Translation of "Yabani" in French

0.011 sec.

Examples of using "Yabani" in a sentence and their french translations:

Tilkiler yabani hayvanlardır.

Les renards sont des animaux sauvages.

Yabani kuşları izliyorum.

Je regarde les oiseaux sauvages.

Bahçenin yabani otlarını temizledi.

Elle débarrassa le jardin des mauvaises herbes.

Bahçede yabani otlar çıktı.

Des mauvaises herbes ont poussé dans le jardin.

Çayır yabani otlarla dolu.

Le pâturage est plein de mauvaises herbes.

- Hobim yabani çiçeklerin resimlerini çekmektir.
- Hobim yabani çiçeklerin fotoğraflarını çekmektir.

Mon passe-temps est de prendre des photos de fleurs sauvages.

Virüs taşıyan yabani hayvanlarla aramızda

avec des animaux sauvages porteurs de virus

Bazı yabani tavşanları ormanda görebilirsiniz.

On peut voir des lièvres sauvages dans la forêt.

Burada birçok yabani çiçek vardır.

Ici, il y a beaucoup de fleurs sauvages.

Bu alanda birçok yabani hayvanlar var.

Il y a de nombreux animaux sauvages dans cette zone.

- Vahşi hayvanlardan korkarım.
- Yabani hayvanlardan korkarım.

J'ai peur des bêtes sauvages.

Virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak

éviter les environnements d'animaux sauvages porteurs de virus

Çiftçinin koyunlarından birkaçı, yabani köpekler tarafından öldürülmüştü.

Le fermier a eu plusieurs de ses moutons tués par des chiens sauvages.

O, ormanda yürüdüğünü, yabani çiçekler aradığını söyledi.

Elle a dit qu'elle marchait dans les bois à la recherche de fleurs sauvages.

Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.

Ces montagnes font partie des plus grandes et des plus sauvages d'Europe.

Ertesi gün, çiftçinin oğlu yabani atlardan birine biner,

Le jour suivant, le fils du fermier monte l'un des chevaux sauvages,

- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.

Des animaux sauvages vivent dans la forêt.

çünkü şehirler yabani ot gibi bir gecede çiçek açmıyor.

car les villes ne poussent pas en une nuit comme des mauvaises herbes.

Biz kilisenin etrafındaki bütün çimenleri ve yabani otları kestik.

Nous fauchâmes les herbes, bonnes et mauvaises, autour de l'église.

Lütfen yabani otları ayıklar mısın ve çiçekleri sular mısın?

Peux-tu, s'il te plait, arracher les mauvaises herbes et arroser les fleurs ?

Kanun aynı zamanda "yabani hayvanların evcilleştirilmesini ve çoğaltılmasını" da teşvik ediyordu.

Par ailleurs, la loi "encourage[a] la domestication et l'élevage d'animaux sauvages".

Yabani kunduzlar beş yüz yıllık bir yokluğun ardından İngiltere'ye geri dönüyor.

Les castors sauvages sont de retour en Angleterre après 500 ans d'absence.

Yabani otları çekmeye başlamadan önce bahçenin nasıl göründüğüne dair bir resim çekmek hiç aklıma gelmedi.

Il ne m'est jamais venu à l'esprit de prendre une photo de ce que le jardin avait l'air, avant que nous ne commencions à arracher les mauvaises herbes.