Translation of "Anlattı" in German

Olayı eşine anlattı.

Er erwähnte den Vorfall gegenüber seiner Frau.

- Tom sadece bana anlattı.
- Tom az önce bana anlattı.

- Tom hat es mir gerade gesagt.
- Tom hat es mir gerade erzählt.

Nasıl minnettar olduğunu anlattı.

und wie dankbar er für ihre Geduld war.

Iyi bir insanı anlattı

erzählte ein guter Mensch

Onların geçim sıkıntısını anlattı

er erklärte ihren Lebensunterhalt

Bütün hikayeyi Mary'ye anlattı.

Sie hat Maria die ganze Geschichte erzählt.

Tom bir fıkra anlattı.

Tom hat einen Witz erzählt.

Oğluna bir masal anlattı.

Er erzählte seinem Sohn eine Gutenachtgeschichte.

Tom sonunda gerçeği anlattı.

Tom sagte endlich die Wahrheit.

Çocuklara Afrika maceralarını anlattı.

Er hat den Kindern von seinen Erlebnissen in Afrika erzählt.

Gözerinde yaşlarla hikayeyi anlattı.

Sie erzählte die Geschichte mit Tränen in den Augen.

Kardeşine olan biteni anlattı.

Ich habe deinem Bruder erzählt, was passiert ist.

Tom gerçeği anlattı mı?

Hat Tom die Wahrheit gesagt?

Tom bize nedenini anlattı.

Tom nannte uns den Grund.

Sana hikayeyi kim anlattı?

Wer hat dir die Geschichte erzählt?

O ona fıkra anlattı.

Sie erzählte ihm einen Witz.

Tom durumu Mary'ye anlattı.

Tom erklärte Mary die Situation.

Tom sana ne anlattı?

- Was hat Tom gerade zu dir gesagt?
- Was hat Tom gerade zu euch gesagt?
- Was hat Tom gerade zu Ihnen gesagt?

- O gülmeyen bir yüzle fıkra anlattı.
- Fıkrayı ifadesiz bir yüzle anlattı.

Sie erzählte einen Witz mit einem ganz ernsten Gesicht.

O gözyaşları içinde hikayesini anlattı.

Sie erzählte ihre Geschichte unter Tränen.

O, olayı ayrıntılı olarak anlattı.

Er beschrieb die Szene im Detail.

Büyükannem bana Külkedisi hikayesini anlattı.

Meine Großmutter hat mir die Geschichte von Aschenputtel erzählt.

O bana her şeyi anlattı.

- Er hat mir alles erzählt.
- Sie hat mir alles gesagt.
- Er hat mir alles gesagt.

Öyleyse yeni hikayeyi kime anlattı?

Wem hat er denn die neue Geschichte erzählt?

O, bana hayat hikâyesini anlattı.

Er erzählte mir seine Lebensgeschichte.

O, plandaki değişikliği bana anlattı.

Er klärte mich über die Planänderung auf.

O, hikayeyi erkek kardeşine anlattı.

Er erzählte seinem Bruder die Geschichte.

Bize ilginç bir hikaye anlattı.

Sie erzählte uns eine interessante Geschichte.

Ne olduğunu tam olarak anlattı.

Er beschrieb präzise, was dort geschehen war.

Bize iyi bir fıkra anlattı.

Er hat einen guten Witz erzählt.

O, tüm hikayeyi Mary'ye anlattı.

Er hat Mary die ganze Geschichte erzählt.

O bana hayat hikayesini anlattı.

- Er erzählte mir seine Lebensgeschichte.
- Er hat mir seine Lebensgeschichte erzählt.

O bana hayatının hikayesini anlattı.

- Er erzählte mir seine Lebensgeschichte.
- Er hat mir seine Lebensgeschichte erzählt.

O komik bir hikaye anlattı.

Er erzählte eine lustige Geschichte.

Tom hepimize bir hikaye anlattı.

Tom erzählte uns allen eine Geschichte.

Tom Mary'ye bir fıkra anlattı.

Tom erzählte Maria einen Witz.

Tom bana yaşamının hikayesini anlattı.

Tom erzählte mir seine Lebensgeschichte.

Tom olayı detaylı olarak anlattı.

Tom beschrieb den Unfall detailliert.

Tom bize riskleri bildiğini anlattı.

Tom sagte uns, er kenne die Risiken.

Tom bazı iğrenç fıkralar anlattı.

Tom erzählte einige schmutzige Witze.

Tom bize her şeyi anlattı.

Tom erzählte uns alles.

Tom yaşam hikayesini bana anlattı.

Tom erzählte mir seine Lebensgeschichte.

O ona her şeyi anlattı.

Er sagte ihr alles.

Tom Mary'ye bütün hikayeyi anlattı.

Tom hat Maria die ganze Geschichte erzählt.

Tom polislere her şeyi anlattı.

Tom hat den Bullen alles gesagt.

Tom bana bir fıkra anlattı.

Tom hat mir einen Witz erzählt.

Tom bize bazı fıkralar anlattı.

Tom erzählte uns ein paar Witze.

Sami polise ne olduğunu anlattı.

Sami erzählte der Polizei, was geschehen ist.

Jane, Mary'ye bütün hikayeyi anlattı.

Jane hat Maria die ganze Geschichte erzählt.

- O bana ilginç bir hikaye anlattı.
- O, bana ilginç bir hikaye anlattı.

Sie erzählte mir eine interessante Geschichte.

