Translation of "Açıklamaya" in German

0.008 sec.

Examples of using "Açıklamaya" in a sentence and their german translations:

- Açıklamaya gerek yok.
- Açıklamaya hacet yok.

Erklärungen sind unnötig.

Açıklamaya vakit yok.

Wir haben keine Zeit für Erklärungen.

Bunu açıklamaya çalışın.

Versuch, das mal zu erklären!

O açıklamaya inanıyor musun?

Nimmst du die Erklärung an?

Elimden geldiğince onu açıklamaya çalışacağım.

Ich werde es so gut ich kann zu erklären versuchen.

Tom fikrini Mary'ye açıklamaya çalıştı.

Tom versuchte, Maria seine Idee zu erläutern.

Benim bir açıklamaya ihtiyacım yok.

Ich brauche keine Erklärung.

Tom durumu sabırla Mary'ye açıklamaya çalıştı.

Tom versuchte geduldig, Mary die Situation zu erklären.

Elimden geldiği kadar onu sana açıklamaya çalışacağım.

Ich werde versuchen, es dir zu erklären, so gut ich es kann.

Tom'a izin almadan buraya gelmeyi sürdüremeyeceğini açıklamaya çalışıyorum.

Ich habe versucht, Tom zu erklären, dass er nicht einfach weiterhin ohne Erlaubnis hierherkommen kann.

Tom, neden bir zaman kaybı olacağını açıklamaya çalıştı.

Tom versuchte zu erklären, warum es eine Zeitverschwendung wäre.

Hala bu açıklamaya eklenecek bir şey var mı?

Gibt es noch etwas zu seiner Erklärung zu ergänzen?

Ben çok aptalım...Kendi anlamadığım şeyleri sana açıklamaya çalışıyorum.

Ich bin so blöd... ich versuche, dir Dinge zu erklären, die ich selbst nicht verstehe.

Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.

Trotzdem bedarf es immer noch einer wissenschaftlichen Erklärung dafür, wie genau Schmerzen durch Hirnprozesse verursacht werden.