Translation of "Duymuş" in German

Tom yanlış duymuş olduğunu düşündü.

Tom glaubte, sich verhört zu haben.

Hiç kimse duymuş gibi görünmüyordu.

Niemand schien es gehört zu haben.

Bu hikayeyi daha önce duymuş olacaksın.

Sie werden diese Geschichte bereits gehört haben.

- Haberi herkes duymuş.
- Haberi herkes biliyor.

Jeder kennt die Nachrichten.

Tom sesimizi duymuş ve kaçmış olmalı.

Tom muss unsere Stimmen gehört haben und verschwand.

Mary dikey çizgili giysiler giymekten hoşlanır çünkü onların daha ince gösterdiğini duymuş.

Maria trägt gerne Kleidung mit vertikalen Streifen, weil sie gehört hat, dass man damit schlanker wirke.