Translation of "Hoşlanıp" in French

0.003 sec.

Examples of using "Hoşlanıp" in a sentence and their french translations:

Ona Çin yemeğinden hoşlanıp hoşlanmadığını sordum.

- Je lui ai demandé s'il aimait la nourriture chinoise.
- Je lui ai demandé s'il aimait la cuisine chinoise.

Tom Mary'ye ondan hoşlanıp hoşlanmadığını sordu.

Tom a demandé à Mary si elle l'aimait bien.

Bir kızın benden hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl bilebilirim?

Comment puis-je savoir si une fille m'aime bien ?

- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
- Ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyorum.

J'ignore si tu l'aimes ou pas.

Mary arkadaşlarına Tom'un kendisinden hoşlanıp hoşlanmadığını düşünüp düşünmediklerini sordu.

- Mary demanda à ses amis s'ils pensaient que Tom l'aimait.
- Mary a demandé à ses amis s'ils pensaient que Tom l'aimait.

Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil.

Tom n'aime pas Mary. Cependant, elle ne se soucie pas particulièrement de savoir si il l'aime ou non.