Translation of "Arkadaşımla" in German

0.004 sec.

Examples of using "Arkadaşımla" in a sentence and their german translations:

Arkadaşımla yiyorum.

Ich esse mit meinem Freund.

Bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum.

Ich würde dir gerne einen meiner Freunde vorstellen.

Kanada'daki birçok arkadaşımla mektuplaşırım.

Ich korrespondiere mit vielen Freunden in Kanada.

Havaalanında bir arkadaşımla karşılaştım.

Ich habe einen Freund von mir am Flughafen getroffen.

Kız arkadaşımla aynı yaştasın.

- Du bist genauso alt, wie meine Freundin.
- Sie sind genauso alt, wie meine Freundin.

Orada erkek arkadaşımla buluştum.

Da habe ich meinen Freund kennengelernt.

Dün eski bir arkadaşımla buluştum.

Gestern traf ich einen alten Freund.

Git ve iş arkadaşımla konuş.

Wenden Sie sich an meinen Kollegen.

Parayı arkadaşımla yarı yarıya paylaştım.

Ich habe das Geld mit meinem Kumpel geteilt.

- Ağustosta kız arkadaşımla birlikte Japonya'ya gideceğim.
- Ağustosta kız arkadaşımla birlikte Japonya'ya gidiyorum.

- Im August gehe ich mit meiner Freundin nach Japan.
- Ich werde im August mit meiner Freundin nach Japan fahren.

Eski kız arkadaşımla birlikte geri dönüyorum.

- Ich gehe wieder mit meiner Exfreundin zusammen.
- Ich kehre zu meiner Exfreundin zurück.

Sokakta yürürken, eski bir arkadaşımla karşılaştım.

Als ich die Straße entlangging, traf ich einen alten Freund.

Adresimi henüz bilmiyorum. Bir süre arkadaşımla kalacağım.

Ich weiß meine Adresse noch nicht, ich werde eine Zeit lang bei meinem Freund wohnen.

Yağmur yağmaya başladığında bir arkadaşımla parkta yürüyordum.

Ich ging gerade mit einem Freund im Park spazieren, als es zu regnen begann.

3 yıldan beri görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım.

Ich habe einen Freund getroffen, den ich seit drei Jahren nicht mehr gesehen hatte.

En iyi arkadaşımla herhangi bir şey hakkında konuşabilirim.

- Ich kann mit meinem besten Freund über alles sprechen.
- Mit meinem besten Freund kann ich über alles sprechen.

Kısa bir zaman önce eski bir arkadaşımla karşılaştım.

Vor kurzem habe ich einen alten Freund getroffen.

Eşimi beni benim en iyi arkadaşımla aldatırken gördüm.

Ich ertappte meine Frau, wie sie dabei war, mich mit meinem besten Freund zu betrügen.

Dün uzun süre görmediğim eski bir arkadaşımla karşılaştım.

Gestern traf ich einen alten Freund, den ich schon lange nicht mehr gesehen hatte.

Geçen gün şehirde eski bir erkek arkadaşımla karşılaştım.

Vor ein paar Tagen bin ich in der Stadt meinem Ex-Freund über den Weg gelaufen.

Benden iki yaş büyük bir arkadaşımla dışarıda oyun oynuyordum,

ich spielte mit einem älteren Freund auf der Straße

"Dün gece ne zaman yatmaya gittin?" "Dörtte." "Ne? o kadar geç saatlere kadar ne yapıyordun?" "Eski erkek arkadaşımla telefonda konuşuyordum."

„Wann bist du gestern schlafen gegangen?“ – „Um vier.“ – „Wie? Was hast du denn bis zu so später Stunde gemacht?“ – „Ich habe mit meinem Exfreund telefoniert.“