Translation of "Kasabayı" in French

0.003 sec.

Examples of using "Kasabayı" in a sentence and their french translations:

Sana kasabayı gezdireceğim.

- Je te montrerai la bourgade.
- Je vous montrerai la bourgade.

Kasabayı kırmızıya boyayalım.

Faisons la bringue !

Haritada kasabayı buldum.

J'ai repéré la ville sur la carte.

Bir nehir kasabayı bölüyor.

Une rivière divise la ville.

Bu kasabayı nasıl buluyorsun?

Cette ville vous plaît-elle ?

Ben güzel kasabayı seviyorum.

J'adore la belle ville.

Ordu kasabayı düşmana bıraktı.

L'armée abandonna la ville à l'ennemi.

Bu kasabayı terk ediyorum.

Je quitte cette ville.

Onun doğduğu kasabayı hatırlıyor musun?

Te souviens-tu de la ville où il est né ?

Sıkıldım bu yüzden kasabayı dolaştım.

- Je m'ennuyai, alors j'ai flâné autour de la ville.
- Comme je m'ennuyais, je me suis promené autour de la ville.

Polis kasabayı terk etmememi söyledi.

La police m'a dit de ne pas quitter la ville.

Kasabayı niçin terk ettiğini kimse bilmiyor.

Personne ne sait pourquoi il a quitté la ville.

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

Le nombre de personnes qui visitent cette ville augmente d'année en année.

Dan kasabayı terk etmeye karar verdi.

Dan a décidé de quitter la ville.

Peki ya şunu söyleseydim: “Şuradaki kasabayı görüyorsunuz.

Ou si je leur avais dit : « Vous voyez cette ville, là-bas ?

Uzun süredir kasabayı ilk kez ziyaret ettim.

J'ai visité la ville pour la première fois depuis longtemps.

Kısa bir çatışmadan sonra kasabayı ele geçirdik.

- Nous prîmes la ville après une courte bataille.
- Nous prîmes la ville à l'issue d'une courte bataille.

Büyük bir ateş bütün kasabayı kül haline getirdi.

Le grand incendie réduisit toute la ville en cendres.

Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu.

Tom semblait sincèrement surpris quand je lui ai dit que Mary avait quitté la ville.