Translation of "Bulaşıcı" in French

0.004 sec.

Examples of using "Bulaşıcı" in a sentence and their french translations:

Bulaşıcı mı?

Est-ce contagieux ?

Bulaşıcı bir hâl aldı.

C'est contagieux.

- Ben bulaşıcıyım.
- Hastalığım bulaşıcı.

- Je suis contagieux.
- Je suis contagieuse.

Kabakulak bulaşıcı bir hastalıktır.

Les oreillons sont une maladie infectieuse.

Yeni koronavirüs çok bulaşıcı.

Le nouveau coronavirus est très contagieux.

Senin bir bulaşıcı hastalığın var.

Vous avez une maladie infectieuse.

Saygının güzel tarafı ise bulaşıcı olmasıdır.

Ce qui est bien avec le respect, c'est que c'est contagieux.

Louis Pasteur mikropların en bulaşıcı hastalıklara neden olduklarını keşfetti.

Louis Pasteur découvrit que les bactéries causent la plupart des maladies infectieuses.

Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır.

Un avantage certain des portes automatiques est que les gens ne peuvent pas propager leurs maladies contagieuses en touchant les poignées de porte.

Onu durdurmak için. Guardian gazetesi, Nepal'in dünyadaki en bulaşıcı ve ölümcül on salgından

pour l'humanité. Et dans le cas où cela se propage quelque part, il faut agir rapidement.