Translation of "Akıllıca" in German

0.008 sec.

Examples of using "Akıllıca" in a sentence and their german translations:

Bu muhtemelen akıllıca.

Das ist vermutlich schlau.

O akıllıca davrandı.

- Er hat sich vernünftig benommen.
- Er hat weise gehandelt.

O akıllıca olurdu.

Das wäre schlau.

Tom akıllıca seçti.

- Tom wählte gut.
- Tom hat eine gute Wahl getroffen.

Bu akıllıca olmazdı.

Das wäre nicht schlau.

Lütfen akıllıca seçin.

- Wähle bitte weise.
- Wähle bitte klug.

Tom akıllıca davrandı.

Tom hat sich vernünftig benommen.

Tom akıllıca konuştu.

Tom sprach weise.

Muhtemelen akıllıca bir seçim.

Das ist vermutlich schlauer.

O akıllıca bir karardı.

- Es war ein weiser Entschluss.
- Das war eine kluge Entscheidung.

Bu akıllıca bir seçim.

Das ist eine kluge Entscheidung.

O pek akıllıca değildi.

Das war nicht sehr klug.

Bu akıllıca olur mu?

Wäre das denn klug?

Bunun akıllıca olacağını sanmıyorum.

Ich glaube nicht, dass das gescheit wäre.

O kral akıllıca yönetti.

Jener König herrschte klug.

O akıllıca bir karar.

Das ist ein weiser Entschluss.

Akıllıca bir karar verdin.

- Du hast eine weise Entscheidung getroffen.
- Sie haben eine weise Entscheidung getroffen.
- Ihr habt eine weise Entscheidung getroffen.

Onu yapmak akıllıca olmazdı.

Das wäre unklug.

Bunun akıllıca olduğunu düşünüyor musun?

- Hältst du das für klug?
- Haltet ihr das für klug?
- Halten Sie das für klug?

Tom akıllıca bir karar verdi.

Tom traf eine weise Entscheidung.

Bu, akıllıca kararlar vermezseniz çöl sıcağının

Eine gute Erinnerung daran, wie gefährlich die Wüste sein kann,

Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar.

Klug verwandt, kann Geld viel erreichen.

Onun önerisini geri çevirmen akıllıca değil.

Es ist nicht klug von dir, sein Angebot auszuschlagen.

Sen babanın akıllıca öğüdünü dinlemen gerekir.

Du solltest dir deines Vaters weise Ratschläge anhören.

Onun akıllıca bir karar olduğunu sanmıyorum.

Ich glaube nicht, dass das eine weise Entscheidung war.

Teklifi kabul etmenin akıllıca olduğunu düşünüyordu.

Es dünkte ihn klug, das Angebot anzunehmen.

Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.

Entscheide schlau und gemeinsam werden wir es schaffen.

Akıllıca kararlar vermek ve kararlı olmak gerekir.

Man muss kluge Entscheidungen treffen und Einsatz zeigen.

O, teklifi kabul etmenin akıllıca olacağını düşündü.

Er dachte, es sei klug, das Angebot anzunehmen.

- Bu akla yatkın olur.
- Bu akıllıca olur.

- Das wäre ratsam.
- Das wäre anzuraten.

O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.

Durch kluge Anlagen hat sie ein Vermögen angehäuft.

O akıllıca yatırım yaparak bir servet biriktirmiş.

Durch kluge Anlagen hat sie ein Vermögen angehäuft.

Burada kaybolmak çok kolay. Akıllıca kararlar vermemiz gerekiyor.

Hier unten kann man sich sehr einfach verlaufen. Wir müssen also schlau entscheiden.

Dinlenmek için pek akıllıca bir seçim değil sanki.

Es scheint kein klug gewählter Ruheplatz zu sein.

Olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.

in Richtung der Schlucht? Clever. Okay, wir gehen in diese Richtung weiter. Los.

Kuzuları kurtlara emanet etmek akıllıca bir davranış değildir.

Lämmer den Wölfen anzuvertrauen, stellt kein vernünftiges Verhalten dar.

Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,

Du hast heute einige schlaue Entscheidungen getroffen, und wir haben eines der Tiere gefunden nach denen wir suchen,

Ne yaparsan yap bunu akıllıca yap ve sonunu unutma.

Was du auch tust, handele klug und bedenke das Ende.

- Yeterince adil.
- Yeterince makul.
- Gayet makul.
- Öyle olsun.
- Akıllıca.

Schön und gut.

Bu zor bir karar, bu yüzden akıllıca bir karar verin.

Das ist eine schwierige Entscheidung, also wähle weise.

Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

Das ist vermutlich schlau. Ich will meine Augen nicht von ihr nehmen. Sie hat sich eingerollt

Tamam, bu konuda akıllıca davranmalıyız. Bakalım, buralarda pati izi bulabilecek miyiz?

Okay, wir müssen jetzt clever sein. Vielleicht finden wir ja irgendwo Pfotenspuren.

Bu akıllıca bir yöntem ve iyi bir karardı. Aferin size. Tamam.

Tolle Überlebenstechnik, gute Entscheidung. Gut gemacht. Okay.