- O, tamamen gülmeyen bir suratla fıkra anlattı.
- Fıkrayı tamamen ifadesiz bir suratla anlattı.

Sie erzählte einen Witz mit einem ganz ernsten Gesicht.

Küçük esnafların da neler çevirdiğini anlattı

er erklärte, was die kleinen Geschäfte drehten

çıkarcı insanları anlattı yine bu film

Dieser Film erzählte Menschen, die interessiert sind

Işte bu filmde bunu anlattı aslında

das hat er eigentlich in diesem Film erzählt

Insanların geçim sıkıntısını hat safhada anlattı

Er erklärte den Lebensunterhalt der Menschen in der Linienphase

Insanların yine çıkar ilişkilerini bunları anlattı

Die Leute sprechen wieder über ihre Interessenbeziehungen

Baba çocuklara güzel bir hikaye anlattı.

Der Vater erzählte den Kindern eine nette Geschichte.

Bir arkadaş bana o hikayeyi anlattı.

Ein Freund hat mir diese Geschichte erzählt.

O bana üzücü bir hikaye anlattı.

Er erzählte mir eine traurige Geschichte.

O, konuyu bana özel olarak anlattı.

Er hat mir unter vier Augen davon erzählt.

O oğluna ilginç bir hikaye anlattı.

Er erzählte seinem Sohn eine interessante Geschichte.

Annem bize ilginç bir hikaye anlattı.

Meine Mutter hat uns eine interessante Geschichte erzählt.

O, bana ilginç bir hikaye anlattı.

Sie erzählte mir eine interessante Geschichte.

Tom, Mary'ye John'un ona söylediklerini anlattı.

Tom teilte Maria mit, was er von Johannes erfahren hatte.

Tom, Mary'ye komik bir hikaye anlattı.

Tom erzählte Maria eine lustige Geschichte.

O ona tatlı bir şey anlattı.

Er sagte ihr einige Liebenswürdigkeiten.

Bu hikaye bana bir şeyler anlattı.

Diese Geschichte sagt mir etwas.

Tom'un annesi ona bir hikaye anlattı.

Toms Mutter erzählte ihm eine Geschichte.

Tom bize uzun bir hikaye anlattı.

Tom erzählte uns eine lange Geschichte.

Tom bana onun nasıl yapılacağını anlattı.

Tom erklärte mir, wie man das macht.

Tom bize ilginç bir hikaye anlattı.

Tom hat uns eine interessante Geschichte erzählt.

Tom bana ilginç bir hikaye anlattı.

Tom erzählte mir eine interessante Geschichte.

Tom çocuklara ilginç bir hikaye anlattı.

Tom erzählte den Kindern eine spannende Geschichte.

O bize ilginç bir hikaye anlattı.

Er erzählte uns eine interessante Geschichte.

O bana uzun bir hikaye anlattı.

- Er erzählte mir eine lange Geschichte.
- Er hat mir eine lange Geschichte erzählt.

O bana ilginç bir hikaye anlattı.

Er erzählte mir eine interessante Geschichte.

Büyükannem kendisinin bütün hayatını bana anlattı.

Meine Großmutter erzählte mir ihr ganzes Leben.

Tom çok komik bir fıkra anlattı.

Tom erzählte einen sehr lustigen Witz.

Tom bana uzun bir hikaye anlattı.

Tom erzählte mir eine lange Geschichte.

Tom polise çalınanın ne olduğunu anlattı.

Tom hat der Polizei schon mitgeteilt, was gestohlen wurde.

Tom bu sabah anlattı bunu bana.

Das hat Tom mir heute Morgen gesagt.

Tokatçı. saf bir insanın hayatını garibanlığını anlattı

Das Tokatçı. er sprach über die Seltsamkeit des Lebens eines reinen Menschen

Yaşlı adam bana tuhaf bir hikaye anlattı.

- Der alte Mann erzählte mir eine seltsame Geschichte.
- Der alte Mann hat mir eine seltsame Geschichte erzählt.

Gözyaşlarına boğulmuş mutsuz bir kadın, hikayesini anlattı.

Tränenerstickt erzählte die unglückliche Frau ihre Geschichte.

Tom bana senin hakkında çok şey anlattı.

- Tom hat mir viel von dir erzählt.
- Tom hat mir viel von euch erzählt.
- Tom hat mir viel über Sie berichtet.

O bana senin hakkında çok şey anlattı.

Sie hat mir eine Menge über dich erzählt.

Hayatı hakkında bana bir sürü hikaye anlattı.

Sie erzählte mir viele Geschichten über ihr Leben.

- Herkese söyledi.
- O herkese söyledi.
- Herkese anlattı.

- Sie hat es allen gesagt.
- Sie hat es überall herumerzählt.
- Sie hat es allen erzählt.

Farkında olmadan ona tamda bilmek istediğini anlattı.

Ohne es zu merken, sagte er ihr genau das, was sie wissen wollte.

Yaşlı adam çocuklara eğlenceli bir hikaye anlattı.

Der alte Mann erzählte den Kindern eine lustige Geschichte.

Dün gece o bana her şeyi anlattı.

Er hat mir gestern Abend alles erzählt.

Babam bize sık sık okul günlerini anlattı.

Mein Vater hat uns oft von seiner Schulzeit erzählt.

Baba bize çok ilginç bir hikaye anlattı.

- Vater erzählte uns eine sehr interessante Geschichte.
- Vater hat uns eine sehr interessante Geschichte erzählt.