Translation of "Avustralya'da" in French

0.006 sec.

Examples of using "Avustralya'da" in a sentence and their french translations:

Avustralya'da büyüdü.

- Il a grandi en Australie.
- Il grandit en Australie.

Avustralya'da mısın?

Êtes-vous en Australie ?

Tom Avustralya'da.

Tom est en Australie.

Ebeveynlerim Avustralya'da.

Mes parents sont en Australie.

Bu grafik, Avustralya'da

Ce graphique montre le nombre d'élèves

O, Avustralya'da büyüdü.

Elle a grandi en Australie.

Avustralya'da yaşamak istiyorum.

Je veux vivre en Australie.

Ben Avustralya'da yaşıyorum.

Je vis en Australie.

Avustralya'da olduğumu unuttum.

J’avais oublié que j’étais en Australie.

Tom Avustralya'da yaşıyor.

Tom habite en Australie.

Müşterilerimizin çoğu Avustralya'da.

Beaucoup de nos clients sont en Australie.

Tom Avustralya'da doğdu.

Tom est né en Australie.

Koalaları Avustralya'da bulursun.

On trouve des koalas en Australie.

Avustralya'da nerede yetiştin?

Où as-tu grandi en Australie ?

Avustralya'da İngilizce konuşulur.

L'anglais est parlé en Australie.

Ben Avustralya'da büyüdüm.

J'ai grandi en Australie.

Avustralya'da arkadaşlarım var.

J'ai des amis en Australie.

Bu, Avustralya'da popüler.

- Ça a la cote en Australie.
- C'est populaire en Australie.

Okula Avustralya'da gittim.

Je suis allé à l'école en Australie.

Avustralya'da neler oluyor?

Que se passe-t-il en Australie ?

- Tom'a Avustralya'da olduğumu söyle.
- Tom'a Avustralya'da olduğumu söyleyin.

Dis à Tom que je suis en Australie.

- Avustralya'da kaç tane insan yaşıyor?
- Avustralya'da kaç kişi yaşıyor?

Combien de personnes vivent en Australie ?

- Avustralya'da tanıdığın biri var mı?
- Avustralya'da tanıdığın var mı?

- Connais-tu quelqu'un en Australie ?
- Connaissez-vous quelqu'un en Australie ?

O, Avustralya'da yaşamaya isteklidir.

Elle a envie d'aller vivre en Australie.

Bana Avustralya'da gördüğünden bahsetti.

Elle m'a raconté ce qu'elle a vu en Australie.

Erkek kardeşim şimdi Avustralya'da.

- Mon frère est maintenant en Australie.
- Mon frère est en Australie en ce moment.

Avustralya'da biri İngilizce konuşur.

- En Australie on parle anglais.
- En Australie, on parle l'anglais.

Avustralya'da üç kez bulundum.

Je suis déjà allé trois fois en Australie.

Tom'un Avustralya'da olduğunu düşündüm.

Je croyais que Tom était en Australie.

Avustralya'da asgari ücret nedir?

Quel est le salaire minimum en Australie ?

Avustralya'da, onlar İngilizce konuşurlar.

- La langue parlée en Australie est l'anglais.
- En Australie on parle anglais.
- En Australie, on parle l'anglais.

Neden Avustralya'da yaşamak istiyorsun?

- Pourquoi voulez-vous habiter en Australie?
- Pourquoi souhaites-tu vivre en Australie ?

Bunu Avustralya'da satın aldım.

Nous avons acheté ceci en Australie.

Tom'un ailesi Avustralya'da yaşıyor.

La famille de Tom habite en Australie.

Tom'un Avustralya'da olduğunu duydum.

J'ai appris que Tom était en Australie.

Koalalar sadece Avustralya'da görülebilir.

On ne peut apercevoir des Koalas qu'en Australie.

Avustralya'da nadir hayvanlar var.

Il y a des animaux très rares en Australie.

Avustralya'da konuşulan dil İngilizcedir.

La langue parlée en Australie est l'anglais.

