Translation of "Bedeli" in French

0.008 sec.

Examples of using "Bedeli" in a sentence and their french translations:

Ihanet bedeli

la pénalité de la trahison

Günahın bedeli ölümdür.

Les gages du péché sont la mort.

Bedeli hesaplamadan, nedenler olmadan

Mais j’apprends à vivre

Her şeyin bedeli var.

Toute chose a son prix.

Bilgeliğin bedeli, incilerin üzerindedir.

La sagesse vaut plus que les perles.

Özgürlüğün bir bedeli vardır.

La liberté a un prix.

Ama hızlı olmanın da bir bedeli var.

Mais être rapide est coûteux.

Bilimle uğraşmanın bedeli, yanıldığınızda bunu kabul etmektir

Le prix de la pratique de la science, c'est d'admettre quand on a tort,

Fakat sınırsız bir hayat yaşamanın bedeli de var.

Mais une vie sans limites entraîne des complications.

- Hepimizin bir bedeli var.
- Hepimizin bir fiyatı var.

Nous avons tous un prix.

Buna benzer başka bir bedel ise kristal küre bedeli;

Une pénalité similaire que je vois, c'est celle de la boule de cristal,

- Gerçek arkadaşlık bedelsizdir.
- Gerçek dostluk bedelsizdir.
- Gerçek dostluğun bedeli yoktur.
- Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur.
- Gerçek dostluk paha biçilmezdir.
- Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir.

La véritable amitié est inappréciable.

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.

L'écologiste est en mission dangereuse. Il traque le furtif chasseur tacheté. Mais ce travail a un prix.