Translation of "Kafasını" in French

0.005 sec.

Examples of using "Kafasını" in a sentence and their french translations:

Kafasını kullandı.

Elle a utilisé sa tête.

Kafasını çarptı.

- Il s'est heurté la tête.
- Il se heurta la tête.
- Il lui frappa la tête.
- Il l'a frappé à la tête.
- Il le frappa à la tête.

O, kafasını kullandı.

Il a utilisé sa tête.

Öğrencilerin kafasını karıştırdın.

Vous avez embrouillé les étudiants.

O, kafasını rafa çarptı.

Il s'est cogné la tête contre l'étagère.

- Kafasını kaşıdı.
- Başını kaşıdı.

- Elle s'est gratté la tête.
- Elle se gratta la tête.

Onlar tavuğun kafasını kestiler.

Ils ont coupé la tête du poulet.

Bana onun kafasını getir.

Apporte-moi sa tête.

O, kafasını bir kayaya çarptı.

Il se cogna la tête contre un rocher.

Tarihçilerin kafasını karıştırmaya devam ediyor. Davout,

Davout était un gouverneur sévère et efficace de Hambourg,

Billy sık sık kafasını pencereye çarpar.

Billy se cogne souvent la tête contre la fenêtre.

Kulaklarında su olduğu için kafasını sallıyor.

Il remue la tête comme s'il avait de l'eau dans les oreilles.

Kafasını kazıtmış bir şekilde ise Amerika döndü

L'Amérique se retourna avec la tête rayée

O, bir devekuşu gibi, kafasını kuma gizler.

Il se cache la tête dans le sable, comme une autruche.

Tom kafasını yastığa koyar koymaz uykuya daldı.

Tom s'est endormi aussitôt sa tête posée sur l'oreiller.

Soult, düşmanı kafasını karıştıran bir yandan saldırı başlattı.

Soult a lancé une attaque de flanc qui a jeté l'ennemi dans la confusion.

Bir tane adam dediki bu dünya yuvarlak; kafasını uçurdular

un homme a dit, ce monde est rond; ils lui ont fait sauter la tête

- Onu ağlarken görmesin diye kafasını çevirdi.
- Kendisini ağlarken görmemesi için başını çevirdi.

Elle détourna la tête de peur qu'il puisse voir ses larmes.