Translation of "Sabahları" in French

0.003 sec.

Examples of using "Sabahları" in a sentence and their french translations:

Sabahları meyve yiyemem.

Je ne peux pas manger de fruits le matin.

Ben sabahları çalışırım.

Je travaille le matin.

- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.

La circulation est dense ici, surtout le matin.

Sabahları hep banyo yaparım.

Je prends toujours un bain le matin.

Sabahları kahvaltıyı atlar mısın?

Sautes-tu le petit déjeuner le matin?

Sabahları erken kalkmak iyidir.

Il est agréable de se lever de bonne heure.

Sabahları her zaman ofiste değildir.

Il n'est pas toujours à son bureau le matin.

Sabahları duş alma alışkanlığım var.

J'ai l'habitude de prendre une douche le matin.

Ben sabahları hiç meyve yiyemem.

Je ne peux pas manger de fruits le matin.

Sabahları genellikle rafadan yumurta yerim.

Normalement le matin je prends un œuf à la coque.

Tom sabahları erken uyanmayı sever.

Tom est un lève-tôt.

Sabahları kalktığımda, genellikle mutfakta kahvaltı ederim.

Lorsque je me réveille le matin, je prends habituellement mon petit-déjeuner dans la cuisine.

Annem sabahları her zaman erken kalkar.

Ma mère se lève toujours plus tôt le matin.

Pazartesi sabahları beni gerçekten huysuz yapar.

Les lundis matins me rendent vraiment ronchon.

Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,

J'avais hâte de me lever le matin, car il y avait tant à faire

Abraham'ın sabahları hazırlanmasının ne kadar zaman aldığına şaşırırdın.

Tu serais impressionné de voir combien de temps Tom a pris pour se préparer ce matin.

Biz genellikle sabahları birlikte sahil boyunca bir yürüyüş yapardık.

Nous nous promenions souvent ensemble le long de la côte le matin.

Onların bir ideali sabahları kalkmak için bir sebepleri yok.

Ils leur manquent un idéal, une raison de se lever le matin.

Ve sabahları yaşıyor ve şehrinizle boğulmuyorsanız sabah kahvenizi düşünmeyin çünkü

votre ville, ne pensez pas à votre tasse de café du matin car le café s'éteindra tout comme le

- Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Annem her zaman sabahleyin erken kalkar.

Ma mère se lève toujours tôt le matin.