Translation of "Kapıya" in French

0.010 sec.

Examples of using "Kapıya" in a sentence and their french translations:

Kapıya vuruluyor.

On frappe à la porte.

Kapıya baktım.

J'allai ouvrir la porte.

Kapıya doğru yöneldi.

Il se tourna vers la porte.

Notu kapıya yapıştırdı.

Il a collé l'annonce sur la porte.

Tom kapıya vurdu.

Tom tambourina à la porte.

Kimse kapıya bakmadı.

- Personne ne répondit à la porte.
- Personne n'a répondu à la porte.

Aynı kapıya çıkar.

- Cela revient au même.
- Ça revient au même.

Aynı kapıya çıkıyor.

- Cela revient au même.
- Ça revient au même.

Aynı kapıya çıkmaktadır.

- Cela revient au même.
- Ça revient au même.

O, kapıya yaklaştı.

Il s'est approché de la porte.

Kapıya yakın duracağım.

Je resterai près de la porte.

Bill, kapıya cevap ver.

Bill, ouvre la porte.

Yavaşça kapıya doğru yürü.

Marche doucement jusqu'à la porte.

O, kapıya doğru koştu.

Elle a couru vers la porte.

O, kapıya doğru yürüdü.

Il a passé la porte.

Kapıya bir şey yapıştırılmış.

Quelque chose fait adhérer la porte.

Tom kapıya doğru yöneldi.

Tom se dirigea vers la porte.

Seninle kapıya kadar yürüyeceğim.

Je vais vous accompagner au portail.

Bir araba ana kapıya yanaştı.

Une voiture se présenta à la porte principale.

Tom tüm ağırlığıyla kapıya abandı.

Tom s'appuya contre la porte avec tout son poids.

- Kapıya dikkat edin.
- Kapıyı tut.

- Surveille la porte !
- Surveillez la porte !

Tom kapıya vurmaya devam etti.

Tom n'arrêtait pas de frapper à la porte.

Kapıya en yakın oturan oğlanı tanıyorum.

Je connais le garçon qui est assis le plus près de la porte.

Kapıya doğru yöneldi ve kaçmaya çalıştı.

Il se dirigea vers la porte et essaya de s'enfuir.

O, son hızla kapıya doğru gitti.

Il courut vers la porte à toute vitesse.

Tom kalktı ve kapıya doğru yürüdü.

- Tom se leva et marcha vers la porte.
- Tom s'est levé et a marché vers la porte.
- Tom se leva et se dirigea vers la porte.

Benzin kamyonu kapıya çarptı ve patladı.

Le camion chargé d'essence percuta les portes et explosa.

Hırsız ayak parmağını kapıya çarparak incitti.

Le voleur se cogna l'orteil contre la porte.

Tom kapıya koştu ve onu açmaya çalıştı.

Tom courut à la porte et essaya de l'ouvrir.

Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.

Veuillez rester assis jusqu'à ce que l'appareil atteigne la porte.

Konserden sonra kalabalık en yakın kapıya doğru gitti.

Après le concert la foule se dirigea vers la porte la plus proche.

Tom kapıya tekme attı ve Mary'nin odasına girdi.

Tom fracassa la porte et pénétra dans la chambre de Mary.

Otomatik kapılar şimdiki durumundan daha akıllıca kontrol edilebilmektedir.Yakın zamanda geliştirilmiş kontrol sistemi sadece birisi kapıya gerçekten yaklaştığı zaman kapıyı açar.Eğer biri sadece kapının önünde duruyorsa ya da önünden geçiyorsa kapı kapalı kalacaktır.

Les portes automatiques peuvent être commandées de manière plus intelligente que jusqu'à présent. Un nouveau système de contrôle a été développé qui n'ouvre la porte que lorsqu'une personne s'avance directement vers elle. Si la personne se tient simplement devant la porte ou passe le long de la porte, alors elle reste fermée.