Translation of "Büyüdü" in French

0.006 sec.

Examples of using "Büyüdü" in a sentence and their french translations:

Avustralya'da büyüdü.

- Il a grandi en Australie.
- Il grandit en Australie.

Çim büyüdü.

L'herbe a poussé.

Google bu şekilde büyüdü de büyüdü.

Google a grandi et grandi de cette façon.

Bugün takımımız büyüdü

Aujourd'hui, notre équipe a grandi,

Onların oğlu büyüdü.

Leur fils a grandi.

Onun çocukları büyüdü.

Ses enfants ont grandi.

O, Avustralya'da büyüdü.

Elle a grandi en Australie.

Tom Kanada'da büyüdü.

Tom a grandi au Canada.

Bitki azar azar büyüdü.

Cette plante a poussé petit à petit.

Küçük bir kentte büyüdü.

- Il a grandi dans une petite ville.
- Il a grandi dans une bourgade.

Tokyo'da doğdu ve büyüdü.

Il est né et a été élevé à Tokyo.

Genç kuşak internetle büyüdü.

La jeune génération a grandi avec Internet.

Benim bütün oğullarım büyüdü.

Mes garçons sont tous adultes.

O, küçük bir köyde büyüdü.

Il a grandi dans un petit village.

O, zengin bir ailede büyüdü.

Elle a grandi dans une riche famille.

Amerika'da doğdu ve Japonya'da büyüdü.

Il est né en Amérique et a grandi au Japon.

Her gün gittikçe güzelleşerek büyüdü.

- Elle devenait, chaque jour, de plus en plus belle.
- Elle devint, chaque jour, de plus en plus belle.

Tom küçük bir balıkçı köyünde büyüdü.

Tom a grandi dans un petit village de pêcheurs.

Kalabalık, dakikalar geçtikçe daha da büyüdü.

La foule croissait à chaque instant.

Oğlum geçen yıl beş inç büyüdü.

Mon fils a grandi de cinq pouces l'année dernière.

Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü.

L'économie japonaise a crû de 4 % l'an dernier.

Tom, işçi sınıfı bir ailede büyüdü.

Tom a grandi dans une famille ouvrière.

- Saçı geri büyüdü.
- Onun saçı tekrar uzadı.

Ses cheveux ont repoussé.

O çocuk kısa süre içinde çok büyüdü.

Cet enfant a beaucoup grandi en peu de temps.

- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, Birleşik Devletler'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, ABD'de büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü ama onun ana dili Japonca.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü lâkin onun ana dili Japonca.
- O, Amerika'da büyüdü fakat onun ana dili Japonca.

Il a été élevé aux États-Unis mais le japonais est sa langue maternelle.

Normal hayat Asmaa'nın en ünlü başkentlerinden birinde büyüdü

qu'Asmaa a dû vivre dans un pays étranger. Elle a grandi dans l'une des

Denize yakın yerde büyüdü fakat yüzmekten nefret eder.

Elle a grandi au bord de la mer, et pourtant elle a horreur de nager.

Bu kavram burada çimlendi ve yurt dışında büyüdü.

Ce concept a germé ici et a prospéré à l'étranger.

Tom hem Fransızca hem de İngilizce konuşarak büyüdü.

Tom a grandi en parlant et Français et Anglais.

Tom buradan uzakta olmayan küçük bir kasabada büyüdü.

Tom a grandi dans une petite ville, non loin d'ici.

Ay çocuğum böyle oldu böyle büyüdü diye videosunu paylaşan

mon garçon était comme ça

O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.

Elle a été élevée aux États-Unis d'Amérique mais sa langue maternelle est le japonais.

Babası savaşta öldü, bu yüzden tek ebeveynli bir ailede büyüdü.

Son père est mort pendant la guerre donc il a grandi dans une famille monoparentale.

Harold Hardrada büyüdü ve Norveç Kralı ve en büyük Vikinglerden biri oldu.

Harold Hardrada est devenu le roi de Norvège, et l'un des plus grands Vikings de tous.