Translation of "Istasyonun" in French

0.004 sec.

Examples of using "Istasyonun" in a sentence and their french translations:

Dükkan tam istasyonun önünde.

Le magasin se situe exactement en face de la gare.

Okulumuz istasyonun diğer tarafında.

Notre école est de l'autre côté de la gare.

Favori radyo istasyonun nedir?

Quelle est votre station de radio préférée ?

İstasyonun önünde bir banka vardır.

- Il y a une banque en face de la gare.
- Il y a une banque devant la gare.

Düzinelerce insan istasyonun önünde toplandı.

Des douzaines de personnes se rassemblèrent devant la gare.

İstasyonun önünde bir kafeterya var.

Il y a un café en face de la gare.

İstasyonun önünde bir taksiye bindim.

J'ai pris un taxi devant la gare.

İstasyonun önünde bir banka var.

Il y a une banque devant la gare.

İstasyonun nerede olduğunu biliyor musun?

- Sais-tu où se trouve la gare ?
- Savez-vous où se trouve la gare ?

Sabahın erken saatlerinde, istasyonun tuvaletleri açıldığında,

Tôt le matin, à l'ouverture des toilettes de la gare,

İstasyonun yakınında bir banka var mı?

Y a-t-il une banque proche de la gare ?

İstasyonun yakınında bir taksi durağı var.

Il y a une station de taxis près de la gare.

Bir düzine insan, istasyonun karşısında toplandı.

Une dizaine de personnes se sont rassemblées en face de la gare.

İstasyonun yanında yaşlı bir adamla tanıştım.

J'ai rencontré un vieil homme près de la gare.

İstasyonun dışında eski bir arkadaşıma rastladım.

Je suis tombé sur un vieil ami à moi devant la gare.

Bu kitabı istasyonun önündeki kitapçıdan aldım.

J'ai acheté ce livre dans la librairie en face de la gare.

İstasyonun önünde büyük bir park yeri vardır.

Il y a un grand parking en face de la gare.

Affedersiniz, ama bana istasyonun yolunu söyleyebilir misiniz?

Excusez-moi, pourriez-vous me dire le chemin pour la gare ?

Günbegün köpek, sahibini istasyonun önünde bekleyerek oturdu.

Jour après jour, le chien était assis en attendant son maître face à la station.

Ben bu kitabı istasyonun önündeki kitapçıda aldım.

J'ai acheté ce livre à la librairie en face de la gare.

İstasyonun belediye binasına ne kadar uzaklıkta olduğunu biliyor musunuz?

Sais-tu quelle est la distance entre la gare et l'hôtel de ville ?

Ben istasyonun yakınında lezzetli kekler yapan yeni bir pasta dükkanın var olduğunu duydum.

- Il paraît qu’un bon pâtissier a ouvert pas loin de la gare.
- Il paraît qu’un bon pâtissier a ouvert pas loin du métro.