Translation of "Ağaçların" in French

0.004 sec.

Examples of using "Ağaçların" in a sentence and their french translations:

Bu da ağaçların sesi.

Ceci aussi est le bruit des arbres.

...usulca ağaçların arasında uçarlar.

afin d'échapper aux périls de la nuit.

Biz ağaçların arasında yürüdük.

Nous marchâmes au milieu des arbres.

Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.

Les oiseaux chantaient dans les arbres.

Ağaçların yaprakları kızarmaya başladı.

Les feuilles des arbres commencèrent à devenir rouges.

Köy o ağaçların ötesinde.

Le village se situe au-delà de ces arbres.

Ağaçların ekildiği mevsim ilkbahardır.

Le printemps est la saison pour planter les arbres.

Sen ağaçların arkasındaki ormanı göremiyorsun.

Vous ne pouvez pas voir la forêt derrière les arbres.

Ağaçların gizli gizli kıpırdanmasının kuvvetle farkındaydım

J'étais parfaitement consciente d'allers et venues derrière les arbres

Onlar ağaçların arasındaki şu evde yaşarlar.

Ils vivent dans cette maison au milieu des arbres.

Güçlü bir rüzgar ağaçların yapraklarını döktü.

Un vent fort dépouilla les arbres de leurs feuilles.

Ağaçların, taşların ve suyun ruhuna duydukları saygı,

le respect des esprits qui vivent dans les arbres, la roche et l'eau,

O tarafa gidebiliriz. Ağaçların altında korunaklı kalmayı deneyebiliriz.

On pourrait passer par là et s'abriter sous les arbres.

Derisinin zarları sayesinde onu güvende tutabiliyor... ...ağaçların tepesinde.

Des membranes de peau lui permettent de le protéger, à la cime des arbres.

Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.

Les grands polatouches nidifient à l'intérieur des arbres.

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.

Même les arbres ont besoin d'aide pour répandre leurs graines.

Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve suya ihtiyacı vardır.

Les fleurs et les arbres ont besoin de l'air et de l'eau propres.

Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.

Dans la forêt dense, peu d'air circule.

Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.

Les fleurs et les arbres ont besoin d'air pur et d'eau fraîche.

Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.

Un bébé, de seulement quelques semaines... associe enfin des formes aux sons entendus à travers les arbres.

- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
- Çiçekler ve ağaçlar, temiz hava ve tatlı suya ihtiyaç duyarlar.

Les fleurs et les arbres ont besoin d'air pur et d'eau fraîche.