Apfel?

Bu ona kaça mal olur?

Wie viel kostet ihn das?

Bunun kaça mal olduğunu söyledin?

Was kostete das deinen Worten nach?

Bunun hepsi kaça mal olacak?

Wie viel macht das zusammen?

Tom onun kaça mal olacağını bilmiyor.

Tom weiß nicht, was es kosten wird.

Arabayı tamir etmek kaça mal olacak?

Was kostet die Autoreparatur?

Bunun kaça mal olduğu umurumda değil.

Es ist mir egal, was es kostet.

- Kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
- Kaçıncı sınıftasın?
- Kaça gidiyorsun?

In welcher Klasse bist du?

Böyle bir bodrum penceresi kaça mal olur?

Wie viel Geld kostet ein solches Kellerfenster?

- Bu kaça mal olur?
- Bunun maliyeti nedir?

Was kostet das?

Onun bana kaça mal olduğunu tahmin et.

Rat mal, was mich das gekostet hat.

Dün gece saat kaça kadar partide kaldın?

Wie lange bist du auf der Party letzte Nacht geblieben?

Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.

- Du solltest ihn vorher fragen, wie viel das kosten wird.
- Sie sollten ihn vorher fragen, wie viel das kosten wird.
- Ihr solltet ihn vorher fragen, wie viel das kosten wird.

Dürüstçe, saat kaça kadar yatmayı planlıyorsun? Zaten öğle oldu.

Also wirklich, wie lange beabsichtigst du noch zu schlafen? Es ist Mittag!

Tom eşyaların kaça mal olduğu hakkında asla endişe etmedi.

- Tom hat sich noch nie darum gesorgt, wie teuer etwas ist.
- Tom sorgte sich nie darum, wie teuer etwas war.

- Bir şişe bira ne kadar?
- Bir şişe bira kaça?

Wie viel kostet eine Flasche Bier?

Tom'un onun kaça mal olacağı hakkında hiçbir fikri yok.

Tom hatte keine Ahnung, wie viel es kosten könnte.

- O ne kadara mal oluyor?
- Bu kaça mal oluyor?

- Wie viel kostet das?
- Was kostet das?

- Bu kaça mal oldu?
- Bu kaç paraya mal oldu?

Was hat es gekostet?

- Banka ne kadar geç saatlere kadar açık?
- Banka saat kaça kadar açık?
- Banka ne zamana kadar açık?
- Banka kaça kadar açık?

Wie lange hat die Bank geöffnet?

- Kaça mal olacak?
- Ne kadar tutacak?
- Ne kadara mal olacak?

Wie viel wird das kosten?

Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.

Ich fragte mich nur, was es kosten würde, mein Auto waschen und polieren zu lassen.

- Bu sandalyeyi onartmak yaklaşık ne kadar tutar?
- Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
- Bu sandalyeyi tamir ettirmek yaklaşık kaça mal olur?

Was würde es in etwa kosten, diesen Stuhl reparieren zu lassen?