Translation of "İleride" in German

0.004 sec.

Examples of using "İleride" in a sentence and their german translations:

İleride adayı gördük.

In der Ferne sahen wir die Insel.

Bakın, ileride ışık var.

Da vorne ist Licht.

Yaklaşık otuz yarda ileride.

Es ist etwa 30 Meter weiter.

İleride, bir eve rastladık.

Ein Stück Wegs weiter kamen wir zu einem Haus.

Bakın, ileride büyük bir açıklık var.

Da vorne ist eine große Lichtung.

İleride bir kapı varmış gibi görünüyor.

Da vorne scheint eine Tür zu sein.

İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.

Ich möchte in Zukunft ein Nachrichtensprecher im Fernsehen werden.

İleride pişman olacağın bir şey söyleme.

Sage nichts, was du später einmal bereust!

15 kilometre ileride, soğuk zincir güzergâhının kuzeydoğusunda.

und ist immer noch viele Kilometer im Nordosten dieser Kühlketten-Route entfernt.

Bu işin tehlikesi ileride ne olduğunu bilmemektir.

ist nicht ungefährlich, wenn man nicht weiß, was vor einem liegt.

Bu dişi ileride on metre büyüklüğü aşabilir.

Ein solches Weibchen kann 10 m lang werden.

Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.

Hoffen wir, das Wrack liegt irgendwo vor uns.

Teknoloji olarak ileride olduğunu düşünüyoruz değil mi

Wir denken, wir sind als Technologie voraus, oder?

Bir kilometre ileride bir benzin istasyonu var.

Einen Kilometer weiter ist eine Tankstelle.

İleride pişmanlık duymak istemiyorsan elinden geleni yapmalısın.

Du musst tun, was du kannst, auf dass dich’s später nicht reue.

Dünya'ya döndüğünde zamanı 0.02 saniye bizden daha ileride yaşıyor

Wenn er zur Erde zurückkehrt, lebt er 0,02 Sekunden vor uns.

- Gelecekte bir polis olmak istiyor.
- İleride polis olmak istiyor.

Er möchte in Zukunft gerne Polizist werden.

Bilinen ve kayıt altına alınan 0.02 saniye Dünya'nın zamanından ileride yaşamaktadır

Bekannte und aufgezeichnete 0,02 Sekunden leben vor der Zeit der Erde

Ama artık bilindiği şekliyle 'Demir Mareşal', adamlarını ileride olduğunu bildiği şeyler için kurtarıyordu.

Aber der 'Eiserne Marschall', wie er jetzt genannt wurde, rettete seine Männer für das, was er wusste, was vor ihm lag.

- İleride pişman olacağın bir şey yapma.
- Daha sonra pişman olacağın bir şeyi yapma.

Tue nichts, was du später einmal bereust!