Planım Avustralya'da eğitim yapmaktır.

- Mon plan est d'étudier en Australie.
- Mon projet est d'étudier en Australie.

Ben hiç Avustralya'da yaşamamıştım.

Je n'ai jamais vécu en Australie.

Avustralya'da arkadaş edindin mi?

Vous êtes-vous fait des amis en Australie?

- Tom 2013 yılında Avustralya'da öldü.
- Tom, 2013 yılında Avustralya'da öldü

- Tom est mort en Australie, en 2013.
- Tom mourut en Australie, en 2013.

Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.

Les minéraux sont abondants en Australie.

Avustralya'da birçok tuhaf hayvan yaşıyor.

Plusieurs animaux étranges vivent en Australie.

Avustralya'da musluk suyu içilebilir mi?

- L’eau du robinet est-elle potable, en Australie ?
- L'eau du robinet est-elle potable en Australie?

Avustralya'da en zengin kişi kim?

Qui est la personne la plus riche d'Australie ?

Tom, Avustralya'da da çok ünlüdür.

Tom est aussi très célèbre en Australie.

Erkek kardeşim şu anda Avustralya'da.

- Mon frère est maintenant en Australie.
- Mon frère est en Australie en ce moment.

Avustralya'da çok ender hayvanlar vardır.

Il y a des animaux très rares en Australie.

Avustralya'da bir mektup arkadaşım var.

J'ai un correspondant en Australie.

Ben Avustralya'da okula gitmek istiyorum.

Je veux aller à l'école en Australie.

Bu yıldızlar Avustralya'da görülebilir mi?

Ces étoiles sont-elles visibles depuis l'Australie ?

Avustralya'da birçok ilginç hayvan vardır.

Il y a plusieurs animaux intéressants en Australie.

Avustralya'da dört mevsim var mı?

Est-ce qu'il y a quatre saisons en Australie ?

Tom, Avustralya'da yaşayan bir Kanadalı.

Tom est un canadien qui vit en Australie.

Üç yıl boyunca Avustralya'da yaşadım.

J'ai vécu trois ans en Australie.

Avustralya'da en popüler spor nedir?

Quel est le sport le plus populaire en Australie ?

Tom, annesiyle birlikte Avustralya'da yaşıyor.

Tom vit avec sa mère en Australie.

Tom Avustralya'da yaşıyor ve çalışıyor.

Tom vit et travaille en Australie.

- Avustralya'da kaç kişi yaşıyor biliyor musun?
- Avustralya'da kaç kişinin yaşadığını biliyor musun?

Sais-tu combien de personnes vivent en Australie?

Bugün Avustralya'da liseyi bitiren öğrencilerin yarısı

la moitié des élèves qui vont au bout du lycée en Australie

Dün gece gördüğümüz film Avustralya'da çekildi.

Le film que nous avons vu hier soir a été filmé en Australie.

Avustralya'da iki eşlilik bir suç mu?

Est-ce que la bigamie est un crime en Australie?

Avustralya'da kaç kişinin yaşadığını biliyor musun?

Sais-tu combien de personnes vivent en Australie?

Avustralya'da kaç tane hayvanat bahçesi var?

Combien y-a-t-il de zoos en Australie?

Tom, Noel'i Avustralya'da benimle birlikte geçirdi.

Tom a passé Noël en Australie avec moi.

Avustralya'da, aralık ayında çok nadiren kar yağar.

En Australie, il neige très rarement en décembre.

Tom, Avustralya'da Kanada hükümetine casusluk ederken yakalandı.

Tom se fit capturer alors qu'il espionnait le gouvernement canadien en Australie.

Avustralya'da yaşam maliyetinin bu kadar yüksek olduğunu bilmiyordum.

Je ne savais pas que la vie coûtait si cher en Australie.

Avustralya'da İçki içebilmek için kaç yaşında olmak zorundasın?

À partir de quel âge on peut boire de l’alcool en Australie ?

Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.

Plus d'un million de tonnes de charbon sont minées chaque jour en Australie.