Translation of "Kardeşimin" in French

0.010 sec.

Examples of using "Kardeşimin" in a sentence and their french translations:

- Kız kardeşimin bir işi var.
- Kız kardeşimin işi var.
- Kardeşimin işi var.

Ma sœur a un travail.

O, erkek kardeşimin.

C'est celui de mon frère.

Kardeşimin gitarı yeni.

La guitare de ma sœur est neuve.

- O kız kardeşimin fotoğrafı.
- Bu, kız kardeşimin bir resmidir.

C'est une photo de ma sœur.

Erkek kardeşimin parası yok.

Mon frère n'a pas d'argent.

O kız kardeşimin fotoğrafı.

C'est une photographie de ma sœur.

Erkek kardeşimin arabasını yıkıyorum.

Je lave la voiture de mon frère.

Bu benim erkek kardeşimin.

- C'est celui de mon frère.
- C'est à mon frère.

Kız kardeşimin evinde kalacağım.

Je resterai chez ma sœur.

Kız kardeşimin dergileri var.

Ce sont les magazines de ma sœur.

Kız kardeşimin kocası kayınbiraderimdir.

Le mari de ma sœur est mon beau-frère.

Tom, erkek kardeşimin arkadaşı.

Tom est l'ami de mon frère.

Kardeşimin odası hep dağınıktır.

La chambre de mon frère est toujours en désordre.

- O kız kardeşimin fotoğrafı.
- O, benim küçük kız kardeşimin fotoğrafıdır.

C'est la photographie de ma sœur cadette.

Benim ve kardeşimin hastalığına rağmen

Malgré ma maladie et celle de ma sœur,

Kız kardeşimin uzun bacakları var.

Ma sœur a de longues jambes.

Kız kardeşimin bir arabası yok.

Ma sœur n'a pas de voiture.

Kız kardeşimin saçı omuzlarına ulaşıyor.

Les cheveux de ma sœur lui arrivent aux épaules.

Kız kardeşimin bir işi var.

Ma sœur a un travail.

Kız kardeşimin mektubu yırttığını gördüm.

J'ai vu ma sœur déchirer la lettre.

Erkek kardeşimin hiçbir şeyi yok.

Mon frère n'a rien.

O benim kız kardeşimin kamerası.

C'est l'appareil photo de ma sœur.

Kız kardeşimin bir piyanosu var.

- Ma sœur possède un piano.
- Ma sœur a un piano.

Erkek kardeşimin beni götürmesini isteyeceğim.

Je demanderai à mon frère de me conduire.

Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.

Ce sont les magazines de ma sœur.

O, erkek kardeşimin bir arkadaşıdır.

C'est un ami de mon frère.

Erkek kardeşimin oğlu benim yeğenimdir.

Le fils de mon frère est mon neveu.

Erkek kardeşimin odası her zaman dağınık.

La chambre de mon frère est toujours en désordre.

Erkek kardeşimin bu gece gelmesi olası.

Il est possible que mon frère vienne ce soir.

Erkek kardeşimin iyi bir hafızası var.

Mon frère a une bonne mémoire.

Bugün benim kız kardeşimin doğum günü.

Aujourd'hui, c'est l'anniversaire de ma sœur.

Kız kardeşimin hoş bir piyanosu var.

Ma sœur a un beau piano.

Küçük kız kardeşimin tüm oyuncaklarını sakladı.

Il priva ma petite sœur de tous ses jouets.

Kız kardeşimin giriş sınavını geçeceğini umuyorum.

J'espère que ma sœur va réussir l'examen d'entrée.

Erkek kardeşimin dul eşi yeniden evlendi.

La veuve de mon frère s'est remariée.

Futbol küçük erkek kardeşimin hobilerinden biridir.

Le football est un des passe-temps de mon petit frère.

Onun kız kardeşimin sesi olduğunu biliyordum.

Je savais que c'était la voix de ma sœur.

Erkek kardeşimin bazı kitaplarını sana ödünç vereceğim.

Je vous prêterai quelques livres de mon frère.

Bir arabam yok fakat kız kardeşimin var.

Je n'ai pas de voiture mais ma sœur, oui.

Ebeveynlerim kız kardeşimin bir yabancıyla evlenmesine karşı.

Mes parents s'opposent à ce que ma sœur épouse un étranger.

Şu küçük kız benim kız kardeşimin arkadaşıdır.

Cette petite fille est l'amie de ma sœur.

Erkek kardeşimin resim için doğuştan yeteneği var.

Mon frère a un don pour la peinture.

Sana erkek kardeşimin kitaplarından bazılarını ödünç vereceğim.

Je vous prêterais quelques-uns des livres de mon frère.

Ben kazara kız kardeşimin yapay penislerini buldum.

J'ai accidentellement trouvé les godemichets de ma sœur.

Küçük kız kardeşimin elini tuttum ve koşmaya başladım.

Je saisis la main de ma petite sœur et me mit à courir.

Bu kız kardeşimin asla yapmak istemediği bir şey.

C'est quelque chose que ma sœur n'a jamais eu envie de faire.

O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.

C'est le mari de ma sœur. C'est mon beau-frère.

Dün gece eve giderken kız kardeşimin çantası çalındı.

Ma sœur s'est fait voler son sac en rentrant chez elle hier soir.

- O kız kardeşimin arkadaşıdır.
- O benim ablamın arkadaşı.

Elle est l'amie de ma sœur.

Kız kardeşimin iki oğlu var, dolayısıyla benim iki yeğenim var.

Ma sœur a deux fils, donc j'ai deux neveux.

Küçük kız kardeşimin elini yakaladım ve ardından ikimiz koşmaya başladık.

J'ai attrapé la main de ma petite sœur et on a commencé à courir.

Beklenmeyen bir para erkek kardeşimin ve karısının maddi durumunu düzeltti.

La rentrée d'argent inattendue a placé mon frère et son épouse à l'abri du besoin.

Ben küçük kız kardeşimin elini tuttum ve ikimiz koşmaya başladık.

J'ai attrapé la main de ma petite sœur et nous avons tous les deux commencé à courir.

Kız kardeşimin erkek kardeşi benim erkek kardeşim değil. Neden o?

Le frère de ma sœur n'est pas mon frère. Pouvez-vous me dire pourquoi ?

"Neden odan pembe, Tom?" "Ah, bu önce benim kız kardeşimin odasıydı."

« Pourquoi ta chambre est-elle rose, Tom ? » « Ho ! Avant c'était la chambre de ma sœur. »

Küçük kız kardeşimin 2 çocuğa sahip bu benim iki yeğenim olduğu anlamına geliyor.

Ma petite sœur a deux enfants, donc ça veut dire que j'ai deux neveux.